Tanıtım Bölümü. Adını Sen Koy

11.1K 233 1.8K
                                    

Merhaba!

Çoktandır yazmayı düşündüğüm fakat bir türlü fırsat bulamadığım yeni hikayeme hoş geldiniz!

Beni bilen bilir kurgularımı genellikle gerçek yaşamdan esinlenerek yazarım.

Teslime, içimizden biri ve onun hikayesi gerçek.

Buraya okumaya başladığınız tarihi yazar mısınız? 👉

Buraya da hikayeyi nereden keşfettiğinizi yazın lütfen 👉

Keyifli okumalar dilerim:))

Önü sıra uzayıp giden patika yolda ilerlerken pamuk dalları bacaklarına takılıyor orasını burası çiziktiriyordu ama arzularının peşinden giden için bunun hiçbir önemi yoktu. İhtirasının kurbanı olmuş öylesine gözü dönmüştü ki, ne yaralanan bacağı umurundaydı ne canının acısı. Onun gözü birkaç metre uzağında pamuk dolu sepeti taşıyan kızdaydı.

Genç kız, gün boyu pamuk tarlasında çalışmaktan iflahı kesilmiş yetmezmiş gibi bir de topladığı pamuğu taşımak zorundaydı. Eli kolu dolu hantal adımlar atarak ilerliyordu kendisini takip edenden habersiz. Arada bir durup soluklanıyordu ama arkasına dönüp bakmak aklına bile gelmiyordu. Hoş baksa ne olurdu ki, siner bir köşeye bugün olmazsa belki yarın fırsatını bulduğu anda dizginlenemez isteğini eyleme geçirirdi.

Beş on metre uzağında ilerleyen çocuk yaşta sayılabilecek kızın, her hareketi sapkın ruhunun uyanıp azmasına neden oluyordu. Onun için genç kızın kim olduğunun hiçbir önemi yoktu, Onun için önemli olan kanını kaynatan hücrelerini uyuşturup hayvani dürtülerini ortaya çıkaran arzularıydı.
Fırsat kolluyordu yeni yetme kızın üstüne çullanmak için. Tek düşündüğü şey uygun anı kollamaktı. Pamuk işçileri ve kızın ailesi epey uzaklarında kalmıştı bu arada ikamet ettikleri çadırların oraya da gelmişlerdi.

Sapkın ihtirasını tutkuyla perçinleyen insan azmanı pamukların arasına gizlenmiş kızın her bir hareketini hırıltılı nefesler alıp vererek izliyordu. Çakallık bazı insanın ruhuna işlemiştir ne yaparsanız yapın onun ruhuna kazınmış kirli emellerini silemezsiniz. Başkalarına zarar vermekten büyük haz alırlar üstelik babaları olsa karşılarına çıkan onların körelmiş duygularına gem vuramaz.

🔥🔥🔥

Güneş, inişe geçmiş dağların ardına gizlemeye hazırlanırken vakit ikindi üzereydi. Günlerden kahpe bir gün saatlerden kör bir saatti. Sinsice kurduğu tuzağa çocuk yaştaki genç kızı düşürmek üzereydi. Hayvani dürtüleri azgın ruhuna yem olmuş iblisin uşaklığını yapan nefsi şehvetinden kudurmuştu. Hiçbir değer umurunda değildi çünkü kanı bozuk cismi belden aşağı düşünür başka da bir şey düşünmezdi. Zaten oldum olası aynıydı şimdi değişen neydi ki?

🔥🔥🔥

Avına odaklı bir aslan gibi pençelerini kızın körpe bedenine geçirmek için hazırdı. Çadırın kapı görevini yapan bez parçasını araladı sinsi bir boz yılan gibi çadırın içine adım attı. Bulgur çuvalının başında plastik kaba bulgur dolduran kızın hiçbir şeyden haberi yoktu, gerçi olsaydı da böyle bir eyleme ihtimal vermezdi ki...

🔥🔥🔥

Sesi soluğu kesilen kızın beyhude çırpınışları hiçbir işe yaramıyor adamın güçlü kolları arasında çırpınıp duruyordu. Belki ağzındaki tıkacı çıkarabilse sesini duyururdu ama onu da yapamıyordu. Kız kurtulmanın düşünü kurarken adam ince belinden tuttuğu gibi hızla kendi bedenine yapıştırdı.

🔥🔥🔥

"Gelme üstüme, nolur gelme!"

"İstersen bağır, seni duyacaklarını mı sanıyorsun?"

"Gel buraya!"

Ben Teslime, hayatta hiçbir zaman yolum dümdüz olmadı benim, hep zikzaklar çizerek ilerledim ve yenilgi yenilgi büyüdüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ben Teslime, hayatta hiçbir zaman yolum dümdüz olmadı benim, hep zikzaklar çizerek ilerledim ve yenilgi yenilgi büyüdüm.

Bedeni ve ruhu haksızlığa uğrayan ben, karşıma çıkan her insandan en ağır yaralar aldım. Benim yazgımı insanlar kendi iradem dışında yazdılar ve kendi yazdıkları kadere kendi elleriyle teslim ettiler.

Kendi kaderimi yazmaya gücüm yetmedi. Haksızlar haklı olurken haksızlığa uğrayan ben, hakir görüldüm ve bir toz bulutu gibi oradan oraya savruldum.

Ben Teslime, bütün bunların üstüne herkes tarafından terk edilen ve suçlu ilan edilen yine ben oldum. Hayata tutunmak istedim fakat her seferinde tutunduğum dal elimde kaldı.

Ben Teslime, her insanın bir hudut çizgisi vardır. Bunun adına kırılma noktası da diyebiliriz. Aynı zamanda bu çizgi insanın had sınırıdır. Tahammül sınırıdır. Beyin devrelerinin yanma sınırıdır. Eğer hudut çizginiz aşıldıysa ruhunuzda değişim dönüşüm başlamıştır demektir.

Kendi iradeniz kırılır ve bambaşka bir kimliğe bürünürsünüz, çünkü hudut sınırınız aşılmış liman ateşe verilmiştir.

Buradan sonrası karanlık, buradan sonrası hissizliktir. İşlevsiz hücreler harekete geçer ve siz sadece değişim dönüşüme ayak uydurursunuz.

Ben Teslime, zaman içinde hudutsuz arzuların kıskacında, yenilgi yenilgi büyüdüm ve anka kuşu gibi küllerimden doğdum..."

Eğer kitabı beğendiysen arkadaşlarını etiketleyip kitaba davet edebilirsin♥️

Hudutsuz Arzular (+18)Where stories live. Discover now