6.Bölüm

10.7K 502 17
                                    

Duvarın en dip köşesinde, dizlerimi kendime çekmiş bir halde oturuyordum. Kafamı ayakta tutacak halim yoktu. Vücudum çok halsiz ve güçsüzdü.Bir adım atacak takat bulamıyordum kendimde. Günlerdir açtım. En son ne zaman yemek yemiştim, hatırlayamıyordum.Tek dileğim bir parça ekmekti. Fazlasında gözüm yoktu. Onu da karnımın guruldamasını bastırmak ve mideme bir parça,bir şey gitmesi için istiyordum.   

Kilidin açılma sesini duymamla kafamı kaldırıp kapıya bakmama gerek yoktu. Her gün, bu zamanlarda gelir ve karşımda yemek yerdi. Bazen ise, sanki köpeğin önüne atıyormuş gibi artıklarını önüme atar ve 'Ye' diye emrederdi.Yememe gibi bir şansımın olmadığını bildiği halde, yine de bu muameleden vazgeçmezdi.  

Beni, önüme birşeyler atmamı isteyecek hale getirene kadar aç bırakıyordu ama bir kere bile atmasını istememiştim. Çünkü ona bu zevki tattırmamak adına kendime antiçmiştim.

Eskiden, babamın beni bu cehennemden kurtaracağını inanırdım ve her kapı açıldığında heyecanla bakar, kadının girdiğini görene kadar umudumu kaybetmezdim. Tabiibunların hepsi,çok geride kalmıştı. Artık ne babamıngeleceğini, ne de kadının bana bir gün inisiyatif edeceğini hayal etmeyecek kadar büyümüştüm.   

Her geçen günler, benim için daha zorlu hale geliyordu. Tek isteğim, bir gün birinin sesimi duyması ve bu soğuk odadan, vicdan duygusundan yoksun bu kadından sonsuza kadar kurtarmasıydı.   

Yıllardır evlat edinmek isteyen ailelere gösterilmiyordum. Diğer çocuklar gibi, özgürce kısıtlı zaman aralığında dışarı çıkamıyordum.Öyle ya da böyle, şu ana kadar kimseye boyun eğmemiştim ve eğmeyecektim.Bildiğim ve inandığım tek bir şey vardı ki, o da hayatın her zaman adil olmadığıydı.*

                                            ***  

Ringden inmiş ve bir koruma eşliğinde soyunma odasına götürülüyordum. İnsanlar, lakabımı haykırmaya ve tezahürat yapmaya devam ediyorlardı. Ne kadar gururumu okşasa da, böyle bir dövüşte olmasını istemezdim.

Ben eğitimim boyunca kurallı dövüşmek adına yetiştirilmiş bir boksördüm. Ve bize, amacımızın insanları dövmek değil de, kendimizi savunmak olduğunu öğretmişlerdi.  

Gerçekler yüzüme çarpmaya başlamıştı. Dövüşürken her şey o kadar cazip gözüküyordu ki, aslında ne yaptığını sonradan idrak ediyordun. Bir nevi, bende kendimi savunmuştum ama yine de kuralsız dövüştüğüm gerçeğini değiştiremiyordum. Baştan beri amacım yenilmekti ama orada, bir anda işler rayından çıkmış ve hâkimiyetimi yitirmiştim.   

Anılarımın beni etkisi altına almamasını çok uzun zaman önce aşmıştım. Ezen orada öyle bir cümle kurmamış olsaydı, şu anda galibiyetinin sevincini yaşıyor olacak, bende yenildiğimle kalacaktım. En azından boyun eğmemiş olacaktım. Evet. Yamaner de yenilmişti ama o, başından beri benim yenilmemi istiyor gibiydi. Ya da benim oraya çıkıp bilerek yenileceğimi tahmin etmişti ama bir şey demeden iddiayı benim üzerime oynamayı kabul etmişti. Belki de işine gelmişti. Çünkü iddia hiç olmasaydı bile, dövüşmesi için benim üç katım bir kız ayarlamıştı. Aklım almıyordu, bir insan neden yenilmesini istediği birinin üzerine iddia oynardı ki? İşte her şey, buradan sonra kopuyordu. Sonuçta o ringde dövüşen herkes galip olmak, yenmek için çıkıyordu. Ya ciddi anlamda yenilmemi istiyordu, ya da başından beri başka bir beklenti içerisindeydi. Öyle olsa bile, babam bu resmin neresindeydi?  

SİYAH MELEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin