Kimsem yok mu?

8 2 2
                                    

ZEYNEP'TEN

Kaan bir eline aldığı dosyaya bir bana bir Ecrin e bir Arda ya bakıyordu. Sonra gözleri sadece Arda ya bakar oldu... Ağlamak üzereydim. Kaan kesin ona söyleyecekti. Offf!

Z: Kaan... Şimdilik söyleme ne olur? Daha sonra alıştırarak beraber söyleriz. Dördünüz...

Kaan gözlerini ona herşeyi açıklaması için yalvaran Arda dan ayırmadan bana cevap verdi.

K: Söylemeyeceğiz Zeynep.

A:(ağlamaklı bi sesle) Kaan! Kardeşim lütfen!

K: Kendisi öğrenecek. Biz her zaman onun yanında oluruz ama herşeyi biz açıklayamayız. Maalesef

Kaan Arda ya o dosyayı verirken canımdan can gidiyordu. Koşarak gittim yanına, o dosyayı ilgiyle okurken sarıldım ona. Ben ona sarılırken öğrendi herşeyi... Kaan Ecrin e kaş göz hareketi yaparak odadan çıkardı. Arkasından kendi de gitti.

O lanet kağıt parçası yavaş yavaş düştü Arda nın ellerinden... Artık gözümde herşeyini kaybetmiş küçük bir çocuk gibiydi. Durumuna bakmak için yavaşça ondan ayırmaya çalıştım kendimi... Ağlamadı. Bu sefer o sımsıkı sarıldı bana, başını yan koydu omzuma. Ela gözlerini kapatıp hayal kırıklığıyla konuşmaya başladı. Hem sinirli, hem şaşkın, hem kırgındı sanki bu dünyaya...

A:Ben bu yüzden mi kendimi hiç o aileye ait hissedemedim? Bu yüzden mi güya babam olan adam dışladı beni? O eve geldiğimde kimse kucağına alıp sevmemiş mi beni? Benim aklımda biriktirdiğim, güya annem olan kadınla olan güzel anılarım sadece yetiştirme yurdundan birilerinin geldiği günlerde mi gerçekleşti? Benim annem olarak, babam olarak, kardeşim olarak, akrabam olarak tanıdığım insanlarla beni evlatlık mı almış yani? B-benim sizden başka kimsem yok mu...?

Nefesi kesilmişti Arda nın... Cevabını bildiği soruları kendine sorarak yeterince yor muştu ruhunu... Annesinin yatağına oturttum. Masum masum baktı bana, yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Alnımı alnına dayadım. Saçlarını okşadım. Sakince yatırdım... Uyuttum onu...

Odadan çıktım. Salona gidip Ecrin ve Kaan ı buldum. Soran gözlerle baktılar bana.

K: Zeynep! Ne oldu?! Arda iyi mi?!

Z: Uyudu...

E: Zeynep gel... Gel otur biraz, soluklan... Ne oldu? Ne konuştunuz?

Z: Onların gerçek anne -babası olmadığına değil. Verdikleri sahte sevgiye üzüldü... Ama cidden üzüldü! Yani ortalığı darmaduman edip dağıtıp yıkmadı abi... Üzüldü yani. Önce cevabını bildiği birsürü soru sordu. Sonra masum masum baktı bana...

K: Offf!

E: Napıcaz biz?!

Z: Bişi yapmicaz...Yarın her zamanki gibi okula gidicez. Arda da gelicek.

K: Doğru... Hayatımıza devam etmemiz gerekiyor. Çünkü zaman akıp gidiyor.

O sırada Arda odadan koşarak çıktı. Koltukta oturan bedenlerimizin önünde durdu. Önce soran gözlerle baktı. Sonra cevabından en korktuğum soruyu sordu...

A: B-benim... Gerçek ailem nerede?

Evet... İşte Arda nın sorduğu soruların arasında cevabını tek bilmediğim soru... En kötüsü de, Ecrin bilmiyordu, Kaan bilmiyordu, kimse bilmiyordu. Kaan da Ecrin de ben de "bilmem. Kimlermiş?" der gibi bakıyorduk. Büyük bir sessizlik oluştu. Kaan anında kesti bu sessizliğin sesini... Kurtulmak ister gibiydi bu karmaşadan...

CEZALILAR! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin