Rebellin | DJARTZ

2.4

-yazarın ağzından-

Kayra arkadaşlarına olan şeyleri en ince detayına kadar anlatmıştı. Anlatması bittiğinde Berk çayından bir yudum alarak

B: bebeğim, bu çocuk sana sırılsıklam aşık

Kayranın gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

K: saçmaladın iyice Berk ya

Aysu tabağındaki reçel damlasına gözlerini dikmiş düşüncelere dalmıştı. Selin söze atladı

S: kızım seni eve kadar bırakmış, bi de üstüne gece seninle kalmış. Daha ne yapsın ben sana aşığım diye bağırması mı gerekiyor anlaman için?

K: ya abartmayın alt tarafı iyilik yaptı. Tamam hoş çocuk bunu kabul ediyorum ama ne bileyim koskoca Ezhel'in producerı. Benim gibi dümdüz üniversite öğrencisiyle ne işi olabilir. Ayrıca sıkıcıyım kızım ben. Onun ne biçim ortamları vardır şimdi eğlencenin dibine vurmalı falan. Benim başım ağrıyor o tarz yerlerde biliyosunuz. Olmaz yani uyuşmuyoruz. Farklı dünyaların insanıyız

S: Kayra senin bazen B12 vitaminin direkt olmadığını düşünüyorum. Traviss Scott kiiiim Ezhel kim şimdi ya

Berk kahkaha atarken ağzına bi zeytin attı. 

B: bence de Selin çok haklı. Kendini küçümsemen çok saçma

Aysu hala ses çıkarmadan düşünüyordu.

K: Aysu? Burda mısın bebeğim? Kurtar beni bu delilerden. Sen de engin fikirlerini söyle ve sonunda bu masada bi aklı selim yorum duyalım.

A: güzel çıkarımlar yaptın kanki. Ama denklemde bilinmeyen bir şey var ki o da Efe. Ve onun duyguları. Onun takıldığı ortamlardaki gibi kızlardan birisini isteyip istemediğini bilmiyoruz. Belki o da sade huzurlu bi hayat arayışındadır. Bunu bilemeyiz. Ayrıca yaptığı hareket de gerçekten çok centilmence ve hoş.

S: bebeğim senin gibi güzel akıllı ve yetenekli bi kızı nerde bulacak ya.

Kayra göz devirmekle yetindi. Selin sırıtarak karşılık verdi. Berk bi şey aklına gelmiş gibi şaşkınlıkla gözlerini belertti.

B: Ay ben size şeyi anlatmayı unuttummmm. Konserde üçümüz de sıkılmış şekilde içeceklerimizi içerken bir çocuk çakmağım olup olmadığını sormuştu ya hani. Ben de tabi var buyrun demiştim. Heh işte o çocuk beni bulmuş. Sabah dm attı instagramdan

Üçü de aynı anda neee diye yükselirken Berk sırıtıyordu. Detayları anlattığında hepsi çocuğu enişteleri olarak kabul etmiş övgülerini de sıralamışlardı. Berk bir kez daha farklı olmanın kabul edilmesinin güzelliği hissiyle gülümsedi arkadaşlarına bakarken. İlk defa bu durumdan onlara bahsettiğinde sanki olağandışı bir şey yokmuş gibi hiçbiri yargılamamıştı, öyle ki soru bile sormamışlardı.

"Nasıl anladın?"

"Ne zaman anladın?"

"Nasıl bir his?"

bunların cevabını henüz Berk de kendisine verememişti aslına bakılırsa.

.

Olağandışı bir şey diyordu Berk çünkü kendi yaşadığı çevrede buna bir hastalık gözüyle bakılıyor. Sanki bulaşıcı bir virüs varmış gibi lgbti üyeleri bireylerle göz teması bile kurmadan kaçıyorlardı. Ama arkadaşlarının bu beklemediği tepkisiyle karşılaşmak Berk'i rahatlatmıştı. Bunun kabul edilemeyecek bir yanı olmadığını, Hatta ailesine söyleyebilmenin yollarını bile tartışmışlardı. Berk şuan için ailesine açılmanın imkansız olduğunu biliyordu. O yüzden bu ihtimali hiç düşünmemişti bile. Kayra bir hevesle yerinden kalkıp