21|| Her şey yolunda?

En başından başla
                                    

Harry, "Sadece biraz temiz hava almanın iyi geleceğini düşünmüştüm." dedi omuzlarını silkerek. "Sana sormalı?"

"Sanırım bende, içerisi çok boğucu." 

"Otursana,"

Harry yanını işaret etti. Ashley geçip oturdu, aynı Harry gibi sırtını ağacın gövdesine yasladı. 

"Güzel, değil mi?"

"Evet," dedi Ashley sanki büyülenmiş gibi. Çimler sandığından daha yumuşaktı ve ağacın kabuğu sırtına batmıyordu. Ağacın açık yeşil yoğun yaprakları onları gölgede bırakıyor ama gökyüzünü görmelerini de engellemiyordu. "Hemde çok."

Harry hafifçe gülümseyerek başını kaldırdı, "Baksana," dedi işaret parmağı ile dalların arasını göstererek. Ashley kafasını parmağının işaret ettiği yere çevirdi. Ama bir şey göremeyince soran gözlerle Harry'ye baktı.

"Kuşları diyordum," Ashley daha dikkatli bakınca yaprakların arasına gizlenmiş kuşları gördü. Seslerini duymak çok kolaydı ama yapraklar yüzünden hayvanların kendileri çok fazla gözükmüyordu. Bu acayipti aslında, çünkü hepsi dikkat çekici renkteydiler; kırmızı, mavi ve sarı.

Harry'nin gösterdiği, arkadaşları arasında güzel bir melodi tutturmuş öten mavi kuşa baktı. Hemen kafalarının üstündeydi. "Ne kadar sevimli,"

"Öyle."

Bir süre öyle oturdular. Ashley etrafını inceledi, ağaçları, çimenleri, kuşları, bulutları ve Harry'yi. Daha çok Harry'yi. 

Ama çocuğun gözleri ondan uzaktı. Kafasını ağacın gövdesine yaslamış yukarı, yaprakların arasından dosdoğru gökyüzüne bakıyordu. Yüzü düşünceliydi.

Ashley onun gibi kafasını çevirdi, baktığı şeye bakmaya çalıştı. Mavi göğün üzerindeki değişik şekilleriyle bulutlar. Onları inceledi, ama yinede Harry'nin niye dakikalarca bu kadar dikkatlice baktığını anlayamadı. Sonunda merakına yenik düşerek sormaya karar verdi. "Harry, sen... Ne yapıyorsun?"

Harry gülümseyerek ona döndü, "Bulutlara baksana," dedi. "Onları inceliyorum."

Ashley kafasını yukarı çevirdi yeniden, hepsi farklı şekillerde olmak üzere göğe dağılmış bembeyaz bulutlara baktı.

"Bir oyun oynamak ister misin?" diye sordu Harry.

"Olur," dedi Ashley. "Ne oyunu?"

"Aslında... Tam olarak bir ismi yok. Ben uydurdum çünkü."

Ashley hafifçe güldü. "Pekala, nasıl oynanıyor bu oyun?"

Harry arkasına yaslandı, "Şimdi, şekilleri görüyor musun?" Ashley başını salladı. "Belki sana saçma gelebilir ama bence hiçbiri tesadüf değil, hepsinin bir anlamı var."

"Saçma gelmedi."

Harry gülümsedi. "Harika, ben... Bir süredir burada oturuyorum ve hepsini inceleyecek yeterli zamanım oldu. Yapmak istediğim şu, sana gösterdiğim bulutlara bakacak, ve sonra onların ne anlama geldiğini bilmeye çalışacaksın. Anlaştık mı?"

"Tamam," dedi Ashley hevesle. "Nereden başlıyoruz?"

"Hmm.." Harry birkaç saniye düşündükten sonra işaret parmağı ile sol taraflarındaki bir bulutu gösterdi. "Bil bakalım, bu bulutun anlamı ne?"

"Hmm..." Ashley bulutu inceledi. Normal bir buluttu işte, neye benzeyebilirdi ki? Düşündü, düşündü...

Aslında inceledikçe anlamaya başlıyordu. Düşündükçe çizgileri anlam kazanıyor, şekiller bir şeyleri andırıyordu.

Yıldızın Dileği || Harry PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin