"Beni iyileştir."

9 1 4
                                    

O kadar kötüydüm ki... Karnıma sancılar giriyordu. Beynimde sanki küçük bir çocuk acıyla çığlık atıyordu. Ne yani? Dağlı değil miyim ben? Yıllarca kandırdılar mı beni? Arda çelik de kimdi şimdi? Ben mi? Evet bendim. Ama hiç hatırlamıyorum ki... Acaba ben yetimhanedeyken başka arkadaşlarım oldu mu? Hatırladığım hiçbir şey yoktu...

Ben kalbimde, başımda, karnımda hissettiğim acıyla artık evim olmayan yerin önündeki kaldırımlarda kıvranıyorum. Yalnızdım. Nakliyeciler tüm evi boşaltmıştılar. Gitmeye hazırlanıyorlardı. İçlerinden biri yanıma doğru gelip ellerime karton bir kutu sıkıştırdı.

Nakliyeci: Rasim bey bunun size ait olduğunu, size vermemi istedi.

Kutunun kapağını açıp içine göz attım. Şaka mı bu? Birsürü fotoğraf ve en altta kıyafetler vardı. Ve bir kağıt parçası... Bir not daha!

"Bunlar Arda Çelik in giysileri ve fotoğrafları,eskiden nasıl bir bebektin gör diye verdirttim sana."

Ağlamak üzereydim. Fotoğraflarda etrafıma neşe saçıyordum. Bir sürü arkadaşım vardı. Onlarla yan yanaydım. Gülüyorduk, fotoğrafımızı çekiyorlardı. Orda yanımda olan kimseyi tanımıyordum. Biri hariç, sadece tanıdık geldi biraz. Çok umrumda olmadı.

Karnımdaki sancı giderek artmıştı. Yerimde duramıyordum. Burada daha fazla oturamazdım. Ama gidecek bir yerim de yoktu. Kaan ı aramaya biraz utandım. Zeynep e de öyle, kendimi dileniyor muşum gibi hissettim. O sırada adım sesleri duymaya başladım.

Ş: A-arda!

Başımı karton kutudan kaldırdığımda bana şok içinde bakan Şevval le karşılaştım. Boş boş bakmaya devam ettim.

Ş: Sen... İyi misin? Neden buradasın?

A: Ben... Şey ya ben... Offf! İyi falan değilim!

Ş: Ne oldu ki? Bugün de kötüydün sanki!

A: Şevval. Kaan ın numarasını almıştın değil mi?

Ş: Evet aldım.

A: onu arar mısın? Gelip beni alabilir miymiş sor lütfen? Kendi evinin önünde ymiş de. Başka çarem yok.

Ş: Peki...

Şevval çantasından telefonunu çıkarıp numaraları taşlamaya başladı ve telefonunu kulağına tuttu. Bu sırada çaresizce fotoğraflara bakmaya devam ediyordum.

Ş: Alo... Şey... Kaan. Ben yolda Arda yı gördüm de... Kaldırıma oturmuş acıdan kıvrınıyordu kendi evinin önünde... Elinde karton bi kutu var... Ben gelince Kaan ı arayıp beni alabilir miymiş sorar mısın? Dedi... Peki... Tamam. Görüşürüz...

Telefonu kapatıp bana döndü.

Ş: Çok panik oldu hemen geliyorum sakın yanından ayrılma dedi.

Diyip okuduğum kaldırım taşının yanındaki taşa oturdu.

KAAN'DAN

Ecrin ile görüntülü konuşurken aniden telefonum titremeye başlayınca bildirimler kısmında
Şevval kişisinden sesli arama
Bildirimini görüp Ecrin le olan konuşmaya ara verip Şevval i cevapladım.

CEZALILAR! Where stories live. Discover now