SAPLANTI

35.Bölüm

Gözümü açtığımda, annem elinde kolanya, yengen başımda babam da bileğimi  ovuşturuyordu,gördüğüm karanlık bayılmamın habercisiymiş.

Hızlan ayağa kalktım ve abimle göz göze geldim.
Abi ne olur bana duyduklarımı ben uydurdum de, ne olur diye yalvarıyordum.
Abim malesef  Feyza hepsi doğru. Demirkan çok kırgın, üzgün yıkılmış durumda.
Bana akşam tüm detayları anlattı, size hediye ettiğim arazi hissemi geri devretmek için adam yolladı. Şirketde ki görevini başkasına devretti. Artık dönüşü yok abi bu bir değil  mutlu olsun bana yeter dedi. Üzgünüm kardeşim......

Yere dizlerimin üzerine  çöktüm haykırarak ağlıyordum. Yengem bana sarıldı sakin ol, özür dilersin affeder seni çok seviyor  biliyorsun dedi.
Affetmez yenge  beni artık affetmez.
Denersin canım ne olacak denemekten utanma aşk hep kazanır dedi.
Yerden kalktım abim sana iyi şanslar dedi ve gitti.
Yengem ara diye telefonumu  uzattı. Elim titriyordu ne söyliyecektim ki, genede cesaret edip Demirkan'ı aradım telefonu çalıyordu açmadı.

Odama çıktım ağlayarak eşyalarımı topladım.
Annemlere veda edip evime gitmeli ne yapacağıma karar vermeliyim.

Eve geldim, Demirkan'ı 5 kez aramıştım....
Canım çok yanıyor, göz yaşlarım akıyor kendimi sakinleştiremiyordum.

Ben böyle harapsam o kimbilir ne haldedir, Allahım ne yaptım ben onu dinlemeden nasıl böyle birşeye inandım hemde beni kaçıran saplantılı bir manyağın lafınla delirecektim.

Başak'ı aradım açtı canım nasılsın dedi, hiç bir şeyden haberi yokdu anladım iyiyim  bana gelsene dedim tamam dedi ve Başak'ın gelmesini beklemeye başladım.

Yerimde duramıyor evde voltalar atıyordum.
Duru ve Çağla ailelerinin yanına gitmişlerdi bana yardım edecek tek kişi Başak dı.

Kapı çaldı koşarak açtım Başak bana ben Başak'a sarıldım.
Koltuğa oturup olanları tüm detayları anlattım.

Başak şok olmuş ve bana kızmışdı.

Asiye'yi  bana anlattığında
utancımdan ölmek istedim.

Başak bana yardım et yoksa inan kendimi öldürecek gibiyim dedim.

Sana çok kızdım Feyza, ama genede kız dayanışması yapacağım abimi ne kadar sevdiğini biliyorum dedi.

Abiminde  sana deli gibi aşık olduğunu bildiğimiz göre, bu avantajı kullanacağız.
Sen yokken yıkmadığı, kırmadığı, delirmediği  bir an olmadı.

Abişimi tanıyorsam sana karşı buz kesicektir.

Aradım açmıyor, iş yerine gideceğim yarın,yada önceden çiçekmi yollasam hem Asiye'ye hem ona.
Başak sen bütün kapıları zorla, açıldı açıldı açılmadı başka yola baş vurucağız dediği sırada ne dediğini anlamamıştım.

