24 OCAK | TAMAMLANDI |

10 "Zaman"

BİRKAÇ AY SONRA

Evlilik, doğru kişiyle yapılırsa insana yaşarken fâni dünya da bir nevi cenneti yaşatabiliyordu. Birkaç aylık evliliğimiz de ne öğrendin derseniz; yıllardır yaşamadığım huzuru yaşadım, her saniye güldüm, eğlendim derdim. Annem ve Leyla'da Feyyaza alışmış, biri oğlu diğeri abisi kabul etmişti.

Sabah Feyyaz gazeteye gitmeden beni de lokantaya bırakacaktı.

"Hazır mısın gülüm?"

Aynada üzerimi düzeltirken gülümseyerek ona baktım.

"Hazırım aşkım."

Gülümseyerek arkadan elini belime sardı. Gözleri gözlerimi bulunca ayna da gülümsedim.

"Her geçen daha da güzelleştiğinin farkında mısın Mişa hanım?"

Güldüm istemsiz.

"Sen güzel bakmak istiyorsun, çok güzel seviyorsun da ondan Feyyaz bey."

Elimi tutarak masadan telefonunu aldı. Önce beni bıraktı işe sonra kendi gitti.

FEYYAZ'DAN DEVAM

Mişa ile evleneli henüz birkaç ay olmasına rağmen ona olan sevgim hergün daha da artıyor ve bana huzur veriyordu. Aklıma hep Rabbimin şu ayeti geliyordu söz konusu Mişa olduğun da;

"Muhakkak, Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, Mümin erkekler ve mümin kadınlar, itaatkar erkekler ve itaatkar kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, haşyet duyan erkekler ve haşyet duyan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle, oruç tutan kadınlar, iffetli erkekler ve iffetli kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar, işte bunlar için bağış ve büyük bir mükâfat hazırlanmıştır.”(Ahzab Sûresi, 35)

Saliha bir kadın ya da salih bir erkek olmak için Allah'ın emirlerini yerine getirmek dışında ne lazımdı bilmiyorum ama bana Mişa gibi bir kadını eş nasip eden Allah'a ne kadar şükretsem az kalırdı onu biliyordum.

Mişa bana hep sabırlı olmamı, Sabır'ın başı acı, sonu baldan tatlıdır diyordu. Başımıza ne gelirse gelsin başımıza Allah'ın yazdığından daha fazlasının gelmeyeceğini, bu dünyanın sadece oyun ve oyalamadan ibaret olduğunu hatırlatıyordu.

Evliliğimizin ilk haftasın da Mişa'nın gecenin belli saatin de uyanıp namaz kıldığını öğrendiğim de çok şaşırmıştım. Birgün istemeden kulak misafiri olduğum duasın da şöyle diyordu:

"Allah'ım, kocama dayanma, sabretme gücü ver. Ona inşirah suresin de vaad ettiğin ferahlığı nasip et. Tevekkül etmeyi nasip et. Hz Âmine annemizin de dediği gibi 'her yaşayan ölür, her yeni eskir' bana ve ona anlama kabiliyeti ver. Bizlere verdiğin imtihanlara karşı sabırlı olmayı ve asla isyan etmemeyi bahşet. Allah'ım onun omuzlarına yük olacak derdinden onu kurtar."

Duasında da yine sabır istemişti Allah'tan. Onunla evlendiğimden beri daha anlayışlı ve  sabırlı bir adam olmuştum.

"Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler temiz kadınlara yaraşır.” (Nur Sûresi, 26)

"Allah kime saliha bir eş nasip etmişse, dininin yarısına yardım etmiş demektir. O halde o da dininin değer yarısını korumada Allah’tan korksun.” (Taberani, Mu’cemü’l-Evsat, 972; Beyhaki, Şu’abu’l-İman, 5072)

“Saliha kadından daha kıymetli bir dünya nimeti yoktur.” (İbn Mace, Nikâh, 5)

(Kısa olduğunun farkındayım lakin yoğunluğum sebebiyle bu seferlik böyle olsun. Keyifli okumalar. )