-1.3-

2.7K 300 27
                                    

Akşama doğru gözlerimizi birlikte açmıştık. Perdeyi kapatmadığımızdan içeri akşam güneşi davetsiz bir şekilde girmiş, bizi uykumuzdan etmişti. Sıcaktık, Jeongguk üşüdüğünü mırıldanıp bana iyice sokulmuştu.

"Günaydın güneşim."

Ben ondan birkaç dakika daha önce uyanmıştım, kafamı avucuma yaslayarak güzel yüzünü izlemiştim. Uyanmaya başladığında hafifçe tebessüm edip yanaklarında parmaklarımı gezdirdim ve minik bir öpücük bıraktım.

"Günaydın sevgilim."

Göğsüme burnunu sürtüp mırıldandığında saçlarının arasına burnumu gömdüm.

"Eşim de diyebilirsin bence. Evleneceğiz sonuçta."

"Taehyung, kalbim çarpıyor sen böyle dediğinde, deme lütfen."

"Neyi? Evleneceğimizi mi?"

"Teehyung!"

Neşeli bir kahkaha atıp tekrar ona baktığımda farklı gelmişti gözüme. Parlıyordu, mutluluk bedenine bile işlemişti. Onun her hali güzeldi ama mutlu hali, favorimdi.

"Tamam güzelim, demeyeceğim daha bir şey. Duşa girelim, sonra da birlikte zaman geçirelim. Ne yapmamızı istersin?"

"Bilmem ki. Birazdan gelir belki aklımıza, şimdi tek yapmak istediğim şey seninle uzun ve bol öpüşmeli bir duş almak. Ama beni sen yıka, olur mu?"

Kıkırdayıp dudaklarımı saçlarına bastırdım.

"Olur tavşanım, kalk hadi bakalım."

"Kucaklasana beni."

Dudaklarını büzüp kollarını uzattığında kucaklayıp burnunu öptüm bu kez de.

Banyoya geçtiğimizde duşakabine girdim bebeğimi kucağımdan indirmeden, suyu açıp altına geçtim.

"Taehyung."

"Söyle güzelim."

"Gerçekten evlenecek miyiz?"

Masum masum sorduğu soruya karşılık burnumu boynuna bastırdım ve derince kokladım.

"Şüphen mi var ki?"

"Hayır! Hayır, şey, ben, aklıma geldikçe heyecanlanıyorum. Onaylatma ihtiyacı duyuyorum sana, Taehyung, o kadar heyecanlıyım ki, düşüncesi bile kalbimi sıkıştırıyor. Benimle evlenmek istiyorsun, onca insan varken beni seçtin, beni sevdin. Nasıl delirmeyeyim ki? "

" Asıl ben nasıl delirmeyeyim? Bin yıl, resmen ölü gibi bekledim. Bir soğutucu kapsülün içinde yeni bir medeniyete doğdum. Alışamadım, bocaladım, garipsedim ama seni buldum. Ben seni görmeden benden hoşlanmıştın, benim de senden hoşlandığımı anlamam pek uzun sürmedi. Birçok deneye yardımcı oldum, ölümün çaresini buldum. Harika gibi geliyor kulağa ama hâlâ alışamadığımı hissediyorum. Sonra, sen geldin. En başından beri beğenmiştim seni, sadece biraz çekingendim. Jeongguk, iyi ki dondurmuşlar beni. Hayatımın aşkını tam bin yıl sonra buldum. Şimdi, seninle evlenmeyeyim de ne yapayım, hm? "

" Beni ağlatacaksın. "

Saçlarının arasından sızan su, yüzüne ulaşıyor, gözlerini açmasına engel oluyordu. Hafifçe sudan kaçtım ve belini tek elimle destekleyip diğer elimle yüzüne yapışan saçları geriye ittim.

" Sen ağlarsan ben de ağlarım, biliyorsun hem yaşlı, hem de duygusal bir mumyayım."

"Taehyung ya.."

Kikir kikir gülmeye başladığında yaklaşıp gülüşünden öptüm hızlıca ve yere çöktüm. Bebeğimi bacaklarımın arasına çekip saçlarını masaj yaparak yıkadım. Ardından da vücudunu güzelce temizledim ve ilişki sonrası bakımını da ihmal etmeden giyindirip salona götürdüm. Eline tarak ve havlu verdim, o saçlarını kurularken ben de gidip yatak örtüsünü değiştirdim. Sevişirken çok dağınık oluyorduk. Kendi kişiliğimizden bile çıkıyorduk. O bebekti, dudaklarını büzüp küsüyordu. Ben pamuk kalpli biriydim, birinin canının yanmasına asla dayanamazdım. Ama yatakta, ikimiz de bu kimliklerimizi bir taraflara savurup acımasız ve arsız oluyorduk. Özellikle Jeongguk, o kadar arsız oluyordu ki, beni her seferinde şoka uğratıyordu. Sabah, kutlama sevişmelerimizden sonra yine durmak bilmemişti, kendimi doygun bir çamur gibi hissediyordum artık, kolumu kıpırdatacak halim bile kalmamıştı ama o sanki sadece bir tur sevişmişiz gibi çok enerjik ve istekliydi. Doymuyordu. Ne yaparsam yapayım, dokumuşlarıma açtı.

Utopia×Taekook ✓Where stories live. Discover now