Berk: İstanbul Üni'de moda tasarımı okuyor. Cinsel yönelimi gey. Sürekli hoşlandığı çocuklar ondan hoşlandığında hoşlanmayı kesiyor. Bıcır bıcır sürekli konuşan bir tip. Kayra sürekli ondan giyim tavsiyesi alıyor.
Selin: Bahçeşehir Üni'de işletme okuyor. Mezun olunca babasının şirketinde bir işe başlayacak. Gelecek kaygısı olmadığı için okul yokmuş gibi davranabiliyor. Çekici bir kız. Erkeklerle genelde takılıyor uzun ilişki okul gibi onluk değil.
Aysu: Marmara Üni'de psikoloji okuyor. Dönem birincisi. Muhtemelen çok yüksek bir ortalamayla mezun olacak. Arkadaş grubunun en aklı selimi. Anne gibidir. İnce giymişsin üşüteceksin, sen yolun şu tarafına geç vs. Cümleleri duymanız hiçbir şey yapmadan otururken bile an meselesidir.
.
Beşiktaş'ın altını üstüne getirmiş yorgunluktan ayaklarımızı ağrısından şikayet etmeyi bırakıp artık bir kafeye oturduğumuzda saat 4'tü. 2 saatte dinlendin dinlendin kayra. Çocuğu first date de ekemezsin.
B:" ee dökül bakalım nedir şu çocukla olayınız" üçü de sırıtarak bana baktığında kahvemden bi yudum alıp anlatmaya başladım.
..
S: "seni şanslı köpek.. arkadaşı boştaysa paslasana"
K: " maalesef canım sevgilisi var. Ama Efe'nin yok. Yani bildiğim kadarıyla. Olsa niye numaramı istesin ki"
A: "bence de yoktur. Ama sen yine de bi gittiğinde etrafını kolaçan et. Erkeklere güven olmaz. Bizim de gelmemizi ister misin?"
K: "saçmalama ya çocuk muyum. Şarkı dinlemek için gelecekseniz ona bi şey diyemem tabi."
B: "ben hep yabancı dinliyorum ama bi ilgimi çekti şuan ya. Ne dersiniz gidelim mi?"
(Friendship goals be arkadaşlarını yalnız bırakmamak için sevmedikleri tarzda bi konsere gidiyolar canlarımkfdkjsd)
S: "ben biletleri alıyorum o zaman. Hem rap dinleyen yakışıklı çocuklar bensiz mi kalsın??"
sırıttım.
K:" seviyorum sizi salaklar" öyle yarım saat falan daha havadan sudan konuştuktan sonra kalkmak için yeltendim.
K:" hadi akşam görüşürüz." Selin gel gel yaptığında kafamı eğdim kulağıma söylesin diye
S:" canım, güzelim, kıllar tüylerden kurtulmayı unutma. Onlar bizim dostumuz değil biliyorsun"
Göz devirirken sırtına vurdum yalandan. Taksi neyse ki çabuk bulmuştum. Hemen eve gidip Selin'in de tavsiyesini dinleyip üzerimi giydim.(fotoğrafın boyutunu küçültmeyi öğrenemedim hayvan gibi çıkarsa affedinlkdflsk)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
çok ağır olmayan bir makyaj yapıp saate baktım.
Saat 6'ya 20 vardı. Gideceğim yer çok yakın olduğundan hazırlanırken biraz oyalanmıştım. Aşağıda bekleyen taksiyi gördüğümde anahtar cüzdan checklerimi yapıp çıktım. Kapıyı kapatıp asansöre doğru yürürken sabah gördüğüm karşı komşum çöp atmaya çıkmıştı.
"İyi akşamlar" hiç arkamı dönmedim ve istifimi bozmadan
"sağ olun size de"
"Nereye gidiyorsunuz?" tamam... şimdi korkmaya başlamıştım. Asansörün gelmesiyle kurtarıcı olarak gördüğüm asansöre binip taksiye doğru adımlarımı hızlandırdım. Peşimden takip edebilir miydi? Niye merak etti ki nereye gittiğimi? Of umarım tecavüzcü bi katil değildir. Düşünceleriyle yolu izlemeye başladım. Gitmesem mi acaba? Selin'in evine gidip yeni ev bakmaya da başlayabilirdim. Offf.
.
.
Saat 5.55'te gideceğim yerdeydim. Kafamı telefona eğmiş bi şekilde Efe'yi aramaya çalışırken korkudan hala soluklarım düzelmemişti. Kendimi sakinleştirmeye çalıştıkça kalabalık üzerime üzerime geliyordu. Kalabalıkta restoranın girişine ulaşmaya çalışırken birine çarptım. "Çok pardon ya afedersiniz" derken Efe'yle göz göze geldik.
E: " taksiden indiğini gördüm seni almaya geliyodum. Sen iyi misin bi betin benzin atmış?"
K: "iyiyim ya. Bi şeyim yok"
E: (inanmayarak gözlerini kısıp baktı) "emin misin?"
K: " hıhııı. Acıktım belki de ondandır." Peki madem gibisinden kafasını salladı ve içeri doğru yürümeye başladık. Karşı komşumu birisine mutlaka anlatmalıydım. Efe'ye anlatmak mantıklı olmazdı çünkü daha yeni tanıştığım birisini neden ilgilendirsindi ki? Arkadaşlarıma yemeği beklerken mesaj mı atsam? Onu da Efe yanlış anlar. Aman ya neyse söylerim bir ara. Ama mutlaka. İsmi söyleyip rezerve edilen yere otururken Efe sandalyemi çekti oturmam için
E: "buyrunuz hanımefendi" gülümseyerek teşekkür ettim. O da karşıma oturduğunda naber nasılsın muhabbetleri ederken yemekleri de sipariş etmiştik.
