1.BÖLÜM

15.5K 674 257
                                    

-Abi bu böyle oluyor mu, bir bakar mısın?

Ocakta yaptığı şeyin altını kısıp yüzündeki tebessümle yanıma adımladı abim.

-Olmuş kar tanem. Şimdi ben onları doğrarken sen de kahvaltılıkları masaya götürür müsün.

Hafif bir kıkırdamayla onayladım abimi.
Seviyordum bana kar tanesi demesini.

Hızla gülmemle oluşan gamzelerime öpücük kondurdu abim.

-Ohh miss miss. Gamzene ölürüm senin ben.

Yüzümde kocaman bir gülümseme oluşurken ben de abimi öptüm.

Şuan saat sabahın erken saatlerindeydi. Ve biz Asel abimle süpriz kahvaltı hazırlıyorduk.

Aslında ilk başta bu işe tek başıma girişmiştim ama abime yakalanmıştım. Bana iki saat tek başıma mutfağa girmemem hakkında öğüt verdikten sonra beraber yapmayı teklif etmişti.

Ağzımda mırıldandığım şarkıyla kahvaltılıkları masaya yerleştirirken birinin belime sıkıca sarılmasıyla sıçradım.

Korkuyla hemen arkama baktığımda Barın'ı gördüm.

-Korkuttuysam özür dilerim bebeğim. Sadece gözüme çok tatlı geldiğin için sarılmak istemiştim.

Bunun üstüne ben de kollarımı üçüzüme dolayıp kocaman gülümsedim.

-Önemli değil üçüzüm. Neden bu saatte uyanıksın?

Belimdeki kollarını biraz daha sıkıp eğilerek başını boynuma koydu.

-Bilmem. Seni hissettim herhalde.

Hafif bir kıkırdama eşliğinde eğlenen bir ifadeyle sordum.
-O zaman Baran neden uyanmadı bakalım?

-Boşver o salağı güzelim. O kış uykusuna yatmış ayılar gibi uyusun yatağında.

Kafası hala boynuma gömülü olduğu için çok boğuk çıkmıştı sesi.

-Şşt deme Baranıma öyle. Hem duyarsa görürsün.

Arkadan gelen sesle kafasını boynumdan kaldıran Barınla arkamıza döndük.

-Duydum bile.

Baran kollarını birbirlerine bağlamış ve kapı ağzına yaslanmış bize bakıyordu.

Yüzümdeki asla solmayan gülümsemeyi ona gönderdim bu seferde.

-Günaydın üçüzüm.

Bana dönen bakışlarında gözle görülür bir yumuşama oluşurken bize doğru adımladı.

-Günaydın güzelim.

Ardından hala elleri belime sarılı Barını itip
- Sen hariç

Diyip kendisi doladı kollarını belime.

Bunun üstüne söylenen Barınla kıkırdamadan edemedim.

Özellikle de evde Barın ve Baran arasında rekabet vardı. Beni asla birbirleriyle paylaşamazlardı

-Hemen salın kar tanesini ve gidip diğerlerini uyandırın.

Söylene söylene kollarını çekip yukarı yönelen Baranla ona Barın da eşlik etti.

-Gel hadi güzelim. Hepsi aşağı toplanmadan sürprizimizi halledelim.

-Ben kahvaltılıkları dizdim abiciğim. Senin yaptıkları eğer tamamsa onları da masaya taşıyalım.

-Hazır kar tanem. Hadi gidip getirelim.

Hızla abimin bana uzattığı elini tutup mutfağa yöneldim tekrardan.

Umarım bu süpriz hoşlarına giderdi.
.
.
-Eline sağlık aşkım. Harika olmuş her şey.

Tuna abime sevgiyle bakıp gülümsedim. Benim çok fazla bir katkım olmamıştı aslında.

-Afiyet olsun abiciğim ama Asel abimin bu kahvaltıdaki payı daha büyük.

Asel abim
-Olur mu öyle şey kar tanem. Bu yemek senin sevginle hazırlandığı için daha güzel.

Abimin bu tatlı sözleri kalbimi eritirken utangaç bir şekilde gülümsedim.

-Biriciğim neden yemiyorsun?

Bunu diyen Çelik abime bakıp hemen gözlerimi kaçırdım.
-Ben doydum çünkü.

Enis abim
-Hadi küçüğüm biraz daha ye. Çok az yiyorsun. Hastalanacaksın diye ödümüz kopuyor bak

Yanaklarımı havayla şişirip ofladım.

Ben doymuştum ki.

-Ama ben doydum ki abim.

Çelik abim
-Abin haklı güzelim. Hadii!

-Ama baba

Dememe kalmadan beni koltuk altlarımdan tuttuğu gibi kucağına almıştı.

-Aması yok. Bu yemek yenilecek küçük hanım.

Anlaşılan kaçış yoktu.

Abim ağzıma bir şeyler verirken bende uslu uslu yiyordum.

Daha fazla itiraz sadece işleri zorlaştırırdı çünkü.

En sonunda tamamıyla doyduğuma kânaat getirmiş olacak ki boynuma bir öpücük kondurup inmeme izin vermişti.

Bunun üstüne ben de yanağına bir öpücük kondurup hemen salina kaçtım.

Mazallah fikrinden vazgeçer falan.

Ailemdeki herkesi fazlasıyla seviyordum. Ama benim için Çelik abim bambaşkaydı. O sadece abim değil ayrı zamanda da babamdı. O yüzden ona baba da derdim.

Abilerim ve üçüzlerim ile aramızda o kadar kuvvetli bir sevgi vardı ki imrenilecek derecedendi.

Birbirimizi olabilecek en saf şekilde severdik.








Herkes kitaba başlama tarihi yazsın bakalım.

Evet yeni hikayeyi nasıl buldunuz?

Loya kitabımın final yapması çoğu kişiyi çok üzmüştü. Ve sonrasında Loya gibi benzer bir kitap yazmamı isteyen çok kişi olmuştu. Ben de sizi kıramadım ve sızı sevgiye boğmaya geldim.

Gelelim kitabımın adına. NADİDE.
Neden kitabımın isminin bu olduğunu az çok anlamışsınızdır zaten. Baş karakter kızımız bildiğiniz gibi oldukça nadir hastalıkları ve özelliklerini bünyesine toplamış farklı ve ender bir kişi. Bu yüzdendir ki kitabımın ismi nadide. Bu kızımız çok nadide olduğu için kitabımızında ismi Nadide. Nasıl ama?

Nasıl buldunuz hikâyenin konusunu peki aşklar?

Oy vermeyi unutmayın

Sizi seviyorum

Görüşmek üzere kuzularım
.

 

NADİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin