"Ne?"

upss.. az önce bu cümleyi sesli mi kurmuştu.

"Yok bir şey." Diyip tekrar kollarını sardı önündeki bedene. "Ateşim yok benim, biraz daha sarılalım."

Hyunjin, istemsizce kıkırdadı. O cümleyi kesinlikle duymuştu. "Miniciksin Minho, keşke seni cebime koyup saklayabilsem." Minho'nun belindeki kollarını sıkılaştırıp, burnunu saçlarına sürtmeye başladı Hyunjin nazikçe.

Dudaklarından minik bir kahkaha döküldü Minho'nun. "Aynı yaştayız hatta sanırım senden ay olarak büyüğüm bile."

"Bu senin kollarımda minicik kaldığın gerçeğini değiştiriyor mu peki?"

Ağzını aralamış cevap verecekken gözbebeklerinin takıldığı beden ile afallamıştı Minho. Felix'di. Bakışlarında 'yakalandım seni' iması, dudaklarında hınzır bir sırıtmayla kendilerine bakıyordu. Ancak Hyunjin'in arkası dönük olduğundan bir tek kahverengi saçlı görüyordu onu.

'karma is a bitch.'

Hyunjin'e farkettirmeden Felix'e gitmesi için kaş-göz yapmaya başladı Minho.

"Sınıfa gidelim mi Min? Sarılmak, benim de hoşuma gidiyor ancak ders başlayacak."

"Sadece bir dakika daha Jinnie~"

Aldığı hitap şekliyle kıkırdayıp. "Peki." Dedi uzun beden, olanlardan habersiz.

Felix, en sonunda kuzeninin tehditkâr bakışlarına dayanamayıp kısaca el salladıktan sonra ayrılmıştı oradan.

Onun gitmesiyle bedenlerini ayırdı Minho. "Hadi derse geç kalmayalım."

"Tamam~"

İkili sınıfa doğru yürümeye başlarken Minho sadece az önce gördüklerini Felix'e nasıl açıklayacağını düşünüyordu.

'belki ben de onun gibi sadece gerçekleri söylemeliyim.'

Aklındaki tek mantıklı fikir buydu.

(sıradan ve yoğun geçen bir okul gününün daha sonu.)

Son ders zilinin çalmasıyla tüm öğrenciler okulu yavaş yavaş boşaltmaya başlamıştı.

Minho, kitaplarını çantasına yerleştirip sırtına astı. Kapıda onu bekleyen Hyunjin'e yetiştikten sonra ise ikili beraber yürümeye başlamıştı.

"Of."

Duyduğu iç çekmeyle bakışlarını Hyunjin'e çevirdi Minho. "Bir sorun mı var."

"Bugün günlerden ne?"

"Cuma."

"Of."

Minho, Hyunjin'e anlam veremezken gözlerini kırpıştırdı merakla. "Yani iki gün okul yok, bir liseli olarak buna sevinmen gerekiyor senin."

blue neighbourhoodTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang