FlashBack/ Chapter:32

2.4K 189 21
                                    

Chapter:32

Multimedia: Bir.adet.Hızlı.Trene.binip.ruhunu.kaybetmeye.hazır, SEO JUNG HOO. Çok tatlı değil mi ama hahahha YERIMM ♡

Bir önceki bölüm dediğim gibi bir süre kısa kısa FLASHBACKler olarak gideceğiz. Umarım sıkılmazsınız. Ciddi anlamda bundan korkuyorum. Ama bölümlerden sonra neyin ne olduğunu, neler yaşandığını öğrendiğiniz için hikayeye daha çok sarılacaksınız bence.

♧♧♧

" Ben, 15 yaşında evin tek çocuğu olan, hiç bir dediğin eksik edilmeden büyütülen, bunun aksine oldukça söz dinlemez, bir kıza göre fazla kabadayı, açık sözlü, baş kaldırmayı ve birilerinin burnunu kırmayı hobi edinmiş kaçık biri olan, Ahn Miryo. "

15 yaşında ki Miryo, şimdi ki halinden çokta şirin değildi aslında.

Karşısında duran ve babasının onu eve getirdiği ilk yarım saattir konuşmayan yüzü asık çocuğa biraz daha yaklaşmaya çalıştı, küçük adımlarıyla. Karşısında ki çocuğun yüz hatları ve Miryo'yu ikiye katlayan boyu yüzünden onun 20'lerinde olması gerektiğini düşündü.

Babası bu genç adamın geleceğini iki gün önce hem ona hem de annesine yedikleri akşam yemeğinin ortasında aniden haber vermişti, çok normal sayılacak bir şekilde. Birkaç gün kalacağını söylese de çocuğun yanında getirdiği koca valiz pekte birkaç günlük ihtiyaç için değildi Miryo'ya göre.

Çocuğun Seul'den geldiğini bahçeye fazla alıcı gözüyle bakmasından bile anlayabiliyordu aslında, babası söylemiş olsa bile.

Kendi çekirdek ailesiyle Seul'e üç saatlik uzakta olan Jinan'da yaşıyordu Ahn Miryo. Gerçi artık pekte çekirdek olacak gibi durmuyordu.

" Konuşmayı bilmiyor musun? Dilini mi yuttun yoksa? "

Miryo, kollarını birbirine dolayarak bahçede ki çardakta oturmaya devam eden çocuğa bakmaya devam etti önünde ki masaya tüm bedenini sermiş bir şekilde.

" Umarım sağır değilsindir. Yoksa öyle misin? "

Miryo kendinden bir kol uzaklıkta olan çocuğa elini uzatıp kulaklarına dokunduğun da ona atılan kızgın bakışların farkında bile değildi, kıstığı gözlerinin ardında.

" Ahn Miryo! Seo Jung Hoo'yu rahatsız etmeyi bırak. "

Ahn Taehyun, nihayet duş alıp tüm davanın yoğunluğunu üzerinden attıktan sonra omzunda ki havluyla, ayağında ki terliklerin çıkmaması için çabalarken kızının, en yakın arkadaşının kendisine emanet ettiği oğlunu rahatsız edişini izledi.

" Birşey yapmıyorum. Sadece konuşmasını bekliyordum. Sağır ve dilsiz birini mi getirdin eve? "

Oturduğu yerden kalkarak ellerini beline koydu babasına karşı dururken. Ahn Taehyun belki de hayatında tek bir kişiye karşı kendini savunmasız hissediyordu. Kendi kızına. Miryo'ya laf yetiştirmek ve onu birşeyi yapması için ikna etmek hayatında zorlandığı tek şeylerdi.

" Ahn Miryo! Seo Jung Hoo ne sağır ne de dilsiz. "

Miryo'yu belinden tutarak yeniden yerine oturttuğun da kızının yanına oturmak yerine artık evin yeni oğlunun yanına oturmayı tercih etti Ahn Taehyun.

" O zaman neden konuşmuyor? "

Miryo oturduğu yerde bağdaş kurarak kollarını masanın üzerine uzatıp gözlerini Junghoo'nun üzerine odakladı rahatsız olmasını sağlayacak bir şekilde.

" Gereksiz insanlarla konuşmayı sevmem! "

Ahn Miryo, Junghoo'nun sesini ilk defa duymasının yanı sıra söylediği şey yüzünden büyük bir ikilemde kalarak şok olmuş suratıyla ona bakakalmıştı.

She is a Rainbow. / OMS / (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin