51.

303 24 60
                                    

Batuhan'dan:

Sabah burnuma yaklaşan güzel tanıdık koku ile gözlerimi aralayıp uyandım.

Gözlerimi araladığımda karşımda Anıl'ın uykuya dalmış suratını ve yatağımda, yanımda uzanan bedenini bulmayı hiç beklemiyordum.

Beklemediğim anda gelen bu güzellik günümü aydınlatmaya yetecek gibiydi.

Bir süre yatakta ona dönerek, onu uyurken izlemeye başladım. Adadayken bunu Anıl sık sık yapardı. Bu defa da ben yapmak istedim.

Onun kusursuz yüz hatlarında parmaklarımı gezdirerek incelerken bir yandan da bundan sonra ne olacağını düşünmeye başladım.

Zamana bırakarak doğru mu yapıyordum? Evet Anıl'i çok seviyordum ama bu sevgi arkadaşlıktan daha öte bir şeye, aşka dönüşebilir miydi?

Aşk denilen şey tam olarak neydi? Daha önce sadece Poyraz'a aşık olmuştum. Onunla yaşadığım aşk nefretten doğmuştu yine nefret ile son bulmuştu.

Ama Anıl böyle değildi ki. Tanıdığım ilk günden beri bana şefkatle yaklaşmıştı, zaman geçtikçe bağlarımız kuvvetlenmisti ve her daim yanımda olmasını istediğim yol arkadaşıma evrilmişti benim için.

Ben düşüncelere dalmış bir şekilde parmaklarımı Anıl'in suratında dudaklarında gezdirmeye devam ederken Anıl'ın gülümseyerek gözlerini açtığını fark ettim.

Gözünü açar açmaz elini , yüzündeki elimin üstüne yerleştirip dudaklarına götürdü. Avucumun içine küçük bir öpücük kondurdu gözlerimin içine bakarak.

"Günaydın Anıl"dedim gülümseyerek. Ardından elindeki elimi yavaşça çekip konuşmaya devam ettim.
"9da gelip beni uyurken izleyeceğini söylediğinde şaka yapıyorsun sanmıştım. "

" E ciddiydim çünkü. Uyandığında seni izlemek çok keyifli. Şişmiş gözlerinle röportaj verdiğinde ne kadar tatlı göründüğünü söylemiştim daha önce hatırlarsın. Ta o zamanlar alıştım sabahları seni izlemeye " dedikten sonra yatakta oturma pozisyonuna geldi ve sırtını yatak başlığına yasladı.

"Ama bakıyorum da sen de benden bir şeyler kapmışsın gibi Batu. " dedi sinsice sırıtarak.
"Beni elliyordun az önce "

Kaşlarımi çatıp uzandığım yerden kalkarak oturma pozisyonuna geçtim yatakta. "Hayır ya öyle bir şey yapmadım. Sadece yüzünü inceliyordum. "

Omuz silkti Anıl keyifli bir şekilde. "Ne fark eder? Aynı şey. Elledin işte beni"

"Ellemedim dokundum "

"Hayır, elledin "

"Hayır ellemedim "

En sonunda Anıl pes ederek güldü. "Tamam pes ediyorum
Çok tatlisin opim mi on onbes kere?"

Kafamı iki yana salladım gözlerimi devirerek. "Hadi kalk hazırlanalim. Kahvaltıya gideceğiz daha "

Anıl heyecanla yataktan fırlayıp boy aynası karşısında kendi kıyafetini düzeltti.
"İlk date'mize çıkıyoruz ! Aman tanrım ne güzel bir gün bu böyle "

Anıl 'ın heyecanla çıkan sesine şaşırdım. "Abartma oğlum alt tarafı kahvaltı etmeye gidiyoruz "

Omuz silkti Anıl. 'Nasıl abartmayayım bu sana açıldıktan sonra gittiğimiz ilk yer olacak. Benim için çok önemli. Lütfen sen de bunun önemine var"

Güldüm aynada kendisine bakan arkadaşımın omzuna attım kolumu. "Seninle olduğum her an benim için çok kıymetli zaten. Önemli olan seninle yan yana olmak. Ne yaptığımızın, nerede olduğumuzun bir önemi yok"

Bir Küçük PoyBat MeselesiTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang