1

567 24 17
                                    

"ÖL!"

"Seni götveren, geber!"

"Kayahan olmayı hak etmiyorsun, seni nonoş!"

Üç katlı binanın çatısında duran genç buradan atlarsa sağ kalıp kalmayacağını merak ediyordu. Yaşama ihtimalinin olmasını bile istemiyordu. Yüzündeki ve vücudunda morluklar vardı, dudağının kenarı patlamıştı. Berbat haldeydi. Göğsüne aldığı darbeler yüzünden acı içinde nefes alıyordu.

Aldığı nefes bile ona haramdı.

Çatının duvarına çıktı. Bir daha adım atsa yeterdi.

Sürünse bile er ya da geç ölürdü.

Artık cesur olacaktı, o adımı atacaktı.

*

8 saat önce

"Gördün mü?"

"Neyi?"

"Gece yeni bir gönderi paylaşmış almış, baksana."

Berk kafasını koyup sadece birazcık uyumak istiyordu ama vücudundaki morluklar yüzünden vücudunu yasladığı her yer acı veriyordu. Bugün cumaydı ve bu daha kötü bir zorbalığa maruz kalacağını anlamına geliyordu. İki gün iyileşmesi için zamanı vardı çünkü.

"Bak, ne kadar kötü benzetmiş."

Tam önündeki kızlara biraz sessiz olmaları gerektiğini mırıldanacakken omzunda hissettiği dokunuşla bütün vücudunun donduğunu hissetti Berk. 

Başlayacaklardı.

"Kanka bizle gelsene biraz ya?"

Berk gitmek istemiyordu, sınıftan çıkıp gerekirse eve kadar koşmak, hatta ölene kadar koşmak istiyordu ama onlarla gitmek istemiyordu. Zorla tutulup kaldırılmasına karşı hiç direnmedi, direnmenin boşuna olduğunu öğrenmişti.

Ne kendini kurtarabiliyordu ne de başkası bu halini görebiliyordu.

Özel bir liseye gidiyordu Berk. Annesi ve babası doktordu, okulun geri kalanına kıyasla ultra bir zenginlikleri yoktu, sadece babasının ailesi Osmanlı'dan beri nesillerdir sağlık alanında çalışmış, bilindik bir aileydi. 

"Gel bakalım, kuzuş." diyen çocuğun yakasından çekip ilk önce tokat atmasına izin verdi. Sonra yumruklar başladı.  Bazen dokunuşlar bile oluyordu..

Berk gözlerini kapattı ve sadece sayı saydı, sevdikleriyle düşündüğü tüm mutlu anılarını düşündü. Gözlerini tekrar açtığında tuvalet kabinin zemininde uzanıyordu. Havanın kararmasından birkaç saat geçtiği belli oluyordu. Ağır hareketlerle yerinden doğrulurken telefonundan gelen arama sesiyle kendine gelmeye çalıştı.

Annesi arıyordu.

"Anne? Matematik etütü varmış bugün. Yok, Bulut'un gelmesine gerek yok anne. Bir saate evde olurum."

Berk ayağa kalktı, artık alıştığı için acısını yoksayabiliyordu. Sınıfa gittiğinde etüte kalan sınıf arkadaşlarının meraklı bakışlarını görmezden gelerek çantasını aldı ve durağa gelmek üzereyken birkaç metre ötesinde gördüğü gri Ferrari ile duraksamıştı. 

Bulut'un onu alması istediği en son şeydi.

O öğrenirse abisi de öğrenecekti, sonra ailesi...

Sınıfına geri döndü, annesine mesaj atıp biraz daha etütte kalacağını söylemişti. Son senesi olduğundan annesi itiraz etmemişti. Sırasına oturduğunda sıra arkadaşı Sinan'ın endişeli bakışları ile karşılaştığı an soruların geleceğini biliyordu.

İlk kez açık vermişti.

"Berk kardeşim bu halin ne? Kim yaptı bunu sana?"

"Hiçbir şey yok, Sinan."

"Nasıl bir şey yok? Yüzün patlıcanlı kebap gibi olmuş oğlum. Söylesene."

"Of, üstüme gelme. Söylemeyeceğim."

"Söylemezsen Yeşim hocaya bildiririm." cümlesine karşılık omuzlarını silkti Berk. Gerçekten söylediğinde umursamayacaklarını bildiğinden bir endişesi yoktu. Kafasını sıraya koyduğunda bu sefer bayılmadan uyumayı diledi.

*

Gözlerini tekrar açtığında Sinan da aynı kendisi gibi uyuyordu. Sınıfta onlar dışında sınıfın en çalışkan insanı Jale kalmıştı, o da soru çözüyordu. Saat 11'e yaklaşıyordu. Gelen onlarca cevapsız arama ve mesajı görmezden gelirken telefonunun ekran fotoğrafına baktı bir süre Berk.

Yaşamanın ne anlamı vardı ki?

Asla sona ermeyecekti. Buradan sonra üniversitede de bu işkence devam edecekti.

Kendisini kendisinden başka kimse kurtaramazdı, ve onun için tek bir çözüm vardı.

Ölüm.

Bu yüzden okulunun çatı katına gidip o duvara çıkmıştı ve tam o adımı atacağı sırada duyduğu mesaj sesiyle duraksamıştı. Telefonunu çıkarıp gelen isimsiz numaradan gelen mesajı açmıştı.

İntikam mı almak istiyorsunuz?

gece.com'a mesaj atın.

Saçmalığın daniskasıydı. Yine de Berk birkaç saniye duraksadı, durduğu duvardan indi ve buna sadece bir kereliğine şans vermeye karar verdi.

Çünkü tam o anda gelmişti, sanki evren ona mesaj veriyor gibiydi.

Telefonundan internet sitesine girdiğinde kısa bir form çıkmıştı ve doldurur doldurmaz isimsiz bir numara kendisine mesaj göndermişti. Berk o dakikadan itibaren hayatının bambaşka yola kayacağını bilmiyordu, ama bilmediği daha çok şey vardı.

Gece: selam tatlım

ben intikam meleğin



gece [boyxboy]Where stories live. Discover now