-0.5-

4.1K 448 229
                                    

Jeongguk koltukta uyuduğundan yatağa geçmemiştim, rahatsız edici olurdu benim için. Onu yatağa götürmek de istememiştim, yattığım yerde hiçbir şeyim olmayan insanların olmasını sevmezdim.

Koltuğa yaslanıp öylece tavanı izledim, beyaz şarabın dibini görmüştüm. Gözlerimi kapattığımda farkına varmadan uyuyakalmışım, kendime geldiğimde fazlasıyla baş ağrım vardı, Jeongguk daha uyanmamıştı. Olduğum yerden kıpırdamadan başımı ovalayıp katladığım bacağımı ileri uzattım, fark etmeden boş şişeyi büyük bir sesle devirdiğimde Jeongguk sıçrayarak uyanmıştı.

"Günaydın."

Tahminimce ağrısı vardı, parmakları saçlarının arasına girmişti çünkü.

"Günaydın hyung."

"Ağrı kesici al, ağrına iyi gelir."

"Sen, sen yerde mi uyudun?"

"Sen burda yatarken yatağımda yatmak rahatsız ederdi beni, sorun değil."

"Ah, şey, özür dilerim."

"Önemli değil, seni durdurmalıydım. Olan oldu, artık sana içki içirmemem gerektiğini öğrendim nasıl olsa."

"Ama bu ilk seferimdi!"

"Olsun, fark etmez. Bilinçsizce içmeyeceksin, hele ki shot falan atmak yok."

"Tamam. Dikkat ederim."

"Güzel."

Ağrımaya başlayan elime bakışlarımı indirdiğimde mosmor bir deriyle karşılaştım. Kan sızmış ve pıhtılaşmıştı.

"Ah, gerçekten harika."

"Eline ne oldu?!"

Yanıma inip elimi dikkatlice ellerinin arasına almış, inceleyip kaşlarını çatmıştı.

"Seni evine götürmeye çalıştım, izin vermedin, üstüne üstlük bir de ısırdın."

Kafasını resmen ışık hızında kaldırmıştı ve irileştirdiği gözleriyle bana bakmıştı.

"Ciddi misin sen?!"

"Evet, sanırım dikiş atılması gerekecek."

Önemli değildi, sarhoştu sonuçta, bilsin diye söylemiştim. Elime bakışlarımı indirmişken hıçkırıklarını duydun, gözlerim hemen onu bulduğunda çatılı kaşlarım düzeldi.

"Gguk, neden ağlıyorsun?"

"B-Ben, özür dilerim! Isırmışım seni, şu hale bak, resmen çocuklaşmışım!"

"Hey, sarhoştun. Sorun değil ki, bil diye söyledim ben."

"Hyung, gerçekten özür dilerim, canını yaktım, ben, hatırlamıyorum ama, çok, çok özür dilerim."

Yaralı olmayan elimi ağzına kapayıp gülümsedim.

"Özür dileme, dediğim gibi sarhoştun Gguk. Önemli değil, birazcık ağrıyor sadece, gerçekten, ağrı kesici alırsam geçer o da. Ağlama artık, sil bakayım gözlerini, hadi. "

Gözlerinin altında parmaklarımı gezdirip kendimi tutamadan ıslak kirpiklerine dudaklarımı bastırdım. Nefes bile almamıştı, öylece gözlerime  bakarken ayaklandım ve etrafı toplamaya başladım.

" H-Hyung, önce eline baksaydım. "

" Hallederim ben, sorun değil."

"Olmaz, ben yaparım, gerçekten."

Geri çekileceğe benzemiyordu.

"Peki o zaman."

Banyoya girip sadece bir tür gümüş renki aletle geldiğinde anlamsızca baktım.

Utopia×Taekook ✓Where stories live. Discover now