Başak eve ben Demirkan'nın bürosuna gittim, sekreteri büroda olmadığını söyledi.
Evine gitmeye  karar verdim.
Tam arabama bineceğim sırada, Demirkan'nın arabasını park yerinde gördüm.
Bürodaydı  ama  bana yok dedirtiyordu.
Beklemeye başladım. Akşam üzeri iş yerinden çıkmış arabasına yürüyordu.
Seslendim bakdı kafasını çevirdi arabasına bindi ben orda yokmuşum gibi davrandı,çok üzgündüm haklı olduğunu biliyordum.
Arabama atlayıp takip ettim,evine girdi bende peşinden girecektim güvenlik haber verelim dedi. Aradı malesef  hanfendi kendisinin geçmenize onayı yok geçmenize izin veremeyiz dedi.
Hızla arabama bindim ağlayarak eve gittim.
Başak'ı aradım, konuşduk Başak sana karşı buz gibi olacağını tahmin ettim.
Feyza sabah ben onu kahvaltıya götürücem sende oraya gel konuşma ortamı sağlayalım nede olsa bizlere ayrıldığını bilgisini vermedi dedi ve güldü.......

Sabah  Başak  bana Üsküdar sahilinde bir adres konumu gönderdi, abim  gelmek üzere hemen gel zamanı çok yokmuş dedi.
Üstüme  bişeyler giyip fırladım.

Mekana geldim içeri girdim pek kimse yoktu.
Demirkanla kahvaltı eden Başak  bir şeyler konuşuyor,  Demirkan ise gözünde gözlükleri sert bir ifadeyle dinliyordu.

Yanlarına giderek günaydın dedim, Başak bana sarılarak günaydın yengeciğim...

Demirkan  sandalyeden kalktı görüşürüz Başak dedi, arkasını döndü gidecekken, koluna yapışıp lütfen Demirkan konuşalım dedim.

Bana dönerek ne konuşalım Feyza konuşulacak herşeyi sen konuştun zaten.......

Özür dilerim ne olur anlatmama izin ver.....

Sen bana izin verdinmi?
sordunmu, ne oldu abin sana anlattı sende pişman olup banamı koştun.

Yooo Feyza hanım o kadar uzun boylu değil, sen her seferinde beni anlamadan dinlemeden yargısız infaz ettin.
Demirkan lütfen bir dinlesen......

Bitti... Feyza kendini yorma......

Bir yanlış anlama, kızgınlık,kıskançlık, kırgınlıkla yaptığım bir hata da hemen bitecek kadar zayıfmı ilişkimiz..
  Lütfen...

Lütfen ne Feyza.
Suçluymuşum gibi her seferinde sana kendimi açıklamak, seni ikna etmek için dil dökmek istemiyorum.

Her yanlışda, hatanda koşarak geri gelip bana ağlayan gözlerle bakmanı görmek istemiyorum.

Bir ilişkide güven yoksa ilişkide yoktur.

Aşk, sevgi, güven, inanç ve sadakat beraber çalışan bir mekanizmadır, birinde sekte varsa çark dönmez durur.....

Feyza o yüzden , bir birimizi kırıp dökmemize gerek yok.
Ben sürekli acaba Feyza bugün neye kızacak neye takacak suratıma yüzük atacak diye  yaşıyamam.

Bana inanmayan, güvenmeyen birinle olamam.

Senin de bana güvenin, inancın, sevgin, aşkın yokmuş ki hemen vazgeçtin benden....

Öylemi Feyza Hanım.....

Ben sana o kadar güveniyorum ki ne dersen kabul ettim, sakladın susdum, anlatmadın anladım.

Ben sana öğle güvendim ki Tolga yı bile sormadım.

Tolga dediği an boğazıma bir kütle oturdu. Ben bazı şeyleri aileme bile anlamamışım ki Demirkan Tolga konusunda ne bile bilirdi.

Soğuk bir sesle, sen Tolgayı nereden öğrendin dedim.
Kaçırıldığında abimden öğrendim ama önemi  yok ben sana bana olan duygularına güvendiğim için üstünde duracak değildim.
Feyza konuşmamıza gerek yok bu son görüşmemiz olsun.

Arama açmam, gelme konuşmam sen hayatına bak ben hayatıma  dedi.

Başak bir daha böyle oyunlar çevirme kalbini kırarım dedi ve gitti.....

O gitti ben bittim.........