22

521 62 48
                                    




Kuzey bölgesinin soğuk havaları, henüz soğuk havaya alışamamış olan bedeninin soğuktan ürpererek uyanmasına neden olurken, yanındaki koca sıcaklığa ulaşmak için yatakta iyice o tarafa doğru kaymasına neden olmuştu.

"Baekhyun..."

Uyku dolu boğuk ses kulaklarına ulaşınca, beta ihtiyacı olan sıcaklığa kavuşmanın huzuruyla sıcak bedene doğru iyice kıvrıldı.

"Üşüyorum."

Ağzından kaçan cılız mırıltı sonrası göğsüne sığındığı bedeni aniden üstünden hissedince şaşkınlıkla soludu.

"Ah... bazen beta olduğunu ve soğuğa karşı fazla direncin olmadığını unutuyorum."

Alfanın uyku dolu mırıltısı ve ağzından geveleyerek çıkardığı kelimeleri betanın kulaklarına ulaşınca, Baekhyun kendisini ısıtmak amacıyla üstüne abanmış olan bedenin altından çıkmaya çalıştı.

"Chanyeol böyle uyumamı nasıl bekliyorsun?"

Baekhyun her ne kadar şikayet eder gibi sızlansa da, üstündeki ağırlığın, hoş kokunun etrafını sarmasının ve onu güvende hissetirecek kadar sıcacık olan bedenin varlığını hissettiği için memnundu.

Kyungsoo kaçırıldığından beri ruh gibi dolanan beden, kardeşinin uyandığını öğrenince adeta tekrar hayata dönmüştü. Baekhyun her zaman, koşul ne olursa olsun her daim onun yanında olsa da, yine de ruh eşinin gözlerindeki ışığın sönüşüne şahitlik etmek, onu da büyük ölçüde derin bir karanlığa sürüklemişti. Lakin onun göz bebeklerine tekrar dolan yaşam ışığıyla birlikte, kendisi de artık ışığa ulaşmıştı.

"Yumuşacıksın..."

Boğuk mırıltı kulaklarını doldurduğunda, gözlerini devirdi ve hafifçe tebessüm etti. Onun kendisinin yanında tamamen ilgi bekleyen bir çocuğa dönüşmesini özlemişti. Uzun parmakları usulca üzerindeki bedenin sırtında dolanmaya başlarken, boynuna konan öpücükle hafifçe kıkırdadı.

"Chanyeol kalk artık. Yola çıkacağız."

Bugün Güney bölgesine gideceklerdi. Kuzey sürüsü ve halkı oldukça toparlanmış durumdaydı. Omegalar özgürce haklarını savunuyor ve artık alfalardan korkmuyorlardı. Çünkü kralları onların her zaman yanındaydı. Alfalar da Chanyeol'e asla karşı gelemiyor, karşı gelenlerin aldığı ibretlik cezalar yüzünden yavaş yavaş kendilerini törpülemeye başlamışlardı. Baekhyun'un yaptığı akıllıca ticaretler sayesinde ekonomi güçlenmeye başlamış, sürü bağı gittikçe sağlamlaşmıştı.

Her şey yolunda gidiyorken, Chanyeol sürünün başına oldukça güvendiği komutanı bırakıp kardeşini görmek için yola çıkmaya karar vermişti.

"Bir şartla kalkarım."

Dirseklerinin üzerinde durup kendisine gözlerindeki yaramaz parıltılarla bakan alfayla hafifçe iç çekti ve mırıldandı.

"Hmm?"

"Geldiğimizde, mühürleneceğiz."

Yüzüne vuran fısıltılı kelimeler betanın kalbinin çarpmasına neden olurken, kızarmaya başlayan yanaklarıyla hafifçe yutkundu ve bakışlarını badem gözlerden kaçırdı.

"Kızgınlığa mı girdin? Nereden aklına geldi şimdi bu?"

Betanın hızlı hızlı konuşması Chanyeol'ün gözlerindeki yaramazlığı dudaklarına da taşırken, burnunu hemen önündeki boyuna yasladı ve şeftali kokusunu derince soludu.

"Belki de."

Baekhyun onun bu cevabına gülümserken, kıvırcık saçlı alfayı üzerinden atmak için çırpındı, en sonunda ikisi de yataktan düşerek tamamen ayılmış oldular.

LURK || KaiSooTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon