Kıdemli asker cesuru.

9 1 6
                                    

KAAN'DAN

O kadar mutsuzdum ki kendimi filme veremiyordum. Çok merak ediyordum neden Rasim amca Arda ya böyle şeyler yaptı? Neden evi ondan aldı? Neden o kutuyu özellikle Arda ya verdirditt

i? Her neyse benim belalım omzuma başını koymuş filmi izliyordu. Zeynep ve Arda da birbirlerine sarılmış filmi izliyorlardı.

Bir anda kafamı tam üç saattir düşündüğüm şeylerden alıkoyarak filme odaklandım. Bittiğinde etrafıma bakındım. Diğerleri uyumuştu. Offf! 'YA ECRİN UYURKEN BİLE NASIL GÜZEL OLABİLİYO ATEİSTLER BUNU DA AÇIKLASIN HADİ!' Diye bağırmak istiyordum. Fakat burada uyuyamazlar.

K: Arda... Arda... Kalk... ARDA!

A: NE VAR? Ahh ödüm koptu ya!

K: 🤫 sessiz ol. Uyuyorlar.

A: Ah bee, Zeynep'im çok tatlı uyuyo.

K: Odalarına gitmeleri lazım Arda!

A: Aa şey doğru, hadi!

Arda, Zeynep i, bende Ecrin i kucağıma alıp odalarına götürdük. Ecrin i yatağına yatırıp üzerini örttüm. Alnına küçük bir öpücük kondurduktan sonra odanın içinde Arda nın odasına girmesini bekledim.

Çünkü odama gitmeyeceğim. Kapı kapanma sesi duyulduktan sonra Ecrin in odasından yavaşça çıktım. Arda nın ışığı hala yanıyordu. Tekrar odaya girip kapı aralığından Arda nın odasının kapısına baktım.

Önce ışığı söndü, sonra yatak yayının gıcırdayan sesi geldi. Sonunda tüm ışıklar ve sesler evi terk etti. Gerildim. Çünkü yalnızlıktan korkarım. Ne kadar ürksem de bunu arkadaşlarım ve sevgilim için yapıcaktım. Odadan yavaşça çıktım ve ortak çalışma odamıza doğru sessizce yürüdüm.

Çalışma odamıza girdim. Ofis sandalyeme çöktüm ve bilgisayarımı açtım. Dağlı ailesi ile ilgili araştırmaya başladım...

İnanamayacaksınız! Geçen Arda nın isteğine karşı çıkıp 'Neden?' diyen garson, Arda nın evinin önünde eşyalarını evden çıkaran nakliyeciler, sınıfta bir katil varken kapıyı kilitleyip bizi içeride tutan Oğuz hoca, sonunda R harfi olan ve Arda nın eski evinin kapısına yapıştırılan not... Hepsinin altında Rasim amca varmış. Biz Arda ya derdik hep "Her işin altından bu çıkıyor ya!" diye ama babası ondan betermiş! Pardon, üvey babası.

Hızlıca içime bi sıkıntı düşüyor. Kurtulamıyorum ondan. Kalbimin en derinliklerinde çığlık çığlığa bağırıyor. Diyor ki " Kaan! Oğlum birazcık aklın varsa koş! Yetiş! Aileni elinden alıyorlar! Sevdiklerini bir bir alıyorlar ellerinin arasından! Çürüyeceksin oğlum çürüyeceksin! Öleceksin sen! Kalbini göğüs kafesinin içinden alıp parçalayacaklar diyorum! Ölüyorsun Kaan! Kardeşlerin gidiyor! Sevdiğin gidiyor diyorum!"

Ben hızlıca ayağa kalkıp etrafıma bakınırken iç sesim tekrar giriyor devreye...

"Geç kaldın Kaan! Geç kaldın Allah'ın cezası! Arkadaşların gitti! Kardeşlerin gitti! Sevdiğin gitti! Ailen evinden toplanıp gitti diyorum sana! Bedenleri hala burada. Fakat ruhları gitti! Sen kimsenin bedenini sevmezsin Kaan! Sen onların ruhunu seversin ruhunu! Ama onlar gitti!"

Başım dönüyor. Hemde ne dönme! Feci şekilde sarhoş gibi bir o yana bir bu yana sallanıyorum sanki! Başıma sancılar giriyor. Beynim sanki bedenime itaat etmiş. Yalvarıyor ayaklarıma. " Yan odaya git! Yalvarırım! Kurtar sevdiklerini, zarar verme bana! Lütfen! Lütfen git!"

CEZALILAR! Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang