21

615 66 70
                                    


*Medyayı dinleyerek okumanız tavsiye olunur*




Aldığı sık nefesler arasında, yumruk yaptığı minik ellerinde sıkıştırdığı battaniyesinin altında, gözlerini sıkıca yummuş dışarıdan gelen şiddetli gök gürültülerini ve yağmur sesini dinliyordu. Küçücük bedenini korkutan şey sadece yağmurun korkunç şiddeti değildi. Aynı zamanda koridorun sonundaki küçük ve soğuk odasına doğru gittikçe yaklaşan adım sesleriydi.

Kalbi inanılmaz bir hızda atıyor, hissettiği endişe ve korku, odası soğuk olmasına rağmen vücudunu terletiyor, nefeslerini bile hızlandırıyordu. Kyungsoo artık neredeyse dönüşümüne girmek üzere olan bir omegaydı. Geceleri belki de bu kadar korkmaması gerekiyordu lakin her seferinde, her karanlık çöktüğünde, aynı korkuları yaşamasına engel olamıyor, ve gecenin bir an önce bitmesi için dakikaları sayıyordu.

Adım sesleri odasına doğru gittikçe yaklaşmaya başladıkça, battaniyesini minik yüzüne biraz daha çekti. Kimin geldiğini biliyordu, adım seslerinden, yaklaştıkça hissetmeye başladığı aurasından, anında tanırdı.

Babası, muhtemelen bugün de onun omegalara yardım ettiğini öğrenmiş olmalıydı.

Kyungsoo, yaşı henüz küçük olmasına rağmen elinden geldiğince zor durumda olan omegalara yardım etmeye çalışırdı çünkü bunu ondan başka yapacak kimse yoktu. Sürüdeki omegaların uğradığı berbat muamele ve aşağılamanın bir sonu gelmiyordu. Kyungsoo da bir kraliyet ailesi üyesi olarak onlar için yapabileceği her şeyi yapıyor ve bu yüzden babası tarafından acımasız bir şekilde cezalandırılıyordu.

Çünkü babası omegalardan nefret ederdi.

Odasına doğru yaklaşmakta olan adım sesleri nihayet durduğunda, küçük omega sırtından inen ter damlasının soğukluğuyla titredi. Ceza alacağını bile bile dayanamamış ve hamile bir omegaya yardım etmişti. Babasının öğrenmeyeceğini ummuştu bu sefer lakin yanılmıştı.

Ay ışığının güzel ışıkları küçük penceresinden sızıp odasını aydınlatıyorken, odasının kapısı gıcırtılı bir şekilde yavaşça açıldığında, çaresizce nefesini tuttu.

"Uyumadığını biliyorum."

Babasının buz katılığındaki soğuk ses tonu yüreğini titrettiğinde, başına gelecek olanların bilinciyle derin bir iç çekti ve yüzündeki battaniyeyi aşağı doğru sıyırdı. Tombul yanaklarındaki kan adeta çekilmiş, koca göz bebekleri ürkek bir halde babasının korkunç bakışlarına değmişti.

"Ayağa kalk."

Kyungsoo babasının emrini reddedemezdi, yoksa onu daha fazla sinirlendirir ve kendisine gösterdiği azıcık merhamet varsa dahi onun da silinip gitmesine neden olurdu.

Bu yüzden ayağa kalktı ve ergenliğe girse dahi boyu diğer omegalara göre daha kısa olduğu için yerlerde sürüklenen geceliğinin dantel güpürlü eteklerini düzelttikten sonra başını eğerek bakışlarını minik ayaklarının tombul parmaklarına dikti.

Kral o kadar korkutucu bakıyordu ki, gözlerine bakmaya dahi cesaret edemiyordu.

"Demek haddin olmadan, daha önce de defalarca cezalandırılmana rağmen, hamile bir omegaya, üstelik alt sınıftan olan hamile bir omegaya yardım ettin."

Kyungsoo öğrendiğini anlamıştı, işittiği bu tehlikeli ses tonundan bile babasının ne kadar sinirli olduğunu anlayabiliyordu. Bu farkındalık sertçe yutkunmasına neden oldu.

"B-baba ben-"

"Kes sesini! Bana baba diyemezsin! Ben senin baban değilim."

Son kelimeler öyle bir vurguyla söylenmişti ki, küçük omeganın gözleri çoktan doluvermişti. Bu sözler, aklı ermeye başladığından beri babasından birazcık olsun sevgi kırıntısı bekleyen çocuk kalbini acımasızca incitmişti. Boğazına kocaman bir yumru saplanmış, kendini hıçkırmamak için tutmaya çalışırken ayaklarını sertçe birbirine sürtmüştü.

LURK || KaiSooWhere stories live. Discover now