22.Bölüm

50 4 4
                                    

Bir ruhun yok oluşunu izlemek bu kadar kolay mı?

10.07.2022

<3<3<3<3<3<3<3<3

Savaş'ın anlatımından

"Savaş"

Başımı ağrıyordu. Bedenimde hissettiğim tek şey başımdaki ağrı, duyduğum tek ses ise ismimin söylenmesiydi.

"Savaş! Uyan."

Şimdi, sesini tam tanıyamadığım bu kişi hem adımı söylüyor hem de omzuma dokunuyordu. Gözlerimi açmaya zorluyor ama başaramıyordum. Tamamen hissizdim.

"Savaş hadi ama uyan! Yanlız bırakma beni."

Tanıştım. Gece'nin sesiydi bu. Yalnız mıydı? Buna izin vermezdim! Uyanmak için daha fazla zorladım kendimi ama başaramadım. Gözlerim birbirine mühürlenmişcesine açılmıyordu. Bedenim ruhsuzmuş gibi hissiz kalmıştı.

"Savaş ne olur uyan! Sana ihtiyacım var."

Yardım et Gece. Uyanmama yardım et! Yapamıyorum açılmıyor göz kapaklarım. Yanında olmama yardım et!

"Savaş, yapabilirsin! Hadi uyan! Ruhumu alacaklar Savaş.."

Biz tek ruh iki bedeniz. Senin ruhunu alamazlar. O zaman ben de ruhsuz, cansız kalırım. İzin vermem! Hem Şahmaran ve Sedef artık yoktu. Kimse Gece'ye zarar veremezdi. Başka bir tehlike mi vardı? Onu korumalıydım.

Daha da zorladım kendimi uyanmaya. Ve yine başaramadım. Başımdaki ağrı kendimi uyanmak için zorladıkça daha da artıyordu. Bedenim daha da hissizleşiyordu. Daha çok karanlığa gömülüyordum sanki. Gece'nin sesi gittikçe uzaklaşıyordu. O benden yardım isteyerek uzaklaştıkça ben daha çok kayboluyordum. En sonunda hiç sesini duyamadım. İşte bu son raddeydi.

Korkunç bir rüyadan uyanır gibi sıçradığımda hala sınıfta olduğumu gördüm. Rüyadan geriye kalan tek şey başımdaki ağrıydı. İstemsizce başıma gitti. Bir yandan elimle başıma masaj yapıyor, bir yandan da gözlerimle sınıfı tarıyordum. Bizimkilerden sadece Gece yoktu. Diğerleri de benim gibi uyuyordu.

Birden aklıma gördüğüm rüya geldi. Zor durumda olabilir miydi? Peki bizim bu şekilde uyumamız tesadüf müydü?

Hızla ayağa kalktım. Sınıfın kapısına ilerleyip çıktım. Gece'yi en son hatırladığımda okulun kafesine gideceğini söylemişti. Orada olmalıydı. Merdivenleri neredeyse ışık hızında inmiştim. Kafeye gelmem de ışık hızında olmuştu.

Gözlerim etrafı taradığında kimseyi görmemiştim. Bir umut arka taraflara baktığımda orasının da boş olduğunu gördüm. Kafe dağılmıştı. Birkaç sandalye yerdeydi. Aklıma gelen kötü düşüncelerin gerçek olmamasını diledim. Kafeden çıkacakken ayağımla bastığım kolye dikkatimi çekti. Elime aldığımda bunu Gece'ye ait olduğunu anlamıştım. Gümüş melek kanatları olan kolyeyi hiç boynundan çıkarmazdı. Tam kanatların ortasında duran amatist taşını çok seviyor enerjisine inanıyordu. Bu kolyeyi ya bilerek bırakmıştı ya da düşürmüştü. Hangi ihtimal olursa olsun başı dertteydi. Ve benim onu kurtarmak için elimdeki kolyeden başka kanıtım yoktu.

Hemen sınıfa gittim. Bıraktığım gibi herkes uyuyordu. Sırayla uyandırmaya başladım.

"Barış, Gaye uyanın! Çağrı uyan."

Bensu'nun yanına ilerledim onu da uyandırmaya çalıştım. Hafif kıpırdanmaya başladı.

"Savaş. Ne oldu bize?"

Yaşayan Ruhlar |TAMAMLANDI|Where stories live. Discover now