~BOZDOĞAN - II. BÖLÜM~

29.3K 1.3K 799
                                    

Grup Abdal - Nesini Söyleyim Canım Efendim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Grup Abdal - Nesini Söyleyim Canım Efendim

...

"Bozdoğanlar haber göndermişler. Seni oğullarına istiyorlarmış."

Doğru mu duymuştu? Kasabanın en köklü ailesi, gelin olarak onun gibi kimsesiz birini mi istiyordu? İyi ama neden! O gün Adile Hanım'ın bakışlarında bir tuhaflık sezdiyse de nedenini anlayamamıştı. Demek bundandı.

"Süheyla?"

"S... Siz bilirsiniz amca." Utançtan kıpkırmızı kesilmiş, başını kaldıramaz olmuştu.

"Olmaz öyle. Sen bize bir cevap vermezsen biz seni nasıl rızan olmayan bir evliliğe zorlarız kızım?"

Herkes ağzından çıkacak kelimeyi bekliyordu merakla. Bir tek Sami korkuyla bekliyordu. Sevdiğini kaybedecek olmanın korkusu...

"Eğer sizin de rızanız varsa buyursunlar..." Zübeyde mutlulukla kızın saçlarını okşarken Sami kalkıp gitmemek için zor tutuyordu kendini. Birkaç dakika sonra çalan telefonu kurtarıcısı olmuştu da kalkıp gitmişti.

Ertesi gün Bozdoğanlar'a haber gitmiş, bayramın son günü geleceklerini söylemişlerdi. Günleri temizlik ve ikramlık hazırlamakla geçmişti. Hülya bile yardım etmişti. Sami o akşamdan sonra eve gelmemişti. İnşallah diyordu, inşallah bir mani çıkar da evlenemez, o adama yâr olmaz. Bayramın son günü her şey hazır, misafirleri bekliyorlardı. Akşam yemeğinden sonra geleceklerdi.

"Yenge... Biz gelsinler dedik ama ya olmazsa..."

"Bu işler nasip işi kızım. Korkacak, çekinecek bir şey yok. Olmazsa da gelip çayımızı içip giderler. Tasa etme sen."

"Süheyla! Süheyla geldiler!"

Süheyla mutfağa giderken Cengiz Bey ve Zübeyde Hanım'da misafirleri karşılamaya gitmişlerdi.

"Hoş geldiniz."

Hoş bulduk, hayırlı bayramlar."

"Hayırlı bayramlar."

Oturduklarında Hülya kapı eşiğinden meraklı gözlerle damadı izliyordu. Halil kendisini izleyen kızı fark edince rahatsızca kıpırdandı. Bu kız mıydı annesinin günlerdir anlata anlata bitiremediği kız? Güzel değildi ki!

"Süheyla kızımız yok mu?"

"Çayı hazırlıyordu. Hülya kızım Süheyla'ya söyle gelsin."

Birkaç dakika sonra başında mavi, oyalı yazması ve beyaz çiçekli elbisesiyle Süheyla girmişti içeri.

"Hoş geldiniz efendim."

Sesi utançtan fısıltı gibi çıkmıştı. Halil karşısında gördüğü kızla dünyanın durduğunu hissetti. Yutkunmak istedi ama yutkunamadı. Sanki tükürük bezleri kurumuştu. Bu muydu annesinin günlerdir anlata anlata bitiremediği kız. Peri kızı... Bu güzellik gerçek olamayacak kadar duru ve saftı. Masalsı bir güzelliği vardı. Çok durmadı odada ve çay servisi yapmak için tekrar çıktı. Odadakiler sohbet ediyor, Halil'se az önce gördüğü güzel kızı düşünüyordu. Bir kadın yüzünde tek damla makyaj olmadan da güzel olabiliyordu demek...

BOZDOĞAN (EMANET I) [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now