13

1.1K 78 13
                                    


Bu fici eğlencesine yazıyorum bu arada, ciddiyet aramayın

"Siktir ya!" Küfür edince Yoongi bana döndü tekrardan.

Yoongi "Gidiyordum zaten, neden küfür ediyorsun?"

Onu umursamayarak elim ile çıkmasını işaret ettim. O çıkıp giderken, ben ayağa kalkıp üstüme ayrı bir tişört aldım.

Ayağım daha beter olmazsa iyidir.

Saate baktım. 23.37

Odanın kapısını açtım. Ve merdivenlerden topallayarak indim. Yoongi kendi odasına girmişti. Diğerleri zaten çoktan gitmişti.

Derin bir nefes alıp dışarı çıktım ve canım, hayatım, aşkım, her şeyim, güzelim arabama bindim.

"Tanrım.. lütfen acı bana! Kazasız belasız gidip geleyim" diyerek arabamı çalıştırdım.

Ayağım yüzünden yavaş sürüyordum. Neyseki karakol buraya yakındı.

On dakika da gideceğim yolu, yirmi dakikada tamamlamış olmam ayrı bir komik.

Karakoldan içeri girdim.

Kim bu saatte karakola gelirdi ki? Ben tabi ki! İçeri girdiğim an beni görenler ofladı. Yanıma In Guk geldi.

In Guk "Ayağına ne oldu?" Dedi ve ayağımı işaret etti.

Ayağımda ki sargı tüm havamı bozuyordu. Cool durmuyor.

"Düştüm" diyerek kısa bir açıklama yaptım. Ve Joon amcanın olduğu masaya doğru topallamaya başladım.

•••

Nasıl düştüğümü anlattıktan sonra sıra, buraya neden geldiğime gelmişti.

"Onu bunu boşverinde" dediğim an Joon amca, bilgisayar ekranını açmıştı bile.

Tanıyordu beni.

In Guk "Dolandırıldım deme"

"Dolandırıldım" dedim. Elini başına koydu ve ofladı. Onlarda bıkmıştı normal olarak. Her ay geliyordum buraya. Bu ay, iki oluyordu.

Joon amca "Senlik bir şey yok İseul, sen gidebilirsin"

Sevinçle güldüm. In Guk ayağa kalkarken, bende kalktım.

"Gideyim mi o zaman?"

Sorar gözlerle baktım. Onaylar şekilde başını salladığında, gidecek iken In Guk durdurdu beni.

In Guk "Bu ayakla nasıl gideceksin?"

•••

Ulan.. hep hayalimdi zaten. Polis arabasına binmek, woah!

"Şu şerefsizler neden hep beni buluyor ki?" Diyerek güldüm.

In guk ise kahkaha atmıştı.

O sırada mesaj geldi.

Jimin- Neredesin İseul?

Umursamayarak telefonumu kapattım ve yanıma koydum.

Etrafıma baktığım da geldiğimizi fark ettim. In guk durdu.

In guk "Dikkat et kendine İseul. Yeter artık, gelme şu karakola" dedi ve ikimizde güldük.

Arabadan inerken ona el salladım.

O giderken arkasından baktım. Ve yurdun kapısına yaklaştım. Tam kapının şifresini girecek iken, kendi kendine açıldı.

"Bismillah. Evi cinler basmış"

İçeri girdim ve cinlere selam verdim.

"Merhaba cinler.. hoş geldin dediğinizi duyar gibiyim. Hoş buldum hoş buldum"

Ben öylece etrafa bakarken, ışığın birden bire açılması ile karşımda Bts'i gördüm. Ve o an çığlığı bastım.

"Napıyonuz lan oruspu çocukları!"

Hepsi bana öylece aval aval bakarken küfür ettiğimde Hoseok ve Namjoon gözlerini devirdi.

Yoongi "Sen bu ayak ile arabamı sürdün İseul?"

Aslında haklı sayılırdı. Ayağım gerçekte ağrıyordu.

"Ee yani? Nolmuş?" Sinirlendirme çabalarım işe yaramış olacak ki koltuğa oturdu birden bire.

Namjoon "İseul, bizi zerre ilgilendirmiyorsun ama en azından haber verseydin."

Sonra neden antisin diyorlar. Bir insan, antisi diye bir insana böyle davranmaz. Öküzler.

"Pü Allah sizi kahretmesin, yukarı çıkıyorum ben" dedim ve merdiven tarafına döndüm.

O yönde Yoongi duruyordu. Tam yürüyecek iken Jimin seslendi arkamdan.

Jimin "Neredeydin İseul?"

Birde bu eksikti. Ben bu çocuğa nasıl cevap vermeyeyim ki şimdi? Masum masum bakıyor, bebek ya.

"Karakol da"

Taehyung "Ne?!" Kulağımın fibinde bağıran Taehyung yüzünden, kulaklarımı bir kaç kez açıp kapadım.

Seokjin "Neden?"

"Hiiç öyle, hal hatır sormaya gitmişti- şaka mısınız siz? Karakola neden gidilir? Bir sorunum var demek ki"

Yoongi göz devirir iken, Jimin anlamış bir şekilde başını sallıyordu. Ama Jungkook bana dik dik bakıyordu.

Jungkook "Zaten sana hal hatır sormaya mı gittin demedik İseul. Neden dedik"

Ulan niye haklı şimdi bu çocuk. Harbiden ya. En iyisi, daha fazla rezil olmamak adına sessiz kalmak.

Sustum ve merdiven tarafına yöneldim. Merdivenin ilk basamağına çıktım. İkinci basamağında, şişmiş olan ayağımı basmıştım.

Basmamam gerekirdi.

O an, ayağımın ağrısı ile kendimi geri bırakmak zorunda kaldım. Düştüm kısaca.

Hayır. Düzelteyim, düşmedim. Düşecek iken, Yoongi tarafından tutuldum. Gözlerimin içine baktı.

İstenmeyen Üye 3 || MYGWhere stories live. Discover now