Serhad Raşa - Mapusun İçinde Üç Ağaç İncir
...
Kirli camın önünde oturmuş, ezberlediği manzarayı, avluda uçan kuşları izliyordu. Özgürlüğün tadını çıkaran, eşlerinin yanında olan kuşları... Kendi, eşinden kilometrelerce uzakta, parmaklıklar ardında; kavrulan yüreğiyle baş başaydı.
Timur saz çalarken, koğuş ahalisi de ona kulak vermiş, kimi özlemle kimi de yaşanmışlıkların verdiği pişmanlıkla dinliyordu adamı.
"Mapusun içinde bir ulu çınar
Mapusun içinde bir ulu çınar
Kırılsın zincirler, yıkılsın duvar
Oy zulum zulum, başımda zulum, uzak git ölümTezikmiş kuş bile yuvaya döner
Tezikmiş kuş bile yuvaya döner
Düştüm bir ormana yol belli değil
Oy zulum zulum, başımda zulum, uzak git ölüm
Yatarım yatarım gün belli değil
Oy zulum zulum, başımda zulum, nedir bu hâlim"Seyfettin'in getirdiği çayı aldı teşekkür ederek. Kulağı türküdeydi. Timur ne zaman bu türküyü okusa yâdına Süheyla'yı bıraktığı o sabah geliyordu. Öylesine utanıyor, üzülüyordu ki kimi zaman kafayı yiyecekmiş gibi oluyordu. Belki de kadının ahı tutmuştu da buraya düşmüştü.
Halil'in ölümünü anımsadı. Bozdoğan'a gidişi, yenge dediği kadınla olan evliliği... Süheyla aklına düşünce nefesi kesildi. Her zaman böyle oluyordu.
"Yine daldın gittin be Bozdoğan. Bize dön."
"Ağabey?"
"Diyorum ki yine nerelere daldın?"
"Hanımı düşünüyorum ağabey..."
"Bak oğul, bu gibi şeyler gizlenmeye gelmez. Yoksa sen daha çok düşünür, dalar gidersin."
"Burada olduğumu bilip gözyaşı dökeceklerine onları bıraktığımı sanmaları daha iyi be ağabey."
"Neden oğul neden! Ne yaptın da kendine bu kadar acımasız davranırsın geldiğinden beri? Bir gelen avukattan başka görüşçün yok! Söyle de bilsinler, gelsinler."
"Amcam da yengem de kaldıramaz. Süheyla desen..." derin bir soluk aldı. "Olmaz ağabey."
"Eh be oğul..."
"Sayılı gün, elbet biter."
"Kaç ay oldu?"
"Yedi..."
"Hiç mi anlamadın be oğul? Hiç mi demedin bu adamla iş yapılır mı diye?"
"Okul arkadaşımdı ağabey. İş kuralım, yol bulalım istedim. Babamın adına borçlar var, her şey senin adına olsun dedi... Her şey tıkırında yürüyor sanarken adam arkamdan ne işler çevirmiş... Son dönemde de amca oğlu vefat etti, memleketteydim. Her şey ona kalmıştı. O sırada yapmadığı şey kalmamış."
YOU ARE READING
BOZDOĞAN (EMANET I) [TAMAMLANDI]
General Fiction"Ben seni karım olarak görmüyorum Süheyla. Karım olarak kabul edemem seni. Boşuna hazırlanmış, beyaz elbiseler giymişsin ama olmaz. Senden bana karı, benden sana koca olmaz Süheyla..." "Sen beni yanlış anlamışsın bey oğlu... Beni bin istemeyeni ben...