15. İDDİA

5.5K 416 116
                                    

Keyifli okumalar.

Savaş beni öpüyordu!

Onu itebilirdim ama yapamıyordum. Sanki inme inmişti.

Bu kadar yakınımda olup beni öpmesi hiç iyi değildi. Hayır ondan etkilenemezdim, ona karşı hiçbir şey hissedemezdim. Yoksa benide diğer kadınlara yaptığı gibi avucuna alırdı, kendini üstün görebilirdi. Ondan uzaklaşmam lazımdı, o halde neden hâlâ itmiyorsun?

"Siktir, burada değiller." Adamlardan biri bağırmıştı. Bizi görmüşlerdi. Hepsi anladığım kadarıyla diğer yola sapmıştı.

Birkaç saniye sonra Savaş dudaklarını benden ayırdı. Kokusu tüm ciğerlerimi doldurduğu için sarhoş gibi hissediyordum. Tam uzaklaşmadı. "Karşılık verseydin daha zevkli olurdu." Diye mırıldandığı an kaşlarımı çattım.
"Şaka yapıyorum tabii ki. Eğer üstü çıplak bir adam ve öpüşen bir çift gördüklerinde başkası zannederler diye düşündüğüm için seni öptüm çaylak. Tabii etkilendiysen bunun devamını memnuniyetle getirebilirim." Dedi sona doğru alayla.

Onu itip çok sert olmayan bir tokadı yanağına geçirdim. başı hafifçe yana dönerken, "saçma sapan planlar kuruyorsun hakkımda, kim sana beni öpebilirsin dedi?" dediğimde burnunu çekip, "bak kızım, ikide bir senden tokat yiyorum ve hiç hoşuma gitmiyor. Ayrıca öpmemem için herhangi bir uyarıda bulunmadın. Zaten isteseydin beni o saniyede itebilirdin, neden yapmadın?" Şu an haksız yere üste çıkmıştı, bu oldukça sinir bozucuydu. "Keşke vurulsaydın da geberseydin." diye huysuzca mırıldandım. Kafasını arkaya atıp sinir bozucu bir kahkaha attı.

"Gülme! Bu ilk ve son olacak anlıyor musun? Bir daha seninle herhangi bir temasta bulunmak istemiyorum. Ayrıca şunu fark ettim, Ceren'e ya da bir başkasına sapıkça şakalar yapmıyorsun. Neden? Her neyse boşversene. Çünkü anladığım kadarıyla senin için basit bir hırsızın tekiyim, sırf para veriyorsun diye her istediğini yapabileceğini ve diyebileceğini sanıyorsun! Üzgünüm böyle patlamak istemezdim ama hakkında düşündüklerim tek bunlar." Biraz fazla olmadı mı sanki? Kırılmış gibi duruyor.

Bence kırılmadı. Aksine öfkelenmişti. Sağ elini yumruk yapıp duvara vurdu, şu an benim bile canım acımıştı. "Ben asla öyle bir şey düşünmüyorum." Dedi dişlerinin arasından sert bir sesle. "Evet basit bir hırsızsın, hiçbir özelliğin yok. Fakat yanıldığın bir şey var Talya, ben hiç kimseye para veriyorum ve ondan zenginim diye üstünlük taslamam. Buna sende dahil olmak üzere, bazı istisnalar haricinde kimseyi küçük görmem. Madem diğerlerine nasıl davranıyorsam sana da öyle davranmamı istiyorsun, öyle olsun Talya." Çaylak dememişti. Dudaklarımı ıslatıp yutkundum, istediğimi almıştım ama çok da mutlu olduğum pek söylenemezdi.

Geri çekildi. Yerdeki kıyafetlerini aldı ama giymedi ve yürümeye başladı. "Bir şey soracağım," dedim arkasından. Durdu fakat bana dönmeden düz bir sesle, "Sor." Dedi. "Bugün eğer ben aramasaydım, hatta diğerlerine söyleyeceğimi söylemeseydim yinede gelmez miydin?" Dedim. Birkaç dakika geçti aradan, fakat hâlâ sessizdi.

En sonunda, "gelmezdim." Dedi. Ardından, "Tehditin beni bir parça bile korkutmadı Talya, sadece Barış'ın dediğine inanmanı istemedim. Ben artık kimseyi arkamda bırakamam. Her ne kadar oradan sağ çıkacağını bilsemde. Şimdi soruların bittiyse taksiye binip eve dön." Diye devam etti. Kafamı yavaşça sallayıp doğruldum. Sessizce caddeye çıktık. Hemen bir taksi durdurdu Savaş, ben kapıyı açıp binerken o şoförle konuşuyordu. Saniyeler sonra geri çekildi. "Adresi verdim, iyi geceler." Dedi.

"Sen nereye?" Diye soruverdim aniden. Burada bir şaka veya espri yapar diye düşünmüştüm ama, "Benim gecem daha yeni başlıyor." Dedi umursamaz bir sesle. Ardından arkasını döndü ve gitti. Başımı cama yaslarken araba hareketlendi.

Dolandırıcılar Çetesi Where stories live. Discover now