5.2

12.3K 312 58
                                    

Yeni odama alışamadım. Çok büyüktü. Diğeri standart bir genç odasıyken burası... Ve bu boş ev annem olmadan çok sıkıcıydı. Korumaları olduğu ve Akın da evde olduğu için korkmayacağımı düşünmüş, burada kalmamı istemişti. Akın'ın pencereden girebildiğini gördüğümden beri kendi evimde yalnız kalmak istemiyordum zaten. Kabul etmiştim.

Ta ki üvey abim ve sevgilim olan Akın gecenin on birinde kapımı çalana kadar. "Gel!" Deme gafletinde bulunduğumda gülümseyerek içeri girdi. Kapıya yaslandı. Gülerek dikleştim yatakta. "N'oldu? Sen de mi gerdeğe girmek istiyorsun?" Güldü. "Hayır demem."

Yanıma geldiğinde çenemi tutup dudaklarımızı birleştirdi. Elimi saçlarına daldırdım ve beni ittirip üzerime çıkmasına izin verdim. Bu pozisyon ilk defa olmuyordu. Hiçbir fırsatı kaçırmıyordu. Her seferinde bu anı yaşayıp deli gibi öpüşmekten öteye gitmiyorduk.

Dilini ağzıma soktuğunda belimi sıkıyordu. Dudaklarımızı ayırıp zar zor soluklandım. Nefes nefese kalmıştım. "Kaşınıyoruz farkında mısın?" Konuştuğumda o da hızla soluklanıyordu. Alnını alnıma yaslamıştı. "Onlar evli ve biz hâlâ devam ediyoruz."

Dudaklarını yaladı. "Umrumda değil. Evlenmeselerdi. Biz onlar bizi tanıştırmadan önce de birlikteydik." Öyledik değil mi? Doğruydu. "Bunu onlara nasıl açıklayacağız sence?" Başını iki yana salladı. "Bilmiyorum." Sakinleştiğimizde yavaşça öptü beni. Elimi yanağına koydum. Ardından yanıma yattı.

"Olmadı kaçarız."

"Kaçar mıyız?" Başını salladığında kahkaha attım. "Nasıl yapacağız onu?" Dudaklarını yalayıp düşünür gibi yaptığında dirseğimden destek alarak biraz dikleştim ve ona döndüm. "Tekneyle açılabiliriz. Övünmek gibi olmasın ama iyi kaptanımdır. Yunanistan'a gideriz. Onlar bizi burada ararken biraz orada dinlenir, ardından İtalya'ya geçeriz. Belki Kanada... Nereye istersen."

"Böyle bir şey olacak olsa bizi asla affetmezler ve anneme bunu yapamam."

"İlk çocuğumuza hamile kaldığında döneriz. Bir şey diyemezler o zaman. Kim küçük Çakır ve Akın'ları sevmez ki?"

"Kaç çocuğumuz olacak ki?"

"Tanrı yeter diyene kadar." Neşeli gülüşümle birlikte geri yattım yatağa. "Kolaysa sen doğur Akın." Yavru kedi bakışları attı bana. "İlk başta 9 tane."

"Ne? Kimde gördün sen 9 çocuk?"

"Her yıl bir tane olsa yirmi sekiz, hadi bilemedin otuza kadar hallediriz. Daha sonra uzatmaları oynarız. Uzatmalarda Beşiktaş-Hatayspor maçındaki Beşiktaş olsak yeter."

"Canım takımım." Güldü. "Aynı takımı tutmamız çok iyi." Göz kırptı. "Beşiktaşlılar deli olur derler." Omzuna sertçe vurduğumda bu sefer gülme sırası ondaydı.

"Olmaz öyle şey. Çok olsa iki veya üç... Dördüncü bile olmaz. Aşiret miyiz biz?"

"Bir ilke imza atabiliriz." Göz devirdim. "Belki evlenmeyiz bile. Ne olacağı belli olmaz."

"Öyle bir şey olamaz."

Bana doğru dönüp kendine çekti. Yüzüm göğsündeyken kollarını belime sardı ve çenesini başımın üzerine koydu. "Artık kaçış yok güzelim. Bir kere birbirimize bulandık. Temizlenemeyiz artık. Çıkmayan salça ya da şekerli çay lekesi gibiyiz." İkimizin de kahkahası odamda yankılanırken onayladım.

"Kesinlikle öyleyiz."

- - - - -

Instagram : leyhizal

Instagram Sayfası : leyhizalhikayeleri

Instagram Parodisi : kuvarsandametist

Twitter : leyhizal

Yayım Tarihi : 16 Aralık 2021

Don't Cry Darlene | TextingWhere stories live. Discover now