1. TEKLİF

13.4K 699 268
                                    

İyi okumalar.

"Cidden seni bu hale getiren o mu?"

"Lan, Savaşko bak bi!"

"Ne oldu Ege?"

"Kızın adı Talya, soyadı Akyel. 20 yaşında tıp okuyor, çok zeki olduğu belli lan. Neyse işte ailesi yok. Yani hiçbir yerde aileye dair bir kayıt yok. Birkaç kere gözaltına alınmış hırsızlıktan. Bu kadar, vay anasını benim bile böyle geçmişim yok."

"Bildiğin hırsızın tekine çatmışsın kardeşim, ne yapacağız bu kızla?"

"Tabii ki de onu geri bırakacağız, ne yapabiliriz başka? Umarım ona bir şeyler yapmak gibi fikirler geçmiyordur aklından savaş."

Duyduğum sesler yüzünden gözlerimi açtım. Birkaç saniye boyunca kendime gelmeyi bekledim. En son o adam tarafından bayıltılmıştım.

Karşımda 4 kişi vardı. Saçları tepeden dağınık bir topuz yapılmış, esmer bir kız. Sarışın, bana garip bir varlıkmışım gibi bakan bir çocuk. uzun boylu, baya yapılı ve kaslı duran bir adam ve dün ki adam vardı. Etrafıma bakınca bomboş bir odada olduğumu gördüm. Ayrıca bir sandalyede bağlıydım.

"Heh uyandı küçük hırsız." Dedi beni bayıltan adam. Göz devirip, "Kimsiniz?" Diye sordum öncelikli olarak. "Ve neden bağlıyım?" Dediğimde, "Harbiden bu kız niye bağlı?" Dedi sarışın çocuk. Hepsi kaslı adama baktı.

"Bakmayın öyle, kaçmasın diye bağladım." Dedi. "Her neyse, asıl konuya gelelim. Neden beni soymaya kalkıştın?" Dedi o adam.

Omuz silkip, "Canım sıkıldı, zengin bir şeye benziyordun zaten. Büyük bir sebebi yok yani." Dedim umursamaz bir sesle.

"Valla ben ikna oldum." Dedi sarışın çocuk.

"Yani kimseye çalışmıyorsun?" Dedi sorarca. "Çalışırsam da bundan size ne? Her neyse, çözün beni." Dediğimde elinde ki dosyaya bakıp, "Talya Akyel. 20 yaşında üniversite okuyan bir hırsız." Dediği şeyin ardından gözlerim irice açıldı.

"Sapık mısın sen! Ne diye özel hayatımı araştırıyorsunuz?!" Diye bağırdım. "Yok kız, sapık değil. Her gece bar'lara gidiyor olabilir ya da sürekli sevgili değiştiriyor olabilir ama sapık değil." Dedi sarışın çocuk.
Hepsi bir ağızdan, "Ege!" Dedi. Kaslı adam Ege denilen çocuğun ensesine vurdu.

"Bak, bize dürüst olman lazım. Eğer birisine çalışıyorsan söyle. Yoksa işin içine polis devreye girecek." Dedi kız.
Göz devirdim, çok sinirimi bozmuşlardı. "Tamam hadi polise gidelim, ihbar edin beni." Dedim sert bir sesle.

Hiç biri bunu beklemiyormuş gibi birbirine baktı. "Of yeter abi, bak kızım biz dolandırıcıyız. Ama iyi olanlardan, her neyse polise gidersek bizim de başımız yanar. Sadece doğruyu söyle, yoksa bu yakışıklı bey seni salmayacak gibi." Dedi Ege isimli çocuk.

Şaşırmıştım. "Ege," diye uyardı kız. Sonra bana dönüp, "bak Talya, Ege doğru söylüyor. Fakat basit birer dolandırıcı değiliz. Daha büyük işlerle uğraşıyoruz ve bir düşmanımız varsa bilmeliyiz. Net olarak." Derin bir nefes aldım, "İster inanın ister inanmayın, kimseye çalışmıyorum. Şimdi çözün beni, gitmem gerekiyor. Malum, üniversite okuyan bir hırsız olarak derslerim var." Dedim.

"Ay ben ikna olmuştum zaten, hadi tanışalım. Ben Ege, bu güzellik Ceren. şu kaslı, şişmiş tavşan Ömer. Bu çapkın adam da Savaş. Memnun oldum." Dedi Ege. Ben cevap vermezken Ömer denilen adam ipleri çözdü.

Hızlıca ayağa kalkıp, "ben olmadım, çıkış nerede?" Diye sordum ters bir tavırla. "Gel bakalım küçük hırsız." Dedi Savaş denilen kişi ve demir kapıyı açıp geçmem için bekledi. Hiç kimseye bakmadan göz devirip bilerek Savaş'a çarptım ve çıktım.

Dolandırıcılar Çetesi Where stories live. Discover now