3.Bölüm

214 14 70
                                    


Bir amaca bağlanmayan ruh yolunu kaybeder. Çünkü, her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır..

.......

Bazı anlar vardır ki, hayatın bilinmezliğini sorguladığın.

Bazı anlar vardı ki, defalarca kez 'acaba bunlar yaşanıyor mu?' diye düşündüğün...

İçinde bulunduğum durum tam olarak buydu. Ben şimdi gerçekten burada mıydım? Karşımdaki mavi ışık konuşuyor muydu? Evet insan yoktu, hayvan yoktu. Sadece bir ışık yayılıyordu. Ve konuşuyordu bunu çok net bir şekilde duyabiliyordum.

Ben ağzım beş karış açık, rüya olup olmadığını sorgulayarak mavi ışığa bakarken ışık konuşmaya devam etti.

"bak biliyorum anlaması çok zor. Sakin ol ve yatağına otur, sana her şeyi anlatacağım."

"Ss.. Sen gerçek misin?"

"evet, gerçeğim."

Dediği gibi arkamdaki yatağıma oturdum. Şaşkınlığım geçmek bilmiyordu. Işığın konuşmasını beklerken gözlerimin giderek daha fazla açıldığını hissediyordum.

"ben kayıp ruh, şaka değil. Yıllar önce yaşadığım bir olay sebebiyle ruhum bedenimden ayrıldı. Ve bu eve hapsoldum. Bu evde daha önce yaşayan aile yaptı bunu. Yıllardır kimse bu evde yaşamadığı için, kimseden yardım isteyemedim."

"sen sadece bir ışıksın."

"ışık değilim. Ben şu arkamda gördüğün boy aynasına hapis oldum. Sadece ışık olarak kendimi sana gösterebilirim."

"bu söylediklerinin doğruluğuna nasıl inanayım? Belki bir suçlusun ve cezanı çekiyorsun."

"aynaya yaklaş ve mavi ışığın üstüne elini koy."

Tereddüt ediyordum. Yaşadıklarımı takip edemiyordum artık. Ben ki yeniliklere açık olmayan biriyken şimdiki hayatım benim isteğim dışında, olağan bir hızla değişiyordu. Aynı olan tek bir günüm yoktu. Hala ışığa bakarken oldukça şaşkındım. İnanıp inanmamak konusunda oldukça çelişkiliydim. Yaşadığım tereddütü anlamış olacak ki tekrar konuştu.

"hadi güven bana."

Elimi yavaşça uzattım. Tam mavi ışığın üstüne yerleştirdim. Bir anda uyanıkken rüya görüyor gibi görüntüler yerleşti gözlerime. Bir adam ve kadın vardı. Konuşmalarını duymuyordum. Siület halindeki bir adamı aynaya hapsediyorlardı, yüzünü göremiyordum. Elim istemsizce aynadan çekildi.

"bu kadar yeterli." dedi ışık.

Ben ise çoktan kararımı vermiştim.

"sana nasıl yardım edebilirim."

"bedenim şu an başka birinin ruhunu taşıyor. Eğer bedenimle yan yana gelirsem, ondan gelen enerjiyle bedenime kavuşurum."

"kimin ruhunu taşıyor."

"benim bedenimi çalan kişiler ölen herhangi bir kişinin ruhunu bedenime yerleştirebilir. Sadece ben değil bir çok kişi var benim gibi."

"buraya gelirken yaşlı bir kadın. İnsanların kişiliklerinin değiştiğinden bahsetmişti. Bununla bir alakası var mı?"

"insanların kişilikleri değişmiyor. Ruhları değişiyor."

"yani sen aslında yaşayan bir ruhsun öyle mi? Bedenin kimin ruhunu taşıyor şu an?"

Yaşayan Ruhlar |TAMAMLANDI|Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang