3 "Enkaz"

896 72 5
                                    

Sabahın erken saatlerinde mahkemeye getirdiler beni. Sahi insan hayatında kaç kez yıkılırdı? 1,5,10?
Ben enkazdan ibarettim. Önce babam hiç sevmemişti beni. Bir kez olsun saçlarımı okşamamış, nasılsın dememiş, hastalandığım gün sabaha kadar başımda beklemek şöyle dursun hastaneye bile götürmemişti. Ben hiç babamın kokusunu bilememiştim. Çünkü hiç sarılamamıştım ona.

Enkazlardan sonra ilk iş o yeri molozlardan temizlerler. Çünkü yerine daha iyisini inşa edebilmek için eskisinden kurtulmak gerekir. İşte ben hep o molozlar olmuştum.  Kurtulmak istenilen, kırk dökük, yarım kalmış. Kimse eksiklerimi onarıp sağlamlaştırmak, acılarıma merhem olmak istememişti benim. Ben bir enkazdım, insanlar tarafından darmadağın edilen.
Şimdi en büyük şekilde yıkılıyordum. Haklı iken haksız olan oluyordum. Allah yardım etmezse kimse yardım edemezdi bana.

Mahkemeye geldiğim de annem ve Leyla korku ve umutla çıkacak kararı bekliyorlardı. Hakîm sırayla ikimizi de dinledi. Leyla şahitlik etmiş olan biteni tıpkı benim gibi anlatmıştı ama nafile. Murat denen bu adam ise karşımda zafer nidaları atmak için âdeta çıkacak kararı bekliyordu. Hakîm ikimize de bakarak kâtibe döndü.

"Gereği düşünüldü."

Tam sözlerine başlamıştı ki memur yanına gelerek kulağına eğildi.

"Mişa Tahran'ın şahidi varmış."

Ben dahil herkes şaşkınca kapıya döndük. İçeri giren kişi ile duygularım âdeta hallaç pamuğu gibi bir birine karışmıştı. O gelmişti. Bal gözlü adam.

"Ben hanımefendinin şahidiyim."

"Buyrun sizi dinliyorum."

"Ben bir şey anlatmayacağım. Mahkemeye delil sunmaya gelmiştim."

Elindeki Cd'yi memura uzattı. Hep beraber ekrana döndük. O gece yaşadığımız her şey film gibi çekilmiş ve kayda alınmıştı. Mutluluk ve huzurla derin nefes aldım.

Hakîme dönerek sözlerine başladı.

"Ben Gazeteciyim. Elâzığa'da iş için belgesel çekmeye gelmiştim. 1 aydır buradayım. Yöre halkını tanıyıp, tarihi olaylarına değinmeye geldim. İstabulda çalışıyordum normalde. Olayın olduğu gün Mişa hanımın çalıştığı kafede arkadaşım ile kahve içtik. Sonra.." burada yutkundu. Bana döndü gözleri. Derin, bir o kadar büyük bir nefes çekti ciğerlerine.

"Sonra ben geri döndüm."

"Neden geri döndünüz?"

Tekrar yutkunup devam etti.

"Biraz daha araştırma yapmak istemiştim. O sırada Mişa hanım ve bu adamı gördüm. Olayları da kayda almak istedim. Tam yardım edecekken zaten olanlar oldu. Sizin de gördüğünüz gibi Mişa hanım suçsuzdur."

24 OCAK | TAMAMLANDI |Where stories live. Discover now