Rose: Katsuki?
Katsuki: Noldu?
Rose: Yok bir şey
Sadece seni özledim
Katsuki: Beni özledin?
Pek inanmadım ama neyse
Rose: İşim düşmese yazmıyormuşum gibi davranıyorsun
Dicemde zaten öyleymiş
Katsuki: Evet öyle
Söyle bakim ne oldu
Rose: Japonya'ya dönüyorum
Haber vereyim dedim
Katsuki: Cidden mi?
Ne zaman?
Rose: Yarına ordayım
Teyzemin haberi var
Katsuki: İyi bari
Hani ölsen dönmezdin ne oldu şimdi
Rose: Ölmüş kadar oldum zaten
Orda anlatırım
Görüşürüz
Katsuki: Görüşürüz
Telefonu masanın üzerine bıraktım. Rose buraya geliyorsa büyük bir sorun vardır. Çünkü o buradan son derece nefret ediyor. Neyse geldiğinde öğrenirim.
Üzerimi değiştirip Deku'nun yanına gittim. Bahçede tek başına oturuyordu.
"Kacchan?"
"Hmm?"
"Bir sorun mu var?"
"Hayır, neden?"
"Dalgın gibisin."
"Önemli bir şey değil."
"Peki." Diyip başını omzuma yasladı. Saçına öpücük kondurdum. İkimizde sessiz kaldık. O kadar sessiz kaldık ki neredeyse kokusunda mayışıp uyuyacaktım.
"Kacchan, canını sıkan bir şey var. Söyle bana, belki yardımcı olurum."
"Sadece uzun süredir görmediğim biri gelicek, o kafama takıldı."
"Hmm, kim bu? Aranızın bozuk olduğu biri mi?"
"Hayır, sadece gelmemeye yemin etmişti şimdi geliyor, bir ara tanıştırırım sizi."
"Peki." Diyip sustu. Saçına bir öpücük daha kondurup iyice kendime yasladım. Rose biraz daha bekleyebilirdi. Şu an önemli olan Deku'ydu.
***
Sabah gözlerimi kendi evimde ki odamda açtım. Kendi evimde ki huzur başka bir evde yoktu-
"KATSUKİ! UYANMADIN MI SEN HÂLÂ?" Boş versene. Bana huzur yok.
"YOO HÂLÂ YATIYORUM!"
"ANAYA BAĞIRILMAZ, İN AŞAĞIYA ÇABUK!"
Elimi yüzümü yıkayıp aşağıya indim. Annem kahvaltıyı hazırlarken babamda ona yardım ediyordu.
"Katsuki, kızı pijamalarla mı karşılayacaksın? Git üstüne doğru düzgün bir şey giy."
"Sanki cumhurbaşkanı geliyor. Takım elbisede giyeyim mi saygıdeğer anneciğim?"
"Bir de dalga geçiyor. Geç masaya." Gözlerimi devirip masaya oturdum. Kahvaltımızı yapıp kalktık. Tam odama kaçıcakken annem bulaşıkları bana kitledi. Söve söve bulaşıkları yıkarken kapı çaldı.
"Katsuki git kapıya bak!"
"Tamam be!" Elimin köpüğüyle kapıyı açtım. Gelmişti. Tabii beni görünce kahkahlara boğulmuştu.
