4. Bölüm "Hastalık."

6.2K 591 239
                                    

OY SINIRI: 85
Yorum sınırı: 90

Jimin tekrardan öksürürken artık ciğerlerini hissetmediğini fark etti. Annesiyle şelaleye gittiğinde üşütmüştü ve hastalık kaçınılmaz olmuştu.

Annesi yaptığı çorbadan bir kaşık daha ağzına verdiğinde zorlukla yutkundu. Boğazı da acıyordu. Kapı açıldığında anne oğulun bakışı kapıya döndü.

Jimin gördüğü bedenle mutlulukla gülümsedi. Jungkook büyük bir endişeyle çift kişilik yatakta hemen yanına yattı. "Jimin lütfen hemen iyileş." Dedi büyük bir endişeyle. Bayan Park onu uyardı.

"Tatlım Jimin'e yaklaşmamalısın sana da bulaşabilir." Dediğinde Jungkook başını olumsuz anlamda salladı. "Ben alfayım hemen hasta olmam." Dedi alfa olduğundan gururlu bir şekilde.

"Jungkook sen daha yetişkin bir alfa değilsin. Hemen hastalanırsın." Dediğinde Jungkook kaşlarını çatarak annesine baktı. "Sen hasta olduğunda ben olmuyorum ama." Dedi.

Bayan Jeon onunla daha fazla konuşmanın faydasız olacağını bildiğinden "Sen burada Jimin ile dur biz de yararlı bitkilerden çay yapalım." Diyerek öneride bulundu.

Herkes bilirdi ki Kraliçe Jeon'un bitkiler hakkında bilgisi fazlaydı ve bu yüzden biri hastalandığında kraliçeden tavsiye alınırdı.

İki kraliçe odadan çıktığında Jungkook Jimin'e yaklaştı. "Neden hasta oldun?" Diye sordu merakla. Sebep neyse onu ortadan kaldırmak gibi bir amacı vardı.

"Üşüttüm." Dedi boğazı acıya acıya. Çok bitkin hissediyordu. Uykusu da gelmişti ama alfa gidene kadar uyanık kalmak istiyordu.

"Kendine dikkat etmelisin omegam." Dedi Jungkook büyük bir ilgiyle. Onu eşi olarak gördüğü için omeganın hastalanması bile çok kötü hissettiriyordu kendisine.

Jungkook Jimin'in dudağına öpücük bıraktığında Jimin hızla geri çekildi. Jungkook üzgün bir şekilde "Beni artık sevmiyor musun?" Dedi. Jimin onun minik elini tuttu.

"Alfa ben hastayım. Sana bulaşabilir." Dediğinde Jungkook mutlu olmuştu ama kafasında tekrar ettiği cümleyle göz devirdi. "Alfa değil Jimin, alfam." Diye düzeltti omegasını.

Jimin'in yanına uzandı ve parmaklarını kavradı. "İleride seninle evleneceğim." Diye hayal kurmaya başladı. "Sen gözlerin gibi mükemmel bir yeşil kıyafet giyersin." Sonra yüzünü buruşturdu. "Ama gelinlikler beyaz olur. O yüzden yeşil giyme." Diyerek kararından döndüğünü belli etti.

"Sen hep benim yanımda dur tamam mı? Babana gitme." Jimin dudağını büktü. "Ama özlerim." Dedi. Jungkook onun saçına öpücük bıraktı.

"O zaman arada gelip görürsün." Dedi çocuk aklıyla. Sonra hayal kurmaya devam etti. "Bizim saraya taşınırız. Ya da dur!" Aklına gelenle mutlulukla konuştu. "Kendimize ait bir saray yaptırırız. Her şeyi sen istediğin gibi yaparsın."

Jimin gülümseyerek göğsünde uzandığı bedene alttan bir bakış attı. "Sonra... başka ne istersin Jimin?" Birkaç dakikalık sessiz düşünmenin ardından sorduğunda cevap gelmemişti. Bakışlarını göğsünde uyuyan bedene çevirdiğinde onun çoktan uyuduğunu görmüştü.

"İyi geceler omegam." Diyerek güzel kokulu saçlara öpücük bıraktı.

Ertesi gün tam bir felaketti. Alfa hasta olmuş sabah ateşli bir şekilde uyanmıştı. Alfalar için ateş çok tehlikeliydi çünkü vücut ısıları normalden daha yüksekti.

"42" dedi bayan Jeon oğluna endişeyle bakarken. Jimin yataktan doğrulmuş ateşten yanan bedene bakmıştı. Jungkook onun yüzünden hasta olmuştu. Bu düşünce gözlerinin dolmasına sebep olmuş çok geçmeden de ağlamasını sağlamıştı.

My Omega- Jikook ✔️Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt