YAKININDA +18 (YARI TEXTİNG) (ASKIDA)

elli üç'

☆yıldızlamayı unutmayalım ☆

Yorumcukları göreyim 😳

💧

"Sevgilim." dedim tek solukta inlercesine. Bu kelime onu haddinden fazla etkilemiş olmalıydı ki zaman kaybetmedi ve tüm varlığını içime hapsetti. Belim doğrulacak gibi olsa da izin vermedi.

"Her duyduğumda seni si..."

Tüm kuvvetiyle içime çarptı. İleri geri onun hızına uyum sağlamaya çalıştım. Boynumu anlık olarak serbest bıraktı.

"Ihm... Yerinde dikleş Ahu!"

Güç bela doğruldum ve göğsüm duvarla buluştu.  Pürüzsüz yüzeye elimi bastırdım. Emre de ellerini benim ellerimin üzerine koyup içimde gidip gelmeye devam etti. İçimi doldurmasıyla ayak uçlarımda havalanıyor, geri çekilmesiyle tekrar yerle buluşuyordum.

"Çok büyük! Ah, evet daha sert!"

"Küçük yuvasını seviyor." Enseme derin bir öpücük kondurdu ve beni daha fazla duvara kıstırdı. Emre arkamda duruyor olmasaydı muhtemelen şimdiye yere yığılmıştım.

Duvarla arama büyük elini sokup göbeğimden göğüslerime kadar her noktamı usul usul okşadı. Sırtımı onun sert göğsüne bıraktım. Onun beni hareket ettirmesine, istediği pozisyonlara getirmesine izin verdim.

"Geleceğim..." dedim zor bela. Göğsümün ucunu yuvarlayan parmakları hareketini kesip kolları sıkı sıkı belime dolandı.

Son defa içimde gel git yaptığında hissettiğim hazla titremeye başladım. Sıcak, ıslak dudakları ben sakinlesene kadar boynumda zaman geçirdi. 

Rahatlama hissiyle kısa bir soluk almıştım ki bir kez daha içimde hareketlenmeye başladı. Hızı, canımı yakacak kadar artarken zevk de en doruklara çıkmıştı. Sanki az önce boşalan kişi ben değilmişim gibi inlemelerimiz halde yankılanıyordu.

Bu sefer aynı anda sarsılmaya başladık. Ilık sıvısı içime dağıldı, en ücralarıma ulaştı. İlkinden daha yoğun bir şekilde her hücrem uyuşmuştu.

"Mahvettin beni." dedim soluk soluğa. "Yaptığımız en iyi sekslerden biriydi."

"Seninle olduğumda... Her seferinde kendimi kaybediyorum."

"Kendini kaybetmeni seviyorum."

Bunu sadece benim yanımda yapıyordu. Emre bana özel olan biriydi. Kendini gösteriyor, en karanlık taraflarını bende yaşıyordu.

Yavaşça içimden ayrıldığında itiraz edecek gibi oldum. Sanki onun aleti olmayınca eksiktim. Sabaha kadar içimde olduğu günlerden birini yaşamak istiyordum. O küçük cezalarını özlemiştim.

Hem bu da tanımak sayılıyordu, kendisi demişti. 

Beni usulca kendine çevirdiğinde dakikalar sonra yüz yüze gelmenin heyecanıyla kasıldım. Elinin tersiyle yanağımı okşadı. Dudağıma kısa ama etkili bir öpücük bıraktı.

"Sevgilim?" dedim onun etkilendiğini bilerek.

"Küçük şeytan." Gülümsedi ve gamzeleri ortaya çıktı.

"Çok kıskandın beni değil mi?" Tıpkı onun gibi elimin tersini yanağına sürttüm. Gözleriyle hareketimi takip etti. "Başkası beni senden alır diye korkuyorsun..."

"Ahu!"

"Belli olmaz yani. Belki küçük bamyası olmayan birine denk gelirsem..."

Dudaklarıma kapanan dudaklar cümlemi yarıda kesti. Sert bir şekilde iki dudağımı da ısırarak öperken kanın çeneme doğru süzüldüğünü hissettim.