SAPLANTI

71.bölüm

Sabah uyandığımda saat 11 olmuştu, Demirkan yanımda yoktu. Yataktan kalktım üzerimi değişmek için dolaba ilerlerken kapı açıldı ve Demirkan içeri girdi üzerinde eşofmanları elinde bir kutu kutuyu yatağa bırakıp beni kucakladı, mavi en sevdiğim renk dedi, geceliğimin askısını yana çekerek boynumu, omzumu öpmeye başladı.
İnleyerek beni yatağa attı.
Erkekliği bana değiyordu sertleşmişdi Demirkan Nezahat Hanım Baharı getirir rezil oluruz dedim.
Merak etme onlar bahçede kahvaltıda senin uyuduğunu seni öğlene kadar rahatsız etmemelerini söyledim kata kimse çıkmaz dedi.
Yapma sesimizi duyarlar utandırma bizi desemde Demirkan kalkmış dururmu o zaman dedi ve beni kucağına aldığı gibi banyoya götürüp duşun içine soktu.

Suyu açtı beni duvara yasladı öpüşürken bir taraftan beni bir taraftan kendini soyuyordu delirdinmi dememle evet diyerek beni kalçalarımdan tutarak havaya kaldırdı beline bacaklarımı doladım beni duvara yaslaması ve içime var gücüyle girip dudaklarıma yapışıp çığlığımı ağazınla kapatması saniyede oldu.
Oda bende agızlarımız birbirimizin agzında inliyorduk bir kaç girip çıkmaya kalmadan Demirkan inleme sesinle boşaldı.
Bu ne acele dememe kalmadan beni maffediyorsun içine girerken öğle bir haz alıyorum ki dayanamıyorum demesiyle.
Dudaklarıma yapışması,
seni boşaltmadan duracağımı sanmıyorsun heralde demesi bir oldu. Beni kucağından yere bıraktı ve elini kadınlığıma götürüp parmaklarını içime sokarak girçık hareketlerini hızlandırdı hem öpüyor, hemde elini kullanıyordu pazularına öğle sıkı yapıştımki tırmaklarım etine geçiyordu saniye olmadan bacaklarım titredi ve bende nefes nefese boşaldım Demirkan öperek hadi yıkanıp kahvaltı edelim dedi.......

Masaya geldiğimde Demirkan kutuyu önüme koydu bu senin yeni telefonun ve hattın Leventin üstüne açıldı ki kimse bulamasın ve
Numaran ailemiz dışında hiç kimsede olmasın işle ilgili numara verilmesi gereken yerler içinde asistanına yeni bir hat alıp verilecek o senin yerine cevaplıycak uygun olan görüşmeleri sana iletecek Feyza dedi........

Yaşadığımız olayların üzerimden 2 hafta geçmişti. Demirkan ve abim tabiki işin peşini bırakmamış tedbirlerini almışlardı.

Yeni numram kimsede yoktu Demirkan, Duru, abim, yengem annem, babam, kayınvalidem, Başak kayınpederim. 9 kişi dışında bu numarayı kimse bilmiyordu içim rahatlamış her çalan telefona gönül rahatlığıyla bakar olmuşdum.

Evin önünde güvenlik duruyordu. İşe gidip gelirkende abimin tanıdıkları vasıtasıyla bulduğu, emekli bir polis olan Kenan Abi vardı hem arabayı kullanıyor hemde gittiğim adliye yada müvekkil görüşmelerimde yanımda oluyordu.

Demirkan odama girip başarılı karım az önce bir telefon aldım. Bizi birlikde çok büyük bir ihracat firması olan Tunali Holding hukuk işleri için görüşmeye çağrıyor dedi.
Heyecanla dudaklarına yapışdım hey iş yerindeyiz avukat hanım patronunuza sarkmayın dedi.
Ne zamana gidiyoruz dediğimde hemen 2 saat sonra İkitellide firmada olacağız dedi.
Yola çıktık İkitelliye gittik Tunali Holdinge girdik toplantı odasına alındık ve heyecanla firma yetkilisini beklemeye başladık.

Kapı açıldı içeri jilet gibi takım elbiseli kumral dalgalı saçlı mavi gözlü yaklaşık 35 yaşlarında bir adam ve 3 kadın girdi elini uzatıp merhabalar Demirkan bey ben Yağız Tunali dedi. Sonra elini bana uzatıp Feyza hanım namınızı Hazar Holding sahibi Vedat Abiden duydum özellikle sizinle çalışmak istememin sebebi kimseden korkmamanız geri adım atmamanız ve erkeklere pabuç bırakmamanız dedi. Teşekkür ettim ve el sıkışmamız bittince yerimize oturduk.

Toplantımız süresince dosyalardan her kafamı kaldırdığımda Yağız beyin bana delici mavi gözlerle baktığını gördüm.
Toplantı sonunda holdingin ticari anlaşmalarının ve her türlü hukuk işlerini üstlendik güzel bir anlaşma yaptık.
Holdingden çıkarken bir kadın yanıma gelerek merhaba Feyza hanım adım Zeynep ben sizin yardımcınızım Yağız bey 2. Kat da size bir oda hazırlattı geldiğiniz zaman orada çalışa biliriz dedi.
Teşekkür edip oradan ayrıldık.
Demirkan kibar bir adama benziyor Yağız Bey sence nasıl dedi.
Bende aman sıradan bir adam işde bizi işimiz bağlar dedim halbu ki Hakkaten kibar bir adamdı ve Demirkan'ın onu kıskanacağına emin olduğum için umursamaz bir tavır sergiledim.....

Şirkette harıl harıl çalıştığımız bir gündü.
Demirkan hızla odama girip Feyza bu dosyaları acil incele açıklarını bul üzerlerini çiz sonra hemen odama getir dedi ve çıkıp gitti iş yerindeyken sanki Demirkan Demirkan değildi gerçekten bir patron gibi davranıyordu. Ama bugün bir kabalıkvardı üzerinde.

Ben de dediğini yaparak dosyayı aldım görebildiğin bütün açıkları çizdim sonra odasının kapısını tıklatarak içeri girdim ve.

Buyurun efendim ben bunları bulabildim dedim.
Feyza ne oluyor.
Neyin var dediğinde Demirkan odama nasıl girdiğini bana nasıl davrandığının farkındamısın.
Neyin siniri bu dedim.
Hiçbir şey tamam ben incelerim sonra bakarız dedi ve kafasını dosyaları tekrar geri gömdü.
Gerçekten neyi vardı anlamıyordum genç yaşta andropoza girmiş herhalde diye düşündüm.....

Öğlen yemeği yemek için odasına gittiğimde hala dosyalarla uğraşıyordu.
Demirkan hadi yemeğe çıkalım dedim.
Sen ye ben yemeyeceğim dediğinde.
A yeter artık diye bağırdım.
Neyin olduğunu ya şimdi söyle ya da ben sana söyletmesini bilirim dedim saçmalamayı kes Feyza dedi anladım ki.
Konu benimle ilgiliydi.
Mühim bir şey olmuştu.
Demirkan ne olduğunu söylersen.
En azından ortak bir çözüm buluruz bana bu şekilde davranmayı kesersin dedim.
Oda artık adamları nasıl etkilediysen adam ısrarla avukatlık işlerini sadece senin yapmanı sadece onun orada olmanı istiyor dedi.
Sen ne saçmalıyorsun Allah aşkına kimi etkiledim.
Kim onla olmamı istiyor.
Ben kime ne söylemişimdiye bağırdım.

Yağız Bey'in.
Bugün özel asistan'ı aradı.
İş yeni bir firma ile anlaşma yapılacağını dosyalarını ön inceleme için gönderdiklerini incelemeleriniz bittikten sonra Feyza Hanım'ın. Şirketimize gelip çalışmalarına burada devam etmesini uzaktan programla gönder getir işlerinin zor olduğunu.
O yüzden de haftayı şirketlerinde geçirmenizi rica ettiğini söyledi.

İyi de Demirkan.
Ne var ki bunda.
Sonuçta biz bir anlaşma yaptık ve biz bu anlaşmaya uymak zorundayız.
Şirkete de gideceğim, adliyeye de gideceğim, ben çalışıyorum.
Bunun benim üzerine gelmenle ne alakası var.
Sen sabahtan beri benim üzerime yürüyorsun benim üzerime geliyorsun ve hiçbir şey yapmadığımı haksızlık yaptığını biliyorsun.
Umarım düşünüp bana haksızlık yaptığının farkına varırsın, diyerek kapıyı vurduğum gibi odasından çıktım.....