25

279 19 10
                                    


***

"Ben aslında birinden şüphelendiğim için değil , atlara bakmak istediğim için gitmiştim. Adam oradaydı , ne yaptığını sordum , gidiyordum ben de dedi. Çıkarken ona bilerek çarpmış olabilirim çünkü panikti. Panik olmakta haklıymış , şişe düştü cebinden. Onu alırken şişeyi tanıdım , adama baktım , kaçmaya başladı. Sonra da koştum işte ... Neyse ki Tommy ve Arthur gelmişti. "

Tommy , yaslandığı bara iki dirseğini de dayamış halde onları dinliyordu. Ertesi gün , Garrison'da yapılan aile toplantısına Carla'yı da götürmüştü. Olanları kendisi anlatsın istemişti.

"Ben ve Arthur , adamın peşinden koştuk . Adam ahıra saklanmış , Carla da arkasından gitmiş. Adam yakalamış onu , Carla'nın bağırdığını duydum . Sonra da işte , adamı bıçakladım."

Polly Carla'ya baktı. Tommy'nin ' bıçakladım' dediği anda , başını öne eğip gözünü kapatıyordu. Hatırlamak istediği bir an değildi anlaşılan.

"Adam yaşıyor değil mi ?"
"Elbette , vurmadıysam sebebi yaşaması gerektiği için. Hurdalıkta , Johnny Dogs yanında."

Carla , kaşlarını çattı.

"Johnny Dogs , Isiah , Jeremiah , Curly ve diğerleri oradadır Pol. Nihayetinde hepsi , Peaky Blinders için çalışıyor değil mi ?"
"Onlar da aileden Carla."
"Aile ? Kötü yanınıza ait olan aileden , doğru. Şu Isiah , babamı vurandı değil mi ? Gözümün önünde..."
"Carla , bunun açıklamasını yapmıştı. "
"Bana bir açıklama yapılmadı Thomas."

Tommy Carla'ya göz devirdi. Dudaklarını yalayıp, bir sigara tutturdu ve devam etti.

"Ben ve Arthur , oraya gideceğiz birazdan , john sen de Carla ile benim evime git. Orada bekleyin bizi."
"Tamam Tom." Diyerek karşılık verdi John.

"Tamam değil Tom. Ben de sizinle oraya geleceğim."
"John ile eve gideceksin."

Carla ona doğru ilerledi.

"Ne zamandan beri senden emir alıyorum Bay Shelby ? Geleceğim dedim , ya oraya geleceğim ya da oraya geleceğim. Başka seçenek yok."
"Arthur , gidelim hadi."

Carla'nın gözünün içine bakarak konuştu. Arthur şapkasını takıp dışarıya çıkarken Tommy kadehi kafasına dikip eldivenini takarak çıktı.

"Carla , Tommy'nin seni dinlediğini görüyorsun değil mi ? Bu , önemli bir detay."
"Beni dinlediği yok Pol , benimle uğraşmak istemiyor sadece. "
"Bazı basit şeylere daha dikkatlice bakmak gerekir Carla. Thomas gibi adamları uzaktan tanıyamazsın , daha yakınında olman gerekir. Üstüne bir de bunu isteyen bir adamsa."
"Demek istediğin şey ; Tommy'nin de beni istiyor olması mı ?"
"Yas tutuyor Carla ama bu yas kendi yası. Grace'in ölümünü kabul etmiş olsa da kendini suçlamayı bırakmadığı için yası devam ediyor. Yasını bitirmesi için yardıma ihtiyacı var."
"Polly bana kalırsa , yasın ne zaman biteceğine kendisi karar vermeli. Birinin zorlaması ona yardımcı olmayabilir."
"Zorlama mı ? Zorlama olacağını kim söyledi Carla ? Ona sadece onu sevdiğini hissettir. "

Carla güldü. Sigarasını yakıp , Polly'nin önündeki kadehi kendine çekti ve bir yudum aldı.

"Bunu zaten biliyor. Görmek istemeyene birşey gösteremezsin. "
"Tommy'i iyi tanıdığını biliyorum ama unutma onu senden daha iyi tanıyan kişi benim. Ve bunu bilen biri olarak söylüyorum ki ; herşeyi görüyor."

Polly tek kaşı havada Carla'ya baktı.

"Sen neden bu kadar istiyorsun Polly ?"
"Ben değil , Tanrı istiyor Carla."

Carla , derin bir nefes almıştı ki korna sesini duydu. Kadehi hızla dikip , Polly'e gülümseyerek bardan çıktı.

"Beş dakika sabredemedin."
"Şu elimdeki saate göre on dakika Carla. Beni oyalıyorsun."
"Adamın bir yere kaçabildiğini sanmıyorum. "

REBORN // Peaky BlindersWhere stories live. Discover now