20.BÖLÜM "BAL TADI"

216K 8.3K 1.7K
                                    

İYİ OKUMALAR DİLERİM 💐  

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İYİ OKUMALAR DİLERİM 💐  

ELİS MİRA AKTAŞ;

Do you wanna fuck?

Yes I wanna do

I wanna put my dick in you

I wanna make you scream my name

Derin bir soluk verdikten sonra görmeyeceğini bilsem de kaşlarım çatık bir şekilde odamın kapısına baktım. Şarkı son ses bir ayarda edepsiz cümleleriyle devam ederken sabrımın sonlarındaydım. Arka fondan gelen inilti sesleri de cabasıydı!

"Selenay şu küfür makinesini durdurmayı düşünüyor musun?" Diyerek seslendiğimde sesimi ben zor duyabilmiştim. Nasıl oluyordu da apartman hala başımıza toplanmıyordu anlamış değildim. Selenay bu tarz şarkıları dinleyen bir insan değildi, şu anda büyük ihtimalle iç sesini susturmaya çalışıyordu. Kendisi inkâr etse de ben farkındaydım. Çok güçlü duygular olmasa da Alaz'a değer veriyordu. O günden sonra bana olanları anlattığında ilk defa Alaz'ı insan yerine koymuştum. Göründüğü gibi değildi.

İnsanlar...

Mesih'in dedikleri kulaklarımda çınlamıştı. ''Hep aptal insanlar değil mi Elis? Bana sordun mu?" bilinçaltım bana kısa bir özet geçtiğinde irkilerek göz kapaklarımı titrettim. Doğruydu, biz bilmeden, gördüğümüze inanıyorduk. Küfür dolu olan şarkı sözleri iyice asabımı bozduğunda yorganımı iterek elimdeki kitabı komodinin üzerine koyup bacaklarımı hızlıca yataktan sarkıtıp ilerleyecekken birbirine dolanmasıyla kalçalarım yeri öptü.

"Ahh..." Ağzımdan bir inilti döküldüğünde yere tutunan ellerimden birisiyle saçlarımı suratımın önünden çektim. Tökezleyerek yerden kalktıktan sonra bir elimi kalçama kondurarak ilerlemeye başladım.

Koridorda yürüyüp Selenay'ın odasının önünde durunca kapısına vurup sesimi duyması için bağırdım. "Selenay! Kapatmıyorsan bari kıs! Lütfen!" Ses azalınca derin bir soluk vererek paytak adımlarla ilerlemeye devam ettim. Elinde iki tane kahve bardağıyla mutfaktan çıkan Şeyda'yı görünce gülümsedim. Üzerinde pembe şortlu pijaması vardı. "Bende seni çağıracaktım. Gel hadi." Diyerek kafasıyla onu takip etmemi işaret edince peşinden ilerledim. Yan yana duran tekli koltuklardan birisine oturup kurdeleli kahve bardağını bana uzatınca elinden alıp koltuğa oturduktan sonra ayaklarımı kendime doğru çekip cenin pozisyonu aldım. Kahvesinden bir yudum alarak şakıdı. "Ne olacak bu Selenay'ın hali?" Gülümsedim.

"Aslında iyi oldu."

Şaşırdı. "Nasıl yani?" Bende kahvemden bir yudum alarak devam ettim. "Ben o gün her şeyi mahvetmeseydim Alaz'a karşı bir şeyler hissettiğini kabul etmeyecekti."

Kaşları kavisle yukarıya doğru kıvrıldı. "Bunu onaylıyorsun yani?"

"Evet. Alaz... O tehlikeli birisi değil Şeyda."

KURALSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin