1- SAKİN KASABA

13.7K 1.4K 1K
                                    

Fernweh finalinden 6 ay sonra...

Üç aydır taşındıkları bu evde en sevdiği şeylerden biri sabahların gürültüsüz olmasıydı. Eski yaşadıkları ve kendi evide dahil hepsinde sabahın erken saatinde sokaktan geçip giden arabalar mevcutken şimdi sadece kuş cıvıltıları geliyordu kulağına.

Tabi yan komşuların işe gitme saatlerinde, arabaları ile sessizce geçmeleri dışında. Bulundukları elit kesim aşırı derecede saygılıydı.

"Bulut, gel bir ya!" tabi kendi arkadaşları o kadar da saygılı değillerdi, öküz gibi böğürüyorlardı.

Asef aynadan kendisine son bir kez daha baktı ve saçlarını dağıtıp kapıya yöneldi. Kerem ile odaları ikinci katta diğerlerinden en uzak olan taraftaydı. Bunu kendileri seçmemişti, arkadaşları geceleri ve hatta günün her saatinde kendisinin çığlık çığlığa inlemelerini duymak istemiyorlardı.

Bu katta sadece Bulut ve Turgay'ın beraber kaldığı ve Arda'nın tek başına kaldığı odanın dışında iki oda daha vardı. Erhan ise kendi tercihi olarak evin alt katındaki bodrum demeye bin şahit, kendi kendine bir ev gibi duran yeri odası yapmıştı.

Merdivenlerden inerken arkadaşlarının neşeli ve birazda sinirli bağırışlarıyla karşılaştı, bu görüntü hiçbir zaman değişimiyordu zaten.

"Günaydın." dedi sesini yükseltme gereği duymadan, duyan duyardı zaten.

"Günaydın." Erhan masada oturmuş sakince kahvaltısını yaparken mırıldandı. Diğerleri ise tahmin ettiği gibi duymamıştı.

Gülümseyerek yanına gidip eğildi ve yanağından sıkıca öptü, kendiside yanağını uzatınca Erhan'da aynı şekilde boynuna yakın yeri öptü. Ama öperken bile huysuz duruyordu.

"Yine neye sinirlendin?" onu tanıdığı ilk zamanlardaki gibi sürekli huysuz ve sinirli geziyordu.

"Siktir et."

O sırada mutfaktan elinde dumanı üzerinde tüten bir tava ile çıkan sevgilisini gördüğüne kasıldı ve sinirli genci dediği gibi siktir edip onun yanına gitti.

"Sonunda uyandın." dedi Kerem yaptığı değişik tarzda yumurtayı masanın üzerine bırakırken. Asef arkadan kaslı bedene sarıldı.

"Niye beni uyandırmadın, sabah uyanıp seni göremeyince telaşlandım." dediğinde Turgay kahkaha attı.

"Abart, abart." dedi nefes nefese masaya otururken. Sırıtarak hızla ağzına bir domates attı.

"Aşkım Turgay'ı döver misin?" diye sordu Asef kendini Kerem'e bastırırken.

"Yemeğini yesin döverim." dedi Kerem arkasını dönerken, ilk önce gözünü daha sonra burnunu en sonunda da dudağını öpüp elinden tuttu ve birkaç adımda yan yana duran sandalyelere ilerledi.

"Bu hep beni kandırıyor." dedi Asef içeri giren sinirli Bulut'a bakıp.

"Hepsi şerefsiz." dediğinde Turgay aynı yaramaz çocuklar gibi güldüğünde Bulut dişlerini sıkarak yanına gitti. Turgay kaçmak istermiş gibi geriye gittiği sırada Bulut ensesinden yakaladı.

"Erhan!" diye yardım çağrısında bulundu Turgay ama Bulut çoktan iki tane yapıştırmıştı.

"Ya hadi oturun, sabah sabah ne bu enerji." dedi Erhan arkasına yaslanıp. Tabi iki sevgili buna aldırmadan biraz daha vuruşup nefes nefese ayrıldılar.

"Günaydın abiler." Arda tam takır aşağı indi. Üzerindeki mavi gömleği serbest bırakmış, altındaki siyah pantolon ise bacaklarına yapışmıştı. Saçlarını serbest bırakmıştı.

"Günaydın paşam." dedi Kerem zeytinden ağzına atarken.

"Günaydın, kreşe mi?" diye sordu Asef gülümseyerek.

"Evet, kahvaltıyı dışarıda yapacağım." dedi ama ağzına bir dilim salatalık atmayı ihmal etmedi.

"Vereyim mi arabamı?" diye sordu Asef, hâlâ kendine bir araba almamıştı.

"Yok, beni Kenan bırakacak." der demez Erhan bir küfür mırıldandı. Arda'nın kaşları çatıldı.

"Artık her Kenan dediğimde küfür etmeyi kes!" Asef yine başladıklarını anlayıp sıkıntılı bir nefes aldı.

"Sesini yükseltme bana Arda." diye bağırdı Erhan gözlerini irileştirerek.

"Sen niye bodrum katında kahvaltı yapmıyorsun ya? Ne güzel seni görmem bile." dediğinde Erhan tip tip suratına baktı.

"Ayağımın altına almadan çık git nereye gidiyorsan." sesi sakin çıkıyordu ama patlamaya hazır bir volkan gibiydi.

Arda bunu anladığında birkaç saniye suratına bakıp ardından kafasını iki yana sallayarak evden çıktı. Şu evden bir kere mutlu çıktığını hatırlamıyordu.

Kahvaltının geri kalanını agresif Erhan ile tamamlayacaklarını o an anladı ve sesini çıkarmadan kahvaltısını yapmaya devam etti.

RETROUVAILLES Where stories live. Discover now