16.Bölüm

100 9 3
                                    

Düşünceler sizin, yaşantılar bizim!

07.03/2000
<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3

Gece'nin anlatımından*****

Mücadelenin son günleriydi. Yaşadığımız onca sıkıntılar nihayet bitecekti. En azından umudumuz bizi buna inandırıyordu. Az kalmışlığın vermiş olduğu azim hiç bitmiyordu. Hepimiz sona gelmek, normal hayatımıza dönmek istiyorduk.

Savaş'ın evinde toplanmıştık yine. Aslında burası artık hepimizin yaşam alanı haline gelmişti, neredeyse hepimizde evin anahtarı vardı. Savaş bize buraya taşınmamızı söylüyordu. Teknik olarak zaten taşınmış sayılırdık bir eşyalarımız eksikti.

Son kez planın üstünden geçiyorduk. Herkes ne yapması gereğini anlamıştı. Grup halinde hareket etmek yerine, üstümüze düşen görevleri yerine getirmek bizi bir adım öne çıkaracaktı. Ağabeyim Sedef'i oyalamakla görevlendirilmişti.

Tanınmamak için hepimiz benzer kıyafetler giymiştik. Kızların üstünde siyah tulum ve kalın kemer vardı. Saçlarımızda siyah peruk, ellerimizde ise eldiven takılıydı. Baştan aşağı siyah olarak giymek tamamen bu planın bir parçasıydı.

Erkeklerde siyah deri pantolon, ceket, peruk ve eldiven takmışlardı. Onlar da baştan aşağı siyah giyinmişti. Öğrendiğimize daha doğrusu tesadüfen duyduğumuzda göre, siyah giyinince büyü etki etmiyordu.

"oovvvv ben bu tarzı beğendim dostum." dedi Çağrı.

Cidden oldukça iyi gözüküyordu. Hatta hepsi öyleydi. Tamam! Savaş biraz daha iyi görülüyordu...

"hadi, hazırsanız başlayalım." dedi Savaş.

Gözlerim onu süzmeye başladı. Oldukça şık olmuştu. Ceket üstüne tam oturmuş, pantolon bacaklarını sarmıştı. Onun da benim kıyafetlerimi incelediğinin farkındaydım. Yüzündeki ifadeyi görmek için gözlerimi yukarı çıkardığımda, aynı anda siyah ve mavi gözler birbirine takılı kaldı. Bir süre bakışlarımızı ayırmadık. Daha sonra birbirimize gülümseyip diğerlerinin peşinden arabaya bindik. Barış sürücü koltuğuna oturmuş yan tarafında da Savaş oturmuştu. Biz üçümüz de arkaya oturmuştuk.

Elimde sıkı sıkı tuttuğum aynayı göğsüme bastırdım. Bu ayna bizim Gaye'nin evinde gizliymiş. Gaye farketmiş, emin olmadığı için bize söylememiş. Dün bize gösterdiğinde bir süre aynanın başında baklemiştik ve sonunda babamla iletişime geçebilmiştik. Bu aynada aslında babam saklıymış. Bu ayrıntıyla birlikte bütün evi aramış başka ayna bulamamıştım. Anneme dair hala bir iz yoktu. Onun da yaşamasını umuyordum. Tabi bedenindeki yara iyileştiyse...

"Gece, hadi inmiyor musun?"

Bensu'nun sesiyle herkesin arabadan indiğini bir benim kaldığımı gördüm. Çoktan gideceğimiz yere gelmiştik. Kendime gelip arabadan indim. Savaş bir şeyler anlatıyor, diğerleri de merakla onu dinliyordu. Ben de yanlarına gidip Savaş'ı dinlemeye başladım. Gözleri bir an bende takılı kalsa da, konuşmasına devam etti.

"Barış, sen Gaye ile birlikte dışarıyı gözlemleyeceksin. Evden çıkmamıza yakın arabayı hazırlayacaksın."

"tamamdır! Kulaklıklarınızı aktifleyin, benden işaret geldiği anda çıkın evden." diye ekledi Barış.

"Bensu, seninle ben eve gireceğiz. Aradığımızı bulup oyalanmadan çıkacağız. Evin içinde dağılmamız gerekiyor. Sen alt katlara ben de üst katlara bakacağım." dedi Savaş.

Yaşayan Ruhlar |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin