SAPLANTI

7.bölüm

Dikkat +🔞 geldik.
Duygular havalandı. Yer gök ateş aldı. Feyza Demirkan'a aktı. ❤️❤️❤️ Ey Aşk Sen Olmasan ne yapardık biz.

Demirkan...

Başak aradığı sırada, barodan arkadaşım, Elif ile bir dava üzerinde çalışıyorduk.
Başak onlarla sinemaya gitmem konusunda o kadar ısrar ediyordu ki, Çağla'nın arattığına adım kadar emindim. Elif gözlerime bakıp, ne oldu dediğinde. Tamam geliyorum dedim telefonu kapattım.
Elif'ten küçük bir iyilik istedim. Bu akşam benimle sinemaya gelip, beni kardeşimin saplantılı kız arkadaşından kurtarması için rica ettim.
Sinemaya Vardığımızda kapının önünde bekliyorlardı.
Elif'le bizi görünce Çağla'nın suratı beyaz, Feyza'nın ki kırmızı oldu.
O zaman anladım ki Feyza'nın da bana karşı duyguları vardı...

Film araya girince suratlarını görmek için, bahane olarak içecek almayı teklif ettim. Herkez teşekkür ettiğinde. Feyza suratıma bile bakıyordu.
Film başlamak üzereydi, sürekli Feyza'ya bakınca Elif anladı tabi. Elif'e Feyza'dan hoşlandığımı söyledim, oda çok güzel kız kaçırma diye kıkırdadı. Film başladı. Feyza aniden salondan çıktı. Bende peşinden gittim.
Elif ile aramda birşey olduğunu düşünmesini ve üzülmesini istemiyordum.
Loş bir ortam vardı. Lavabonun önünde, Feyza'yı bekledim kapı açılıp. Karşımda dikilince dayanamadım elini tutdu, kendime çektim ve öptüm...

🔞

Feyza...

Önce ne oluyor diye, karşı koymak istedim, kalbim çok hızlı atıyordu.
O kadar güzel öpüyordu ki ona karşılık vermeye çalışıyordum. Kendimi iyice kollarına bıraktım. Deli gibi öpüşmeye başladık. Dudaklarımı araladığım an, dilini ağzımın içine sokup ağzımı talan etti, nefes almak için ayrılmak zorundaydık. Anlını anlıma koydu, elimi tutdu "gidelim" dedi.

El ele loş koridorda yürüyorduk, birden durdum,
" ya film? "
"canı cehenneme" diyerek elimin üstüne bir öpücük kondurdu.

"İçeridekiler ne olacak?"
"Mesaj atarız" dedi ve güldü, bende güldüm.
Otoparka gitmek için asansöre binip zemin kat düğmesine bastık. Kapı kapanır kapanmaz, Demirkan tekrar dudaklarıma yapıştı acemice karşılık vermeye çalışıyordum. Kata gelince mecburen ayrıldık.
Arabaya bindik,.
" arabam ne olacak?"
" aldırırım ben" dedi....

Onun evine geldik, aslında içimde hem biraz korku, hemde heyecan vardı.
Bir tarafım dur, diğer tarafım koş diyordu...

Demirkan bana dönüp,
"bu ev çok sıcak üstünü değişmek istersen yukarıda gri çekmeceli dolapta, Başak'a ait kıyafetler var bak istersen"

Haklıydı, Aralık ayı olmasına rağmen ev çok sıcaktı. Üstümdeki kot ve kazaktan bunalmıştım.
Demirkan' nın odasına girdim dediği çekmecede bir şort ve tişört aldım.
Aşağı kata indim, Demirkan üzerinde beyaz bir tişört altında siyah bir şortla sehpanın üzerine meyve , kuruyemiş ve meyve suları hazırlamıştı.
Elimi tutup beni koltuğa oturttu.
Gözlerime bakarak konuşmaya başladı.

"Önce beni dinle...
Feyza seni gördüğüm o günden beri aklımdan hiç çıkmadın, senden uzak durmak adına kendimle bir savaş halindeydim. Gözlerin içimi deliyor,ruhumu parçalıyor, bu kadar kısa sürede nasıl olur diye kendimle savaşıyorum ama çok yoruldum.
Şuna emin ol ki istemediğin hiç bir an yaşanmıyacak. Ben 28 yaşındayım ve bir çok ilişkim oldu. Asla yalan söylemem günahımın da sevabımında arkasında dururum...
Olmaz dersen istemezsen anlarım saygı duyarım yoluna çıkmam, adını anmam söz veremem, ama unutmaya çalışırım.
Sen nedersen o benim de bir kız kardeşim var, zorbalık gibi birşey söz konusu olamaz. Ya toprağın ya benim yok.
O gece seni öpmeye çalışan kişi benden önce dudaklarına değecek diye korkudan aklımı yitiriyordum, sana dokunacak olma düşüncesi beni kahretti .
O an onları öldürebilirdim, sen omuzuma dokunana kadar gözüm kör oldu.
Ben hiç böyle olmadım. Feyza. Hiç kontrol yitirmedim sana bu saydıklarım senden önce ki ben, ama seninleyken nasıl olurum söz veremem. Ya bana deva, yada dert olursun. "