8

3.9K 223 36
                                    

Yorgun bir şekilde çantamı masanın üzerine bırakırken, sakinleşmeye çalıştım. Gerçekten çok boğucu bir döneme giriş yapmıştım. Bu daha önce de olmuştu ve tamamen benim hatamdı. Başta Taehyung'a 'acemi' biri gibi davrandığı için kızsam bile, ben de en az onun kadar acemi davranmıştım.

Başıma ağrı girmişti. Bugün ilk buluşmamız ayarlanmıştı ve köpeklerimizi aynı veterinere götürmeye karar vermiştik. Daha sonra da aynı yerde olduğumuz belli olacak şekilde bir paylaşım yapmamız istenmişti. Şaka gibiydi.

Taehyung benimle birkaç kez konuşmaya çalışsa bile, moralim bozuk olduğu için çok karşılık vermemiştim. Onu kısaca geçiştirmem bile canımın sıkkın olduğunu anlamasına yeterdi. Yeni attığım gönderinin yorumlarına girmeye korkuyordum, bir süre sosyal medyadan uzak durmam gerekiyordu sanırım.

En az benim kadar üzgün olduğu belliydi, ama en fazla hakareti ve nefreti alacak olan bendim.

Düşünce içinde masanın önünde dikilmeyi keserek mutfağa ilerledim ve oradaki televizyonu açarak kendime bir kahve hazırlamaya başladım. Daha ilk gün olmasına rağmen kendimi çok kötü hissediyordum.

Blackpink üyesi Kim Jennie ve Bts üyesi Kim Taehyung'un birlikteliği bugün kesinleşmiş oldu! Şirketlerin onayının ardından aynı yerde paylaşım yapan ikili, ülkenin en çok konuşulan çifti olmak adına büyük adımlarla ilerliyorlar! Biz de onlara buradan tebriklerimizi iletiyoruz!

Kısa saçlı haber sunucusunun dediklerine yüzüm buruşurken, elime aldığım kumanda ile hızla televizyonu kapattım. Kahve makinesinden gelen ses ile kahvemin hazır olduğunu anlamam uzun sürmedi. Dalgın bakışlarımı yerden kaldırarak oraya döndüm.

Kızgınlığım Taehyung'a değildi, kendimeydi.

Derin bir nefes alarak elime aldığım kahve ile içeri geçtim. Dizüstü bilgisayarımdan bir süredir takip ettiğim diziyi açarak izlemeye başladım. Az sonra cep telefonum titrediğinde gelen bildirime baktım.

thv: Hey,

Jennie.

jen: Hey,

Taehyung.

Aramızda geçen anlamsız konuşma ile kaşlarım çatılsa da, cevabını bekledim. Komik biri olduğu es geçilmezdi, gün boyu küçük bir çocuk gibi saçma sapan hareketler yaparak moralimi yüksek tutmaya çalışmıştı. Benim adıma kendini kötü hissediyor olmalıydı.

thv: Müsait misin acaba?

jen: Evet, sayılır.
Bir sorun mu var?

thv: Hayır, yani aslında
eğer müsaitsen oturup bir
şeyler içmeye ne dersin diye
soracaktım.

Gördüğüm mesaj biraz şaşırtıcı olsa da, gülümsememi sağladı. Bir süre düşündüm, evet aramızda olan şeyler pek iç açıcı olmasa da, bundan sonra olacaklar bizim elimizdeydi. Ayrıca bugün profesyonel davranmadığımın farkındaydım. Çocuk gibi surat asmak hiçbir şeyi değiştirmeyecekti sonuçta.

jen: Bana uyar ama şirketler
kızmaz mı? Onlardan habersiz
görüşmek yasak diye biliyorum.

thv: Bence küçük bir kaçamak
kimseye zarar vermez. Eğer
size de uygunsa tabii.

jen: Pekala,
bu heyecan verici.
Tamamdır o zaman.

Sonunda kızlardan ve şirketten azar yiyeceğimi bilsem de umurumda olduğu söylenemezdi. Bu fikir hoşuma gitmişti ve kırk yılın başında da olsa kendim için bir şeyler yapmak istiyordum.

wrong [düzenleniyor] Where stories live. Discover now