ÖZEL BÖLÜM

14.2K 366 54
                                    

Çakır : Akınn

Çakır : :((((

Akın : N'oldheu!!!

Akın : İyi mşdsin?

Akın : Nerdresin, mutgakta mı

Çakır : Dur telaş yapma hemen yaa

Çakır : Ben et istiyorum

Çakır : İncik

Çakır : Mangalda

Çakır : Yanında da kanat :))

Akın : Güzelim bir şey oldu sandım ya

Akın : İstediğin incik olsun kanat olsun tavuğu bile oturtmazsam önüne neyim :))

Akın : Beş aylık hamile karım var onu mu üzeyim yaa

Akın : Şerefsizim üzersem

Çakır : Konuşacağına gel etleri al Akın

Çakır : Sinirlendiriyorsun insanı ya

Akın : Geldim kuşum sakin

Herkes bizdeydi.

Akın'la evlenmek için okulun bitmesini beklememiştik ama acele de etmemiştik. Hukuk fakültesine girişimden üç yıl sonra, yirmi birinci yaş günümde nikahımız kıyılmıştı. Evlendikten sonra daha sakin bir muhitte kendi evimizi almıştık. İstanbul'da etrafında orman olan bir yer bulamamış olsak da sanki orman içindeymiş gibi görünen, ağaçlarla kaplı büyük bir villa sitesinde ev bulmuştuk.

Bizim imkanlarımıza sahip bir çift için üniversitede evli olmak eğlenceliydi. Üniversitenin festivallerinde geceyi yarılayıp yatakta sabahlamak hoştu. Sabah uyanamayıp okulu kaçırmak ve o günü birbirimize ayırmak.... Kahkahadan bol bir şey yoktu. Gençliğin bize verebileceği her şeyi yaşamış gibiydik. Her anımız doluydu. Birbirimizle ya da arkadaşlarımızla...

Annem, babamın durumu kabul etmesi konusunda çok yardımcı olmuştu. Anlaşılan birimizin dahi gençlik aşkını doya doya yaşamasını istiyordu. Babam işkolikliğinden çok bir şey kaybetmese de İstanbul'a dönmüştü. Eskiye kıyasla çok daha fazla görüşüyorduk. Ayrıca Akın'ın annesi bir avukattı. Aracılığımızla tanışmışlardı ve iyi arkadaşlardı. Aralarında duygusal bir şey olur muydu, bilmiyordum ama babamın anlaşabildiği birini bulmasından memnundum. Ailemizde çapraz ilişkiler olsa da çiftler mutluysa sorun yoktu. Kimse kimseyle akraba değildi çocuklar dışında.

Akın galerisini büyütmüş, ben okulu bitirince babamın yanında üniversite boyunca yaptığım stajlardan yola çıkarak bir büro açmıştım. Ara sıra aksaklıklarımız olsa da normaldi. Bizim için her şey oldukça iyi gidiyordu ve şimdi, evliliğimizin dördüncü yılında, bir bebek bekliyorduk. Küçük tatlı kızımızı... İsmini Güneş koymaya karar vermiştik. Hayatımızı aydınlatıp neşe versin, yaşama gücümüz olsun diye. Bize gerçekten yakışacaktı. Akın'ı bir kız babası olarak düşünmek harikaydı ama umarım çapkınlığı ona benzemezdi. Ve ben kızıyla arkadaş gibi olan bir anne olmak istiyordum.

Telefonu tezgahın üzerine bırakıp dolaptaki etleri çıkardım. Tezgahın boş tarafına dizerken belime sarılan bir çift kolla gülümsedim. Şişkin karnımdan dolayı kollarını çok sıkmadı. Çenesini omzuma koydu ve yanağımı öptü.

"Bebeğim ve bebeğimin bebeği de buradaymış." Güldüğümde omuzlarıma dağılan saçlarımın kokusunu içine çekti.

"İkinizin varlığı her şeye bedel. Karnının şişmesini görmek çok hoş."

Don't Cry Darlene | TextingWhere stories live. Discover now