20 "Müjde"

284 34 12
                                    

Kafama takılan sorular sebebiyle sabah ilk iş olarak doktora gittim. Feyyaza ise ufak bir işimin olduğunu ve hemen geleceğimi söyledim. Yalan söylememiştim evet işim vardı. Yine Asya'da olduğu gibi bunda da kimseye bir şey söylememiştim. Yine onlara süpriz yapmak istiyordum.

Doktora gelip kan tahlili vermek için sıraya girdim. Sonucları beklerken içim içime sığmıyordu âdeta.
Hayatımın öyle bir evresindeyim ki Rabbimden sağlıktan başka bir şey istemiyorum. Gürültüden, öfkeden, Sinirden, yalancı yüzlerden uzak sadece kendime zaman ayırdığım ve kendimle baş başa kaldığım bir evredeyim. Ve inandığımdır;
Kalbimle verdiğim savaş beni gâlip edecek.

Bir şeyi gerçekten istersen, bütün evren onu gerçekleştirmek için işbirliği yapar. Anne olmak hayatta istediğim yek şeydi. Allah bana bunu Asyam ile nasip etti. Eğer şimdi yeniden anne olursam evrende ki her şey benimle beraber bunu istemiş olacak.

Hayat çok acımasız hemde çok. Ama bu hayatta yoldaşın güzel olursa, yolda güzelleşir. Öyle insanlar göreceksin ki kuzuyu yemek için; tilkiyle plan yapacaklar, kurtla birlikte öldürecekler, çobanla birlikte yiyecekler, sahibiyle birlikte yas tutacaklar. Bu çağ böyle. Bunu bilmeden yaşayanı kuzu gibi yerler.

Bu kurtlar sofrasında ben çok yem oldum. Ama ne Asyanın ne de hamile isem doğacak bebeğimin bu kurtlar sofrasında yem olmasına izin vermeyeceğim. Hemde hiç.

Kan tahlilinin sonucu çıkınca doktor beni odasına çağırdı.

"Hoş geldiniz Mişa hanım. Uzun zaman olmuştu sizinle görüşmeyeli."

"Evet Esma hanım doğru en son doğum da görüşmüştük."

"Sonuçlarınız çıkmış bi bakalım bakalım güzel haberler verebilecek miyim?"

Biraz sonuca baktıktan sonra gülümseyerek bana döndü.

"Tebrik ederim 1 aylık hamilesiniz."

Sözleri dudaklarından çıkıp kalbime doğru yol alırken içimde hallaç pamuğu gibi harmanlanan sevinç içimde bayram havasına sebep olmuştu. Dudaklarımdan dökülen ilk söz ise "hamd olsun" olmuştu.

Hastaneden çıkıp eve giderken yolda arabaların sesleri bile bana kuş sesleri gibi geliyordu. Heyecandan yüzümde ki tebessüm kocaman bir kahkahaya dönüşmüştü. 2. Kez anne oluyordum. Haykırmak, bağırmak tüm şehri bu güzel haberle doldurmak istiyordum ama olmuyordu, sanki ne kadar haykırsam da yetmeyecek gibiydi. İçimde büyüyen o sevinci ailemle ama en çok Asya ile paylaşamak istiyordum.

Eve geldiğim de akşam yemeği hazırlanıyordu. Ultrason kağıdını cebime saklayıp yanlarına gittim. Asya beni görünce kucağıma geldi.

"Annecim bana çikolata aldın mı?"

Gülerek öptüm.

"Aldım annesinin güzeli almaz olur muyum?"

Yüzümde ki sevinç dışarıdan kolayca görünüyordu. Annem bana bakarak gülümsedi.

"Ne o ağzın kulakların da?"

"Hiiççç."

Feyyazın eve gelmesini heyecanla bekliyordum. Biran önce ona 2. Kez baba olduğunu söylemek için sabırlanıyordum.

Feyyaz da gelince hep beraber yemeğe oturduk. Ben yemek yemekten ziyade Feyyazı seyrediyordum.

"Hayırdır kızım kocanı çok mu özledin?"

Babamın sözüne hepimiz gülünce Feyyaz yemeği bırakıp bana döndü.

"Özlerim tabi kocam değil mi?"

Masada "ooo" sesleri yükselirken ben Feyyazın elini tutup  ayağa kaldırdım.

"Biz hemen geliyoruz."

Yatak odasına çektiğim de gülerek bana baktı.

"Aşkım bugün ayrı bi güzelsin hayırdır?"

"Sana bir şey söyleyeceğim hazır mısın?"

"Hazırım söyle bakalım."

Tam cebimden ultrason kağıdını çıkaracakken telefonu çaldı.

"Buyrun Ali bey."

İş için arıyorlardı.

"Öyle mi? Çok mutlu ettiniz beni. Ben yarın detayları konuşmak için geleyim gazeteye. Çok teşekkür ederim."

Telefonu kapatıp sevinçle bana sarıldı.

"Aşkımbuldum."

Sıkıca sarılarak sevincine ortak oldum. İçerdekilere haberi vermek için gittiğin de herkes alkış kıyamet sevinçle tebrik etti. Gülerken bana döndü.

"Sen ne diyecektin güzelim?"

Gülümseyerek elini tuttum.

"Seni çok seviyorum diyecektim. Seninle gurur duyuyorum."

Beni kendine çekerek alnımı öptü.

"Güldüren de ağlatan da odur." | Necm 43 |

24 OCAK | TAMAMLANDI |Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz