12|| Alaycı Kuşlar ve Ceza

867 53 9
                                    

12.Bölüm: Alaycı Kuşlar ve Ceza

"Harry neden sessiz öyle?"

Ashley ve Weasley çocukları noel'in son gününde akşam yemeğinin tadını çıkarıyorlardı. Ron elindeki tavuk butu ile diğerlerinden ayrılmış, köşede yalnız başına oturan Harry'yi gösterdi Ashley'ye.

"Bir yanına gidip bakayım."

"Ben giderim."

Ashley Harry'nin ne düşündüğünü çok iyi biliyordu. Birlikte aynayı bulalı nerdeyse bir hafta olmuştu. Birlikte gittikleri günden sonra, Ashley onunla gelmese de Harry'nin aynaya gitmeye devam ettiğini biliyordu. Dumbledore ona devam etmemesini söylediği günden -ki büyük ihtimal birkaç gün önce- beri Harry'nin yapmadığını biliyordu ama yinede ailesini görmek için can attığından da emindi. Ayrıca geceleri aynayı görmeye gittiği zamandan beri rahatsız olduğunu görüyordu. Göz altlarında karanlık halkalar birikmeye başlamıs ayrıca iştahı da önemli ölçüde kesilmişti.

"Harry?"

"Hmm?"

"Birlikte satranç oynamak ister misin?"

Harry hafifçe başını sağa sola salladı.

"Peki Hagrid'e gitsek?"

Cevap yine aynı.

Ashley yavaşca elini Harry'nin omzuna koydu. Harry irkildi.

"Aynayı düşünüyorsun değil mi?"

"Hayır." dedi Harry basitçe. "Dumbledore, geçen gece bana aynanın başka yere taşınacağını ve onu aramaya gitmemem gerektiğini söylemişti. Ve Dumbledore gitmememi söylediğinden beri de o sınıfa gitmedim."

"Gidip gitmediğini sormadım. Düşünüyorsun dedim."

Harry buna cevap vermedi.

Ashley yavaşça geçip yanına oturdu Harry'nin. Tam önlerindeki şömine ateşinden gelen sıcaklık onları ısıtıyordu.

"Aileni mi düşünüyorsun?"

Harry Ashley'ye karşı dürüst olmaya karar verdi, başını yukarı aşağı salladı.

"Dumbledore söylemiştir. O ayna gerçektende tehlikeli.."

"Evet biliyorum. Ayna gerçektende tehlikeli. Bir daha da gitmeyi de düşünmüyorum. Dumbledore karşısında aklını kaybedenlerin, delirenlerin olduğunu söylemişti. Sanırım haklı. Son zamanlarda sıkca karabasanlar, kabuslar görüp duruyorum. Ben.. Gördüklerimi unutmak istiyorum ama, hiç kolay değil bu."

"Anlıyorum." dedi Ashley.

Anlıyordu. Ailesiz olmanın ne kadar  kötü bir duygu olduğunu kendi de biliyordu. 

İnsan ne kadar uğraşırsa uğraşsın, doğumundan itibaren göremediği bu sevginin açtığı yara, asla kapatılamazdı. Kapatılsa bile, her daim arkasında yara izleri bırakır ve kişi asla bundan kurtulamazdı. Yapabileceği bir şey yoktu. Bu yaranın varoluşunu engelleyemezdi. Ama yinede, kanamasını durdurmak için her şeyini verebildirdi. Eliden ne geliyorsa. Harry, onun için belkide en değerli şeydi. Onu böyle görmekten nefret ediyordu. Kelimeler duygularını ifade edemiyordu. Sadece Harry'nin yanında ateşi izledi. Birlikte öylece oturdular.

Tekrar mırıldandı Ashley. Anlıyorum..

Uzanıp elini tuttu. Sadece yalnız olmadığını hissettirmeye çalıştı ona. Yalnız değilsin ve Asla yalnız olmayacaksın Harry. Umarım bunu sana hissettirebilirim çünkü en büyük arzum bu ve elimden geldiğince çabalıyorum.

Harry birleşik ellerine baktı. Minik bir tebessüm belirdi yüzünde. "Belkide," diye mırlıdandı. "Ron tüm güzel yemekleri bitirmeden gitmeliyiz."

Yıldızın Dileği || Harry PotterWhere stories live. Discover now