Adım sesleri yaklaştıkça Kayra da adımlarını hızlandırıyordu. Kayra! Sesini duyduğunda kapıdan çıkmak üzereydi kayra. Kapıyı iki eliyle ittirdi. Barış arkasından uzanıp açılmaması için kendisine çekti.

B: biraz konuşabilir miyiz?

K: neden? Tanımıyorum ki seni

B: tanışalım işte.

K: çekilir misin çıkmak istiyorum

Nefeslerini toparlamaya çalıştı Barış.

B: bak ben duygularını saklayamayan bi insanım ve senden gerçekten çok hoşlandım. Bana bi şans verir misin? En azından arkadaş olarak

K: bak arkadaşım, benim bi erkek arkadaşım var. Ve gayet mutluyuz. Yeterince arkadaşım da var zaten. İstemiyorum yani. Anladın mı?

B: peki. Ama belki duymak istediğin bir şey biliyor olabilirim

Kayra kaşlarını çattı.

K: ne gibi?

Barış Kayra'nın ilgilendiğini görünce boğazını temizledi. Kayra'nın ilgisini buradan çekip onunla bir buluşma ayarlayabilirdi.

B: şu anda çalışıyorum ve oturup seninle sohbet etmem pek etik olmaz mesleki açıdan. Ama eğer..

K: bak Barış boş sohbet etmek için oyalama beni. Canımız sıkılmasın

B: hayır hayır. Gerçekten ilgini çekeceğini düşünüyorum.

K: ne hakkında olduğunu söyle

B: Diana desem?

Kayra kaşlarını kaldırdı. Hiç bilmediği bir mekanda hiç bilmediği bir kişi annesinin sürekli bahsettiği "iblis" i nereden biliyor olabilirdi? Tesadüf diye geçirdi aklından. Bilemez tabii ki. Bilemez. Değil mi? Ağzından biraz daha laf alabilmek için bilmezlikten gelmeye karar verdi Kayra.

K: Diana? Ne diyosun Barış ya çekil şurdan

B: bilmek isteyeceğin, ama çok da hoşuna gitmeyecek birisi. Tanıdığını biliyorum

K: cık. Tanımıyorum öyle birini. Çekilir misin

Barış derin bir nefes verdi.

B: pekala. Eğer merak edersen, öğrenmek istersen yarın akşam saat 8'de Beşiktaş'taki x kahvecisinde olucam.

Barış kapıyı bıraktığında içeri doğru bir anda kapı itildi. Efe kapıda Barış ve Kayra'yı görünce şaşkınca kaşlarını kaldırdı.

E: noluyo burda? Kızı rahatsız etme demedim mi lan ben sana diyerek öne atıldı. Kayra kolundan tuttu Efe'yi.

K: aşkım dur! Anlamadan bi şey yapma bak bi dinle

Efe duraksadı, dişlerini sıkarak Barış'a bakıyordu.

E: dinliyorum

K: çantamı alıp gelirken kapı sıkıştı açamadım. Bu arkadaş da bana yardım ediyordu. Bu kadar

E: bu kadar mı?

K: evet dedi ve dudaklarını birbirine bastırdı gergince.

K: gidelim mi? Lütfen?

Efe hala dişlerini sıkıyordu. Barışla göz temasını asla kesmemişti tüm bu süre boyunca. Barış da ısrarla onunla göz temasını kesmiyordu. Kayra aradaki gerilimin yükseldiğini hissediyor, bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyordu ki Buğra içeri girdi

B: hadi oğlum fabrikasına mı gittiniz çantayı almak için?

K: geldik geldik diyip Efe'nin kolunu okşadı sakinleşmesi için. Efe elini hafifçe yukarı çekerek Kayra'nın elini tuttu.

E: seni bir daha görmiycem bebe. Anladın mı?

Barış alaycı şekilde gülümsedi. Kayra bunu görünce Buğra'ya "yardım et!" Bakışı atarak Efe'yi çekiştirdi. Buğra anlamazca baktı "noluyo" gibisinden. Kayra anlatıcam diye dudaklarını oynattı.

B: Efe hadi gardaşım gel gidelim bırak dünkü çocuk ya

K: aynen balım hadi ya uğraştığın insana bak. Çorba içmek istiyorum kurt gibi açım

Efe Kayra'nın elini bırakmadı ve çıktılar.

.

Sonunda arabaya bindiklerinde buğra bi Efe'ye bi Kayra'ya bakıyordu. Kayra da aynadan bi Efe'ye bi Buğra'ya bakıyordu. Sercan da gerilimi farketmiş, ancak ortalığı yatıştırmak için trafikteki arabaların şoförlerine laf atıyordu. Buğra da arada buna katılsa da Efe'nin ağzını bıçak açmaması ortamın gerginliğini azaltmada hiç yardımcı olmuyordu

.

Çorbacıda ufak tefek "çorba güzelmiş" "limonu uzatır mısın" dışında sohbet geçmemişti aralarında. Çorbaları bitirip hesabı ödediklerinde kalktılar.

K: nereye gidiyorsunuz bırakalım sizi de

S: ben artık eve gidiyorum. Valla yol üstü atarsanız duacınız olurum

Kayra gülümsedi. Buğra'ya baktı.

B: ben de Sercan'a gidiyim. Kalan projede uğraşmam lazım biraz.

K: bugün senin doğum günün oğlum dinlensene biraz.

B: saat 12'yi geçti. Külkedisine döndüm maalesef çoktan

kıkırdadılar.

.

Buğra ve Sercan'ı eve bırakıp eve döndüklerinde saat sabahın beşiydi. Kayra odada üstünü çıkardı, bornozuyla salona doğru yürüdü. Efe o kadar düşüncelere dalmıştı ki Kayra'nın geldiğini farketmedi bile. Kayra yavaşça Efe'nin yanına oturdu.

K: aşkım?

E: hıhı

K: iyisin dimi

E: bilmem. Kötü olmamı gerektirecek bir durum mu var?

K: yoo. Sadece mekandan çıktığımızdan beri hiç konuşmadın.

E: yoruldum ya ondandır

K: anladım. şeyy.. ben duşa giricem de.. güzel bir duş yorgunluğumu alır

E: hmm dedi Kayra'nın gözlerine bakarak

K: belki.. sen de eşlik etmek istersin diye düşündüm

E: hmm dedi gözbebekleri büyürken

E: ister miyim acaba?

Kayra kafasını Efe'nin boynuna doğru götürüp uzun bir öpücük bıraktı.

K: istemez misin?

Efe sırıttı. Kayra'yı kucağına alarak banyoya götürdü

.

Rebellin | DJARTZWhere stories live. Discover now