3

294 24 8
                                    

Berk: hayatta kalmak mı? 

Hey 

gittin mi (23.11)

Berk bir on dakika daha bekledikten sonra karşılık alamayacağını anladığında çatı katından inip neredeyse kapanmak üzere olan okulundan çıktı, son otobüse yetişmek istiyordu. Sadece Gece'nin sözünü tutup tutmayacağını anlayacağına kadar beklemeye karar vermişti. Aylar sonra ilk kez gülerek sevdiği bir müziği açarken bunun farkında bile değildi. Ona umut aşılandığının farkında değildi.

Eve geldiğinde annesi salondaki masaya kendisi için bıraktığı yemekleri hızlıca yiyen Berk, annesi ve babasının çoktan uyumaya gittiklerini tahmin edebiliyordu, beklemek isteseler de sabah altıda evden çıkan insanlardı. Odasına hızlıca girip üstünü değiştireceği sırada Berk çift kişilik yatağında uzanmış elindeki telefonla oynayan bir Bulut bulmayı beklemiyordu. Arkadaşının çoktan gideceğini düşünmüştü.

"Bulut?"

"Sonunda geldin." dedi soğuk bir tonla Bulut, muhtemelen saatlerce beklemekten sıkılmıştı.

"Senin beklediğini bilmiyordum." diye açıklama gereği duydu Berk, sadece birkaç arkadaşı vardı ve Bulut bunlar arasında kaybetmek isteyeceği en  son kişiydi.

"Bekliyordum, merak ettim. Hadi üstünü değiştirip gelsene." diyen Bulut'a sadece başını sallayan Berk çoktan onun kendine ait pijamalarını çoktan giydiğini gördüğünde kendisine farkında olmadan ateş basmıştı. Kısa kollu bir tişört ve şort seçerken Bulut'un "üşümeyecek misin?" sorusuna "ev yeterince sıcak" diye mırıldanmıştı. Yatağın içine girip kendisine meraklı bakışlar atan Bulut'a sırtını döndü. 

Geçen yaz ondan hoşlandığını anlamıştı.

Ve geçen hafta İstanbul'a geri dönüp onu tekrardan görene kadar bunun gelip geçici bir his olduğunu sanmıştı.

En yakın arkadaşlarından birinden hoşlanıyor olamazdı.

Bu lanet klişe bir roman değildi.

Gerçi Bulut yakın bir arkadaşı sayılır mıydı emin değildi, abisi İzmir'e gitmeden önce kendisinin suratına bile bakmamıştı bu çocuk, kendisinden çok abisinin en yakın arkadaşı olduğu kesindi ama abisi gittikten sonra yakınlaştıkları bir gerçekti. 

"Bulut... abimle en son ne zaman konuştun?"

"Bugün."

Kendisinin konuşalı en az bir hafta olmuştu.

"Her gün mesajlaşıyor musunuz?"

"Evet."

Abisiyle de Bulutla da gerekmediği sürece mesajlaşmıyorlardı.

"Peki.. kız arkadaşı var mıymış?"

"Haberin yok mu, Buket diye bir kızla çıkıyor" diyen Bulut'a giderek kızmaya başladığını hissetti. Bulut yatağında uyuyor, arada dışarı çıkıyor olabilirlerdi ama Berk'ten çok abisi Derya'yı tanıdığı ve konuştuğu bir gerçekti.

"Biz... arkadaş mıyız?" 

Berk'in sorusuna tek yanıt sessizlik oldu, başını Bulut'a çevirdiğinde uyuyan bir çocukla karşılaşmıştı. Berk dolan gözlerindeki yaşları engellemeyerek çalıştı, başaramadığında sessizce ağlarken her anlamda bir ezik olduğunu düşünüyordu.

Zorbalığı uğruyordu.

Hoşlandığı, en azından arkadaşı sandığı çocuk, abisinin arkadaşıydı ve kendisiyle onun için ilgilendiği kesindi.

Hayatında kendisine ait kimsesi yoktu.


gece [boyxboy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin