7

1.4K 129 127
                                    



Gökyüzünden toprak zemine düşen güneş ışıklarının sihirli bir şekilde yansıttığı toz parçacıkları, kan gölüne dönmüş olan ormanın içerisindeki parçalanmış vücutların üzerinde uçuşuyordu. Yeşil ağaçlar ve güzel çiçeklerle kaplı ormanın, normalde insanın akciğerlerini derinlemesine ferahlatan mis gibi havası, bu sefer çiçek değil kan kokuyordu. Orman perileri lanetlendiklerini düşünüp büyük bir korkuyla oradan oraya süzülüyor, parçalanmış kurt bedenlerini ortadan kaldırması için orman ruhuna adeta yalvarıyorlardı. Ormanda tam anlamıyla bir katliam gerçekleşmişti.

Vücuduna yayılan derin acı, kurumuş ince dudaklarının arasından acılı bir inilti dökülmesine sebep olurken, komutan Oh Sehun'un bilinci yavaş yavaş yerine gelmeye başlamıştı. Burnuna dolan vahşetin keskin kokusuyla birlikte bayılmadan önce yaşadıkları bir bir zihninde canlanmaya başlarken, acıdan dolayı kasılan sivri çenesini sıkarak, gözlerini açabilmek için gücünü son kırıntısına kadar kullandı.

Oh Sehun, bir alfa olarak prensi koruyamamış, bir komutan olarak ise askerlerinin ölümünü engelleyememişti. Yaşadığı suçluluk duygusuyla birlikte yeni açtığı kahverengi gözleri dolmaya başlarken, etrafındaki parçalanmış vücutlara bakmamaya çalışarak acılı iniltileri eşliğinde yavaşça doğruldu.

Boynuna saplanan ok hala yerli yerindeydi ve canını feci derecede acıtıyordu ancak şu an ne boynuna saplanan oku, ne de boynundan göğsüne doğru ince bir çizgi şeklinde süzülmeye devam eden kanını umursayacak bir haldeydi. Çok fazla kan kaybetmişti ve bu yüzden vücudundaki tüm güç çekilmiş olmalıydı. Sehun, kalbine dolan endişe ve korkuyla birlikte dragon askerlerinden ve prensten herhangi bir iz bulabilmek umuduyla yaşlarla dolmuş olan gözlerini etrafta gezdirirken, cani dragon askerlerinin atlarını bile hiç acımadan paramparça ettiklerini görünce, gözlerindeki sıcak yaşlar usulca yanaklarına doğru süzülmeye başladı.

Sehun, bir komutan olduğu için her zaman ciddi ve sert bir yapıya sahip olması gerektiğini düşünmüştü. Askerlerinin yanında gülmez, onlarla samimi sohbetlere girişmezdi. Bu yüzden askerleri ve etrafında bulunan herkes, onun her zaman buz gibi bir kalbi olduğunu düşünürdü. Ancak tam şu an, askerlerinin ve çok sevdiği atlarının parçalanmış vücutlarına bakarken bir yandan acılı iniltilere karışan hıçkırıklarını bırakıp, bir yandan da gözyaşlarının güzel yüzüne düşmesine izin veren alfa, buz kalpli birine göre tamamen zıt bir şekilde davranıyordu. Kalbine dolan acı o kadar büyüktü ki, sürüsünden birilerinin ölümü, canını boynuna saplanan oktan daha çok acıtıyordu.

Dragon askerlerinin yaptığı vahşete karşı içine yavaş yavaş öfke dolarken, esir alınan prensi düşündü. Madem prensi esir almışlardı, o zaman neden komutanı öldürmemişlerdi? Sehun aklına dolan soruları bir kenara iterek, toprağa bulanmış titreyen kanlı elini kaldırarak sinirle yüzündeki gözyaşlarını sildi. Böylesine başarısız bir alfa olduğu için kendisinden utanıyordu. Kral ve veliaht prensin yüzüne nasıl bakacaktı, askerlerinin ölümünü engelleyemediği için vicdan azabını nasıl susturacaktı, bilmiyordu.

Artık bir şeyler yapması gerektiğine karar vererek titreyen elleriyle yanındaki ağacın gövdesine tutunarak destek aldı ve yavaşça ayağa kalkmaya çalıştı. Biraz daha kan kaybederse kurdunun öleceğinin farkındaydı, o yüzen boynundaki kanı az da olsa engelleyen oka dokunmadan sendeleyerek bir adım attı. Bu halde saraya gitmesi imkansızdı. Acilen dönüşmesi gerekiyordu. Saraya kadar dayanabileceğinden emin değildi ancak dostu Baekhyun için, ölen askerleri için dayanmak zorundaydı.

Sehun derin bir nefes alarak dönüşmek için kendisini zorladığında yaşadığı büyük acı sebebiyle boğazını yırtan bir çığlık attı. Çığlığı tüm ormanda yankılanıp orman nymphalarını kaçırırken, bir kaç acılı ve başarısız denemenin ardından alfa, boynundaki oka rağmen kahverengi kürke sahip ihtişamlı bir kurda dönüşmeyi başardı.  Şimdi fiziksel olarak çok daha iyi hissediyordu ve gücü tamamen tükenmeden saraya doğru düşük bir hızda koşmaya başladı. Veliaht prensin dönmüş olmasını umuyordu.

LURK || KaiSooWhere stories live. Discover now