2.5~

92 20 150
                                    


Ben geldim.

Biraz geç oldu ama, yine burada sizlerleyim.😍

Hadi bir an önce bölüme geçin.♡

Keyifli okumalar.💫

____________________________

"Kumruuuuuuuuu!" Kafama bastırdığım yastığı biraz daha bastırdım kulaklarımın üzerine. Uykumun en güzel yerinde gece'nin sesiyle uykumdan edilmiştim. Neymiş efendim, tolunay bey sabah mesaj atmış 'hava güzel gezelim mi?' Diye. Hâlbuki biz daha mart ayındayız. Artık hava ne kadar güzel olabilirse(!) Hayır yani attığı günaydın mesajını bir görseniz ; ' güneş gözlerine özensin, sen benim bir tanemsin günaydın.' iğrenç iğrenç aşk konuşmaları. Bunu gece'ye söylediğimde ise; sen ne anlarsın deyip gitmişti. Şu anda ise giyinip, süslenmiş ve ona nasıl göründüğünü söylememi istediği için odasından 'kumru!' Diye bağırıp duruyordu.

"Lan kumru! Kimi çağırıyorum ben? İki dakika gel bak geri gidersin lütfen!" Bu kızn tolunayla yalnız kalınca, 'lan' diyerek hitap etmesinden de korkmuyorum değil hani. Oflayarak battaniyeyi üzerimden attıktan sonra, battaniyenin altında yüzüme bastırdığım yastığıda bir köşeye attım ve söylenerek yataktan kalktım.

"Tamam geldim bağırma!" Söylenerek onun odasına doğru giderken, hala söylenmeye devam ediyordum. "Sanırsın ilk defa görüyor. Hayır yani her gün kendi ellerimle sizi buluşturmasam neyse diyeceğim." Diyerek odaya girdiğimde gece saçlarıyla boğuşuyordu. Bu haline istemsizce tebessüm ederken bakışları bana dönünce sinirli halime geri döndüm. Taviz veremem vallaha.

"He ay parçası geldin mi? Hele gel şu saçlarıma bir el at, vallaha öldürdüler beni." Gece şu anda sinirli olduğumu bildiği için bana ' ay parçası' demişti.' Bu kelimeyi gece bana her söylediğinde mest oluyordum sebepsiz yere. Şimdi de yumuşamıştım ama belli etmek istemiyordum.

"Gel buraya başımın belası gel." Deyip elindeki maşayı kendi elime aldım. Onu da makyaj masasının önüne oturtup saçlarını yapmaya başladım. Saat daha sabahın bilmem kaçı ben kalkmış ne yapıyorum ya!

Yarım saatin sonunda saçlarını bitirip elimle hafifçe açtıktan sonra kokulu sprey sıktım. Alıcı gözüyle geceye baktığımda gerçekten güzel iş çıkarmıştım. "Al bakalım. Git şimdi nereye gidiyorsan." Gece de aynadan kendisini süzünce memnuniyetle gülümseyip kollarını boynuma sarıp yanağıma sulu sulu öpücükler kondurmaya başlamıştı. Yüzümü buruşturup "sulu sulu öpme ya!" Dediğimde yavaşça benden ayrıldıktan sonra kısa kot ceketini üzerine geçirmişti. "Sen ne yapacaksın evde tek başına? İstersen sende gel bizimle." Dediğinde göz devirip odadan çıkarken konuştum.

"Sizin o vıcık vıcık aşk kokan ilişkinizi kaldıramayacağım. Daha mühim işlerim var, uyku gibi!" Dediğimde arkadan gece'nin sesini duydum.

"Sen bizim ilişkimizi ye be! Ben seni aşık olunca göreceğim."

Gece'ye cevap vermedenmutfağa ilerleyip kahve için su koydum. Tabiki de uyumayacaktım. Aslında uyuyamayacaktım.  Su kaynarken aynı zamanda da tek olduğum için kendime  ufak bir sandiviç yapmaya başladım. O sırada gece de evden çıkınca bende biraz hava almaya karar verdim. Sandviçimi yedikten sonra odama çıkıp kısa bir duş almak için banyoya girdim. Sıcak su vücudumun her bir milimine değerken, hafif yorgun olduğumu hissetsem de sıcak su beni hafifletmeye yetiyordu. Banyodan çıktıktan sonra siyah kot pantolonumu üzerime geçirip, onun üzerinede beyaz hafif boğazlı bir kazak geçirdim. Saçlarımı kurutma gereği duymadan kabarmasını engellemek için hafif bir sprey sıktıktan sonra toprak tonlarında bir ruj ve maskara sürdükten sonra parfüm sıkma gereği duymadığım için direk Siyah kot ceketimi üzerime geçirip, siyah ve beyaz karışımı beremi de kafama taktıktan sonra kol çantama gerekli bir kaç eşya ve bir miktarda para attım. Telefonumuda elime alıp sonkez odaya göz attıktan sonra çıktım.

İMKÂNSIZIN AŞKIМесто, где живут истории. Откройте их для себя