" Benim kızım, annesinin nasıl bir kadın olduğunu öğrenince bir daha senin yüzüne bakacak mı dersin? HA? "

" Ona hiçbir şey söylemeyeceksin! "

" Bekle ve gör. “

Seo Junghoo'nun önünde bulunduğu kapı aniden açılıp Ahn Taehyun ile burun burune gelince ne yapacağını şaşırmış bir şekilde olduğu yerde donup kalmıştı.

" Hayır! "

Ahn Kahi'nin yüksek sesli çığlığı bir kez daha evin içinde yankılanırken  ardından herkesin kulaklarını çınlatacak bir silah sesi duyuldu. Çok yakından. Pencereyi kırıp kendi kızının üzerine doğru giden bir mermi. 

Ahn Taehyun ve Seo Junghoo patlayan silahın sesiyle korkudan yerden kalkmaya yeltenmeden hemen önce, dışarıdan duyulan tok ses dikkatleri çekmişti.  Birşeyin yere sertçe düşme sesi.

Kendine gelen ilk kişi olan Ahn Taehyun hızla mermi yüzünden parçalanmış cama koşup dışarıya göz gezdirdi.

Yerde kanlar içinde yatan cansız beden karşılaşmak istemeyeceği bir manzaraydı, hiçbirinin.

“ Olamaz, olamaz! "

Hayatın da, herşeyden çok faha fazla önem verdiği tek şey olan kızı, Ahn Miryo'ydu, Ahn Taehyun için.

Parçalanmış pencerenin önünden çekilip bahçeye kadar koştuğu zaman içerisinde hayatının en büyük korkusunu ve acısını yaşıyordu. Bir yanı Miryo'nun yanına daha hızlı gitmek isterken diğer yanı kızını o şekilde görmekten kaçınmak istiyordu. O kadar berbat bir duyguydu ki Miryo'nun yanına gittiğin de ondan daha önce orada olan Seo Jung Hoo'yu bile sonradan fark etmişti.

Miryo'nun sırtında ki yaraların oluşmasının tek nedeni, kırılan camların üzerine düşüp, derisini parçalamasıydı.

Yaklaşık bir hafta hastanede yatan Miryo taburcu olup çıktıktan sonra bambaşka birine dönüşmüştü. Ne annesinin ne de Seo Jung Hoo'nun söylediklerine kulak asıyordu. Hatta o ki, babasını bile dinlemiyordu. Sürekli okuldan kaçıp adını bile bilmediği yerlerde adını bile bilmediği insanlarla takılıyordu.

Ve bunların hepsinin tek nedeni, Ahn Kahi'ydi.

Miryo hastanede yatarken annesinin başka biriyle telefonda samimi bir şekilde konuşma yapmasına kulak misafiri olmak istemezdi elbette. Babasını göz göre göre aldatmasını.. O büyük kavganın sebebinin bu olmasını.. Ya da babasının bunu hala görmemezlikten gelmesini..

Mutlumuş gibi yapılan aile tablosuna daha fazla katlanamayan miruoen sonunda sessiz bir şekilde geçen bir akşam yemeğinin hepsinin boğazında kalmasına neden olmuştu.

Yaptığı şey için pişmandı.. Hayatında tek pişman olduğu şeydi.. Çünkü bundan sonraki berbat hikayenin başlamasına kesinlikle bu neden olmuştu.

" Buna daha ne kadar devam edeceksiniz? “

Miryo'nun avucunun içinde tuttuğu yemek çubuğu bükülmeye başlamıştı bile, farkında olmadan. Yemek masasında ki üç çift göz ona döndüğün de Miryo'nun neden bahsettiğini biliyorlardı aslında.

" Annemin seni bulduğu her fırsatta aldatmasına göz mü yumacaksın?! "

Ahn Kahi şaşkınlıktan elinde ki bardağı yere düşürdüğün de Miryo'nun gözlerinden çıkan öfkeli ateşi daha net görebilmişti.

“ Evin içinde her ne oluyorsa, hepsini biliyorum. Salak mı sanıyorsunuz beni?! “

" Ahn Miryo! "

Seo Junghoo, masanın altından uzanıp sakin olması için Miryo'nun elini tutmak istediyse de başarılı olamamıştı. Son anda onu elinden kaçırmış Miryo'nun sandalyesini sert bir şekilde iterek ayağa kalkmasını izlemek zorunda kalmıştı.

" Annemin seni lise yıllarında aşık olduğu adamla aldattığını biliyor musun peki? "

Ahn Taehyun kendi bile bilmediği şeyi kızının nasıl bildiğini anlamayarak bakışlarını sonunda önünde ki yemekten ona doğru çevirdi. Ahn Kahi ise suskunluğunu korumaya devam ediyordu.

“ Her hafta Seul’e o adam yüzünden gidiyordun, değil mi? "

Miryo öfkeli bakışlarını masada oturan annesine çevirdi fakat beklediği gibi hala bir cevap alamıyordu.

“ O adamı dün izledim. Bizim olduğu gibi, onunda bir ailesi var. Güzel bir karısı ve 5 çocuğu. Nasıl oluyorda utanmadan buna devam ediyorsunuz? Sen bir annesinin! Başkasının karısısın! Nasıl yaparsın bunu?! NASIL?! "

" AHN MIRYO! "

Daha önce duymadığı kadar yüksek sesle, öfkeyle bağıran babasına çevirdi bakışlarını.

“ Eğer o adamla görüşmeye devam edersen, artık benim annem değilsin. “

Miryo yine de konuşmasına ara vermedi.

“ Ve sende, baba, eğer o adamdan hesap sormazsan babam değilsin. “

Ahn Miryo, bundan sonraki hikayeyi başlatan kişiydi.
Ahn Miryo, Aslanı uyandıran kişiydi.
Ahn Miryo, babasının tek katiliydi, belki de..


She is a Rainbow. / OMS / (✓)Where stories live. Discover now