Grup Abdal - Kirpiğin Kaşına Değdiği Zaman
...
Tarık gittiğinden beri günler Süheyla için azap gibi geçiyordu. İnsanların konuştuklarını duymamak, bilmezlikten gelmek kolayına geliyordu. Evde oradan oraya koşuşturmaları artmış, onca temizlik, yemek yetmezmiş gibi çeşit çeşit kanaviçeler işliyor, iğne oyaları yapıyordu. Yaptığı oyaları yengesine verecekti, Hülya ve Sami'nin çeyizi için.
"Süheyla Adile Hanım seni çağırıyor."
"Tamam."
Hızla salona çıktı. Kayınvalidesi her zamanki yerinde oturmuş, teşbih çekiyordu.
"Buyur anne?"
"Kızım Bedia ablalar gelecek, kalabalık da gelecekler; bir şeyler hazırlayın. Ben Behice'ye söyledim ama sen daha iyi bilirsin ne yapılacağını."
"İstediğin bir şey var mı anne?"
"Yok yavrum. Sen bilirsin zaten ne yapacağını."
"Tabii anne."
"Kızım eğer ters bir şey derlerse hoş gör. Bedia halanı biliyorsun..."
"Yok anne, herhangi bir sorun yok."
Süheyla hızla mutfağa indiğinde hazırlıklara başladı. Gergindi. Kesin Tarık'ın gidişi yüzünden geliyorlardı. Ya soru sorarlarsa, onlara ne diyecekti? Adam koynuma girdi, sonra da kaçtı gitti mi? Düşüncelerine kıkırdadı sessizce. Ne hale düşürmüştü adam onu.
Behice çayı demlerken, Süheyla'da üstünü değiştirmeye odasına çıktı. Dolaptan eline geçen ilk elbiseyi giyip, çeyizlik yaptığı yazmalarından birini örttü. Aşağı indiğinde kapının çaldığını duyunca hızla kapıya koştu. Ahşap kapıyı sonuna kadar açtığında karşısındaki kalabalık akraba ordusu onu gerse de tebessümünü yüzünden düşürmedi. Kararlıydı, güçlü görünmeye, el alemin ağzını kapatmaya kararlıydı.
"Hoş geldiniz."
"Hoş bulduk." Adile Hanım'da misafirlerini karşılamaya avluya çıkmıştı. Misafirler salona geçerken, Süheyla mutfağa gidip servis hazırlıklarına başladı. Behice'yle beraber hızla oradan oraya koşuştururken, Tarık'ın kuzenleri de yardım için mutfağa gelmişti. Süheyla her ne kadar gerek olmadığını söylese de kızlar kabul etmeyince hep birlikte servisleri yapmış, sonra da salona geçmişlerdi. Adile Hanım görümceleriyle sohbet ederken, gençler de kendi aralarında konuşuyordu. Süheyla'ysa sessizce onları dinliyor, kendine Tarık'la alakalı soru sorulmaması için dua ediyordu.
ESTÁ A LER
BOZDOĞAN (EMANET I) [TAMAMLANDI]
Ficção geral"Ben seni karım olarak görmüyorum Süheyla. Karım olarak kabul edemem seni. Boşuna hazırlanmış, beyaz elbiseler giymişsin ama olmaz. Senden bana karı, benden sana koca olmaz Süheyla..." "Sen beni yanlış anlamışsın bey oğlu... Beni bin istemeyeni ben...