49

148 16 6
                                    


***

Aradan geçen üç güne rağmen Carla kendini asla iyi hissedememişti.
Doktorun yazdığı şeyi okuduktan sonra daha sessizleşmişti. Sabahtan kendi şirketine öğleden sonra da Shelby Limited'e gidiyordu.
İlgilenmesi gereken herşeyle ilgileniyordu. Akşam da eve dönüyor ve Charlie ile ilgileniyordu.

"Bayan Shelby , Arthur Shelby geldi."
"Gelsin."

Adı kadar emindi ki Arthur biliyordu. Büyük ihtimalle de kendiliğinden öğrenmiş olmalıydı. Tommy asla birşey anlatmazdı. Belki de sonra Arthur'u susması için uyarmış olmalıydı.

"Merhaba Carla."
"Hoşgeldin Arthur."

Doktorla konuşmuş , zor da olsa bilgi almayı başarmıştı. Doktor elindeki sonuçları ona da göstermişti. Ancak ' Lütfen Bay Shelby size anlattığımı bilmesin , beni öldürür. ' diyerek ricada bulunmuştu. Carla , birşey söylemeyecekti. Öğrenmiş olmasına rağmen , tek kelime etmiyordu kimseye. Normal devam etmeye çalışıyor , gece olunca yastığı ısıra ısıra ağlıyordu.
Sabah uyanıyor , aynada kendine bakıyor ne olacağını düşünüp ağlıyordu. Sonra da kalkıyor ,makyajını yapıyor , evden çıkıyordu. Tüm günü geçiriyor eve geliyor , evle ve evdekilerle ilgileniyor sonra da odasına geçip karanlıkta saatlerce ağlıyordu.
Kimseye yansıtmıyordu.
Dışarıda ışık saçan bir mum gibi görünüyordu. Ancak eriyordu.

"Bugün uğramadın şirkete , merak ettim."
"Evet , uğrayamadım. Yoğundu biraz. "
"Sen de biraz yorgun gibisin. "
"Öyleyim."
"Charlie nerede ?"
"Uyudu biraz önce , odasında."

Arthur anladım dercesine başını salladı.
Carla da konuşmaya pek hevesli değildi.

"Herşey yolunda mı ?"
"Sanırım."
"Carla... Bana neden böyle davranıyorsun ?"
"Nasıl ?"
"Bana karşı ,ne bileyim... Uzaksın."
"Tommy gideli beş gün oldu Arthur ve ben onun sesini bir kere bile duyamadım. Hayatta mı bilmiyorum. Sen de merak etmiyor musun ?"
"Birşey olsa duyardık Carla , eminim iyidir. Bilirsin Thomas yani ! Kimse ona birşey yapamaz."
"Hiçbir silah ona işlemiyor değil mi ?"

Alayla gülümsedi.

"Peki ya Tanrı ? "

Arthur kaşlarını çatıp baktı.

"Ne dedin ?"
"Hiç."

Arthur huzursuzca kıpırdandı.

"Carla , Tommy'i merak ediyorsun biliyorum ama endişe etmen boşuna. Gerçekten kötü birşey olsa , haberimiz olurdu."
"Elimde değil Arthur , onu çok özledim. Bir adres bile yok elimizde. Nerede ne yapıyor bilmiyoruz. "
"Ben de merak ediyorum ama Tommy'i tanıyorum. İyidir , eminim."
"Yine de rahat edemiyorum. İçim huzursuz. Seninle ilgisi yok yani. "

Arthur , ayağa kalkıp kapıya ilerledi.

"Seni görmek istedim sadece , gitsem iyi olacak. İyi geceler."
"Görüşürüz Arthur."

Birkaç saniye birbirlerine baktılar. Arthur arkasını dönüp gidecekken Carla ona seslendi.
Arthur ona bakınca , Carla koşup sarıldı. Başını omzuna gömüp ağlamaya başladı. Arthur elini sırtına koydu.

"Geçmişte nasılsa benim için hala öylesin Arthur , abisin. Birşey öğrenirsen bana söylersin değil mi ?"
"Elbette , tabii... Dönecek Carla , döndüğü zaman da ilk seni görecektir. "
"Umarım. "

Arthur yanağından okşayıp evden çıkıp gitti.
Gece yarısı olmuştu neredeyse. Carla odaya çıkıp uzandı. Tommy ile olan resmine baktı.

"Neredesin Tommy ?"

Pencere kenarına gidip dışarıya baktı.

"Lütfen , gel artık ! Çok geç kalmadın mı ?"

Fotoğrafı göğsüne bastırdı. Günlerdir yaptığı gibi ağlıyordu yine. Bir çözüm yolu bulabilseydi , koşturuyor olurdu. Ancak Doktor'un söylediğine göre çare yoktu. Düzenli kontrol edilmesi gerekiyordu ancak tedavisi yoktu.

REBORN // Peaky BlindersWhere stories live. Discover now