1.7

236 14 28
                                    

E: " ilk seferlik şarabı ben seçebilir miyim?? Sana tattırmak istediğim bir şarap var." (bu şarabı unutmayın. anısı olacak ilerde ;))

K: "olurrrr" dedim omzumu silkerken. Şarabı da sipariş ettiğinde de gözlerini kısık bi şekilde bana dikti

E:" sende bi şey var. Dökül"

K: " ya büyük bir şey değil. Öyle her zamanki küçük hayat problemleri"

E: "emin misin? Anlatmak istersen çok iyi bi dinleyiciyimdir. Mevzuysa zaten aşırı sıkılıyorum bu aralar biraz eğlenmek için çağırmazsan çok alınırım."

K: "benim mevzuyla ne işim olur ya hahah sıradan bi üniversite öğrencisiyim"

E: "olur ya laf atan olur, notunu az veren hoca olur, dedikodunu yapan kızlar olur. Her türlü mevzunuzda muşta başı cenazenizde göz yaşıyız." Kahkaha attığımda kendimi çok daha iyi hissetmiştim. Minnettarlıkla baktım. Nasıl böyle günlerce süren kaygılarımı dakikalar içerisinde geçirmişti? Bir şey hakkında endişelendiğim zaman nasıl delirdiğimi ben biliyordum ve bunlar kolay zamanlar değildi. Şu anda ise neredeyse sakinlemiştim ve kalbim öyle hızlı atmıyordu.

K: "çok teşekkür ederim sorduğun için. Çok düşüncelisin."

E: " teşekküre gerek yok. Neyse daha fazla darlamayım zaten anlatmak istesen anlatırsın. Ki daha yeni tanıştık kusuruma bakma yani ben de öyle üsteledim."

K:" hayır hayır, gerçekten çok incesin" ikimiz de birbirimize gülümsediğimizde yemekler gelmişti bile. Konserden şarkı yapma sürecinden falan bahsederken telefonumun çalmasıyla konuşmamız bölünmüştü.

K:" afedersin ya arkadaşım arıyor da. Kusura bakmazsan?" Hiç sorun değil gibisinden kafasını salladı. Arkadaşlarım ne zaman gelmeleri gerektiğini soruyorlardı ve şu anda gerçekten konuşacak durumda değildim. Ve Efe de arkadaşlarımın beni ilk buluşmada kontrole geleceklerini bilmiyordu. Nasıl söyleyebilirdim ki. Efe'lik bi durum olmadığını sadece şu anda insanlara güvenmenin gerçekten zor olduğu bi dünyada yaşadığımızı ve bundan özellikle biz kadınların daha çok etkilendiğini anlatıp kafasını şişirmek dünyada istediğim en son şeydi.

K: "maalesef akşam müsait değilim. Birine söz verdim. Görüşürüzz." Birine söz verdim kısmını duyunca Efe'nin keyiflendiğini çok net görebiliyordum. Şaraptan bi yudum aldı.

K: "tekrar kusura bakma. şöyle sessize alayım da.." Telefonu sessize alıp çantama koyarken Efe'nin omuzlarını silkerken beni daha bi dikkatli süzdüğünü farkettim. Kızarmaya başlama kayra hayır. Şimdi değillll.

K:" Şarap baya güzelmiş ya. İlk defa tattım ne bu?"

E: "Beğenmene sevindim. Bu karadut şarabı.  Ben de ilk defa aşık olduğum ilk kadınla içmiştim." kaşlarımı kaldırdım. Gülümse kızım. İlk buluşmada da ilk aşkından bahsetmezsin ya. Gülümsedim. Şaraptan bir yudum alırken 

K: "anısı var demek " dedim rahatsız bi tebessümle

E: "Aynen. Kimin annesiyle anısı olmaz ki zaten"  

heeeeee. annesiymiş ilk aşkı. yyaaaa. hayırr Kayra poker face devam. Efe sırıtmamak için yanaklarını ısırıyordu. O da şaraptan bir yudum aldı.

E: "bitirdiysen kalkalım mı? Konserden önce bizimkilerle vakit geçiririz. Seni seveceklerine eminim."

K: "tabi olur." Şimdiden gerilmeye başlamıştım. Hiç gerek yok kayra daha önce de tanıştın. Ama o zaman sarhoştun. Ee yani? Sus amk iç sesi kes germe ortamı. Kendini geren sensin. Çocuk seni kasıntı bi şey sanıcak. Çocuk? Lan Efe! İç sese dalıp Yanımda olduğunu unuttum.

Rebellin | DJARTZUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum