14. Bölüm : Bir Hafta

630 73 150
                                    

Louis'yi de bu erada düşünebilirsiniz. <3

Ayrıca bundan sonraki bölümleri Louis'nin ağzından yazacağım. Böylece hisleri daha iyi yansıtabileceğimi düşündüm.

İyi okumalar!

"Gel." Kapıdaki anahtarı çıkartıp cebime attım. Harry ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi. Parkta rahatça konuşamayacağımız için bizim eve gelmiştik.

"Abi!" Phoebe kolları açık bir şekilde bana doğru koşarak geldiğinde eğilip onu kucağıma aldım. Hemen hafif sakallı yanağıma küçük dudaklarıyla sıkı bir öpücük bıraktı. "Prensesim beni özledi mi?" Saçlarını karıştırdım. Yüzünü göğsüme saklayarak kıkırdadı.

O sırada yerde duran Daisy, Harry'nin pantolonunu çekiştirerek "Kucak!" Diye cırlıyordu. Harry'e baktığımda hafif şaşkınlık ve sevinçle kardeşime bakıyordu. Daisy daha fazla mızmızlanmadan onu kucağına alarak mavi gözlerine baktı.

Bana dönüp "Gözleri sana benziyor." Dedi ve gülümsedi. O sırada Daisy  ortaya çıkmış olan gamzelere dudaklarını bastırdı. Ben gülümserken Harry'de kahkaha attı. "Ayrıca senin gibi gamzelerimi seviyor." Göz kırptığında kafamı Phoebe'ye çevirdim. Kalbimi nasıl tekleteceğini çok iyi biliyordu.

Kızları Lottie'ye emanet ettikten sonra benim odama geçtik. Annem evde yok gibi görünüyordu.

Ceketimi çıkartarak yatağımın üzerine koydum. Ardından da oturarak geriye doğru gittim. Elimle yanımı pat patladığımda Harry'de çekinerek yanıma oturdu.

"Zayn'i dövdüğüne inanamıyorum." Ânında konuya girdiğinde suratım düştü. "Ayrıca o minik ellerinle onu nasıl dövdün anlayamıyorum." Hâlâ üzerinde kan lekeleri olan elime uzandı. Kendi büyük eline alarak hüzünle baktı.

Sertçe yutkundum. Elimi çekmek istiyordum çünkü aşırı gergindim. Ayrıca çekmek de istemiyordum çünkü güzel hissettiriyordu.

"Sinirlendim." Kaşlarımı çatıp yeşillere baktım.

"Şimdi seni o çocuğun kucağında gördüğümde ne hissettiğimi anlıyorsundur."

Ağzım hafifçe açıldı. Elimi hızla elinden kurtardım. "Benden intikam mı aldın?"

Yatağın üzerinde bana dönerek bir bacağını diğer bacağının altına aldı. "Hayır. Zayn benim eski bir arkadaşım. Olayı yanlış anlayan sensin."

İntikam  alma gibi bir girişime girmediği için sevinmiştim. Gerçi girse haklı çıkardı, bunu başlatan bendim sonuçta.

"Buraya yeni taşındın. Arkadaşın olabileceğini düşünmemiştim."

Kıvırcık saçlarını geriye doğru attı. "Buraya nakil aldırmış. Tesadüfen karşılaştık."

Gözlerim kıvırcıklarından dudağına kayarken sordum. "Şimdi iyi mi?" Kelimeler ağzından çıkarken dudaklarını izledim. "İyi. Müdür ambulansı aramış. Ayrıca seni bulmaya çalıştılar ama..." sona doğru sesi kesildi. Ne yaptığımı fark edip gözlerimi dudaklarından çektim.

"Benden hoşlanıyor musun?" Sanki bu soruyu önceden sormayı unutmuş gibi bana doğru eğildi. Kaşları çatılı bir şekilde gözlerime bakıyordu.

"Hayır hoşlanmıyorum, o yüzden kıskançlık krizine girip arkadaşını yumrukladım." Alay eder bir şekilde konuştuktan sonra gözlerimi devirdim.

"Ciddiyim." Bana yaklaştığında vücudum gerildi. "Hoşlanmıyorsan boşuna ümit verme bana." Sert bir tonda konuştu.

Gözlerine baktım. Ardından yavaşça burnuna ve dudaklarına indim. Cevabını bildiği bir soruyu sorması komiğime gitti.

Sarmaşık | Larry Stylinson | TR versionWhere stories live. Discover now